1 Haziran 1934 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 6

derler. İçtimai sınıf farklılığı ve binaenaleyh sınıf kavgası plân- sız, yani liberal - demokratik bir nizama tâbi olan cemiyette ta- bit ve zaruri bir mahsuldür. İçtinabı kabil olmıyan ve cemiyetin esasındaki iştihsal anarşisi hakı kaldıkça - her ne örtü altına alı- nırsa alırısın - yaşıyacak olan sosyal ve organik birer hâdisedir. İş ve iktisat münasebetleri içtimaf ve devletçi bir plân altına alı- nan ve dolayısile cn büyük iş ve istihsal vasıtaları devletçi bir nizam altında bulunan cemiyette ise, cemiyctin hâkim zümreleri sınıflar değildir. Çünkü burada iş ve istihsal şubesinde vazife alan zümreler arasında bir menfaat tezadı olmadığı gibi bunlar- la, nihayet gene kendilerinin mümessil teşkilâtı olan devlet ara- sında da bir iktisadi menfaat tezadı yoktur. Filvaki yalnız n büyük iş ve istihsal münasebetlerini devletçi bir nizam içinde plânlaştırıp ta küçük ziraati, küçük sanayii, küçük ticaret işleri- ni, umumiyatle istihlâki ve buna mümasil kücük faaliyetleri plân içine almıyan yarı plânlı cemiyetlerde - ki biz plân mefhumunu mütalea ederken daima bu şekli müdalan etmesizdir - gene plân harici zümreler bulunacaktır. Fakat bunlar cemiyetin mukadde- ratında ve inksaf istikametinde hiç bir zaman hükim mahiyet alamıyacakları ve cemiyetin iktisadi mahiyetini her zaman bü- yük istihsal faaliyetleri tayin ettiği için bunları simdi mütalea- dan harc bırakmak tamamile kabildir. Hulâsa liberal - demokratik bir içtimai nizamda esas itibarile bir taraftan iş kutvetini amtia halinde isş piyasasında satanlar olduğu gibi, diğer taraftan da, malik olduğu iş ve istihsal vasıta- larını veya sermayeyi istihsale vazedeip kendisi filen istihsalden ayrılmış bulunanlar şeklinde bir takım içtimat sınıflar mevcut- tur. Bu sımıflar, yani süy ve sermayenin bu tefaruku, eski zaman veya Orta çağın esaret veya derebeylik nizamına göre adeta hir terakki eseridir. Fakat bu sınıfların kendi aralarındaki menfaat tezadı da, iktisadi münasebetlerin terakkisine muvazi olarak ge- hislediği ve şiddetlendiği için bu tezat diğer taraftan da bizzat kapitalizm devrinin de esaret veya derebeylik nizamı gibi kendi içinden yıkılmas nın ve tarihe karışmasının tabif âmili oluyor. Binaenaleyh iktisadi bir inkılâp ve kuruluş devresine ayak atan Türkiye bugün iki taliden birini seçmek yolunun üstündedir. Ya 6 A A H G Vet A e eee u G LA e e ee a P e el Un a e ei a ei e b me aa ge M e l S me ü Ü aei AR' 'Rei BeX