ü bizim memleketimizde on dokuzuncu usırdaki Avrupa gibi (1) n liberal - demokratik bir yol takip ederek içtimaf sınıfların ve 5n dolayısile sınıf mücadelelerinin bütün acıklı akıbetlerini göze B alacak, yahut iş ve iktisat münasebetlerini daha ilk adımdan hâkim bir devlet plânı içinde toplıyarak hem sınıfların hem de smıf mücadelelerinin millet bünyesinde hâkim bir karakter al- masına peşinden mâni olacaktır. İnkılâbımızın siyast akideleri, yani gerek fırka prensipleri, gerek inkılâp şeflerinin sözleri ve şiarları ile verdikleri istikametler bu ikinci cemiyet şeklini, yani fe ÇökAŞ z ; ü Erü imtiyazsız ve sınıfsız bir millet vücudünü hedef tutmaktadır. Bu hedef ve istikamet devletçi bir hedef ve istikamettir. Buna kar kaci şıliık Türkye için her adımda örnek olarak Avrupanın on doku- Bi zuncu asırdaki inkişaf usullerini gösteren ve Türk milletinin d.e bünyesinde de bir takım sınıf ve merifaat tefaruklarının doğma- B sını terviç eden cehtler ve arzular ise deyletçi olmıyan, yani si- ân yasi akidelerimizin zıddı bir noktai nazardır. nu İ . l': Yeni Türk cemiyeti bir taraftan en hâkim iş ve iktisat hareketle t l rinin doğrudan doğruya devlet idare veya murakabesi altımnda ik doğmasını istiyen, diğer taraftan milli menfaatin devlet elinde Ş bulunmasını zaruri kılmadığı iş ve iktisat teşehbüslerini ferdi iş- letmeler elinde bırakan bir iktisadi nizamı hedef tutmak itibari- : le yeni Türkiyenin bir taraftan devlet işletmelerinde iş haklarını ile ve mes'uliyetlerini, diğer taraftan da devlet işletmeleri haricin- e de iş ve sermaye münasebetlerini tanzim eden kanunlar çıkar a. ması tabii idi. İşte iş kanunu lâyihası bu yeni içtimat zaruretin L mühim bir kısmını karşılıyan bir kanun sistemi olarak hazırlan- ut- maktadır. &z Sermayedarlığın yeni inkişafı sıralarında gerek Avrupa, gerek e Amerikada, sây ve sermaye birbirlerile kayitsiz. ve kanunsuz at karşılaşıyarlardır. (2) Bu şeklin devamlı ve sayısız fFacialarından b sanra, muhtelif memleketlerde sây ve sermaye meselelerine hü- at kümetin müdahalesini davet etmek bir zaruret halini aldı ve her di memlekette parça parça iş kanunları doğmağa başladılar. Harp- . ten sonra bu parçalı iş kanunları bazı memleketlerde toplu bir iş kanımu sistemi haline getirildi. Nihayet bir tarafta Rusya, di- an (1) Ki bunu bize ekseriya resmi - gayrizesmi örnek diye gösterenler vardır () Bu buşusta zemgin bir sosyalişt edebiyatı yücul bulmuştur.