1 Ağustos 1933 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 17
Türkiyede ziraatin hârsız oluşu orlur bünyasindan geları bir ne- Hecedir. Bu itibarla, bizde ziraatin kârlılaşması, ancak bir bünye inkilâbi- le kabildir: Devayı dışardan değil içerden beklemeliyiz. Ya- nidavayı ci han şartlarına değil, kendi şartlarımıza bağla- malıyız. Ve bunun böyle olusu gayet lehimizedir. Çünkü cihan şartlarına bağlı bir dava karşısında siyasetimiz passif olmağza mahkümdur. Halbuki kendi milli şartlarımıza hbağlı bir davayı aktif bir siyasetle halletmek daima climizdedir. Meselâ bir Amerika pamukçuluğunun talihi, hiç şüphesiz ki, ci- han şartlarına bağlıdır. Orada alımacak tedbirler, ancak passil tedbirlerdir: Ekim sahasını tahdit etmek, stokları yakmak, fiat- ları sun'i ve muvakkat bir surette yükseltmek ve saire gibi.. Bi- zira pamukçuluğumuzda vaziyetin a yni olduğunu kim iddia ede- bilir? Biz, daha tohum davasını halledemedik? Biz daha en geri randı- manla çalışıyoruz. Bizde istihsal, ihzar ve sürüm şartları hep ye- niden ve baştan ele alınmağa muhtaç meselelerdir. Halbuki bizde fert, bunları henüz idrak bile etmemiştir. Bu meseleler, an- ane ve göreneğin esiri olan fertler için mevcut bile değzildir. İşte Türk ziraatinin anane den kurtulup tasyonel bir yarat- ma devrine girmesi ancak devletçi bir ziraat siyasatinin eseri o- labilir. Ve kârlı istihsal prensipi, ancak devletçi bir siyasetin rehberliği altında tahakkuk edebilir. Cihan pazarlarına intibak prensipinin gerçeklemesine de yalnız devletçi bir ziraat siyazetile varılabilir. Standart mal ve iyi am- balaj gibi cihan ticaretinin lâzımı gayri müfarikı sayılan şart- ların, lberal ve ferdiyetçi tedbirlerle tahakkuk edemiyeceğinin artık anlaşılmış olması icap eder. Belli başlı ihraç mallarımızın istihsal, ükzar ce sürüm işleri yu- kardan aşağıya tanzim edilmezse, cihan pazarlarından twzaklaş- tırılmamız tehlihkesi gittikçe artacaktır. Bilhassa bundan sornra, milletlerarası ticaret münasebetlerinin serbestlikten karşılıklı anlaşmalara doğru gittiği bu devirde, rehabet şarilarına intibak mesaleşi, büsbütün ehemmiyet kazanmış bulunuyor. 17?
