halbuki Türkiyede pamuk ziraati rantabi bir iş olmaktan çık- mıştır. (*) İyi ve hep bir örnek pamuk, Pamuklarımız, cins ve evsaf itibarile karışık ve aşağılıktır. Bizim pamuklarımızın *> 99 - u 16-22 milimetre elyaflıdır. Halbuki, bugünkü pamuklu mensucat istihlâkimizin ©4 17 sini 2B/29 milimetre ve daha uzun elyaflı, 95 35 ini 24/26 milimetre elyaflı pamuklardan yapılmış mallar teşkil ediyor. Yani istihlâ- kimizin Ç6 52 si için kammaddemiz yoktur. İstihlâkimizin 7> 48 i için kullanılmağa müsait pamuklarımız ise hep bir örnek değil- dir, yani tiplere ayrılmamış ve standartlaşmamıştır. Bu itibarle çok fire verir ve malın kalitesini düşürür. Halbuki büyük s#anayi, gerekse büyük ihracat hep bir örnek, standartlaşmış mal ister. Çok ve emin pamuk, Türkiyenin bugünkü pamuklu mensucat ihtiyacını dahilden te- min edebilmek için takriben 170.000 balya pamuğa lüzum var- dıir. Bu miktar, milli gelir seviyemizin artmasile mütenasip ola- rak tabiatile yükselecektir. Türk milletimi temiz ve pek giydirmek gayemiz alduğuna göre bu 170.000 balyalık pamuk istihsalini hiç bir vakit azami istih- sal haddi olarak alamayız. Nüfus başına asgari 5 kilo pamuklu isabet edecek bir Türkiyede, pamuk istihsalinin 500.000 balyaya yükselmesi icap eder. Halbuki bugünkü istihsalimiz, en iyi senelerde 200.000 balyadır. Bu miktar, 1932 senesinde 57.000 balyaya düştü. Geçen sene de ancak 100.000 balya istihsal edebildik. Böyle tabiatin cilvelerine bağlı bir pamuk istihsaline dayanarak pamuk sanayii kurulamaz, Pamuklu sanayiimizin hammadde te- melini emniyet altına almalıyız. Bu emniyet, hem miktar, hem evsaf bakımından zaruridir. Fabrikalarımızın muhtaç olacakları pamuğu gerek kemiyekt, (*) Bunun hesaplarını gelecek yazımızdı. varecediz. Ş g 18