Buğday işine bir bakış. İsınail Husrev. Ziraat siyasetimizin bugün en canlı meselelerinden birini de buğday işi teşkil etmektedir. Bir zamanlar memleket borsala- tında okkası 18 kuruşa satılmış olan buğdayın bugün bir çok matakalarda 3 kuruşa kadar düşmesi, hattâ para etmemesi köylüyü derin bir fakra yuvarlamıştır. Bu görülmemiş fiat se- faleti icinde köylü hem devlete karşı tediye, hem milli sanayie karşı alım kabiliyetini kaybetmiş bulunmaktadır. Bunun tabii bir neticesi olarak bir çok mıntakalarda köylünün «zati iktisa- da» yani zirai ve sınai (yiyecek, giyecek gibi) ihtiyaçlarımı ailesi efradile bizzat temin etmesi tarzına ricat ettiği de müşa- hede edilmektedir. Halbuki münkeşif bir emtia mübadelesine muhtaç olan yeni milli sanayiimiz için bu ric'it hareketin, bir pazarsızlık, bir satış darlığı demek olduğunu bilâ tereddüt ka- bul etmemiz lâzımdır. Bir köylü memleketinde köylüde kendi- ne müşteri bulamıyan bir sanayi cihazının havada kalacağı kendiliğinden anlaşılır. Köylünün pazar münasebetlerine her gün bir parça daha fazla karışması, yani köylünün sanayie, sa- nayiin de köylüye müşteri olması, milli iktisadın gürbüz inkişafı ve devlet maliyesinin düzelmesi bakımından elzem ve zaruri- dir. Binaenaleyh köylünün alım kabiliyeti meselesi demek olan buğday işi sadece bir buğday işi değil, ayni zamanda pek şüi- mullü 'bir milli iktisat davasıdır. 9 Memleketimizde buğday, daha geniş bir tabirle, hububat buh- ranı dünya hububat buhranının bir neticesi olarak başlamıştır. Bizde hububat Fiatlarının sukutunu, kuraklık senelerini takip eden istihsal fazlası senelerine atfedenler de çoktur. Fakat bu, çok sathi hir hükümdür. Şunu hatırdan çıkarmamak lâzımdır ki, hudutlarımız dışında bir fiat sukutu hâdisesi olmasaydı, faz- la gelen hububatımız, dışarda kendine her zaman tatmin edici bir fiat bulabilecekti. Bugün, dışarda satış imkânı bulunamadığı için- 20