daya tımtıkış dolmuş, bulunanlar, Türkiyedeki muhtelif işçi sendikala- rını temsil eden sendika başkanla- rı, gelen misafir gazeteciler ise Yün dergisinden Doğan Avcıoğlu, Müm- taz Soysal ve Milliyet Gazetesinden İlhami Soysaldı. Haftanın ortasındaki o akşam Ça- lışma Meclisinin toplanması sebebiy- le Çalışma Bakanı Bülent Ecevit ta rafından verilen çayda ayak üstü alı- nan kararın bir neticesi olan gizli yeni bir partinin kuruluş 7 zırlıkları ile ilgili olduğu için bu he- yecanlı hava içinde Dişirilip ke 1. Ecevit in çayından sonra gruplar halinde işçi sendikaları (o başkanları Seyfi Demirsoyun oOorganize ettiği toplantıya hiç kimseye hissettirme- den icabet ettiler. Konur sokaktaki kü- çük odada, işin fikri cephesi hakkında söz sahibi kabul ettikleri misafirlerin gelişine intizar edilirken yeni parti- nin kuruluş hazırlıkları üzerinde mü- zakereye başladılar. Fakat küçük o- i i edilememesi kültesinin Sosyalist eğilimli öğretim üyelerinden Türkkaya Ataöv tarafın- dan kaleme alınan bir tüzük ve prog- ram taslağıydı. Bunların o üzerinde konuşma yapılması fikri ileri sürül- düyse de bizzat Seyfi (o Demirsoyun talebiyle gazeteci misafirlerin de bu- lunması gerekçesiyle beklemek ter- cih edildi. Nihayet beklenenler geldi- ler ve müzakereler mümkün olan cid- diyet içinde başladı. Toplantı Demir- soy tarafından idare edildiği için ilk olarak Demirsoy, Avcıoğlu ve arka- daşlarına partinin kurucuları arası- na girip girmeyeceklerini sordu. Bu suale Doğan Avcıoğlu cevap verdi ve: — Bizi kurucular arasına ithal etmeniz doğru olmaz, zira her üçü- müz de tarafsız gazetecileriz. Fakat size elimizden gelen yardımı yapma- ga hazırız" dedi. Bu sözler odadaki- lerin pek hoşuna gitmemiş olmalı ki “olur mu canım, biz sizleri de ara- mızda görmek İstiyoruz" o nidaları yükseldi. Fakat gazeteciler kararlı olduklarını bildirerek talebi nazikâ- ne reddettiler. Hele bir parti kurul- sun, sonra düşünülecek şeylerdi bun- lar. Men dakka dukka Odadaki heyecan dalgası hayli kuv- vetlenmişti. Demirsoy asıl müzake- releri açtı. Mesele mühimdi. bir gece evvel yapılan toplantıda ge- ce yarılarına kadar bu dev partinin fikri yapısı üzerinde müdavele-i ef- AKİS, 29 OCAK 1962 kârda bulunmuşlar ve partinin adı üzerinde bir karara varmışlardı. Ama bu gece kat'i karar alınmalıydı. De- mirsoy kendilerine yardım eden iki is- min üzerine basarak arkadaşlarına kuvvet verdi. Bunlardan birisi, diğeri ise Sadun Arendi. Bir başka isim de arkadan hızır gibi yetişiyor- du: Bahri Savcı.. Demirsoy bundan sonra partinin siyasi görüşü üzerinde durdu ve ça- lışanları bir çatı altında toplayacak li Avcıoğlunun gözlerinin içine baka söyledi. Fakat Demirsoy bu doktrin partisinin fikri yapısı üzerin- YURTTA OLUP BİTENLER tesi seçilmesine karar verdi. Komi- tede bütün sendika başkanları ve ay- rıca Muammer Aksoy. Bahri Savcı, Sadun Aren, Türkkaya Ataöv, İlha- mi Soysal, Doğan Avcıoğlu, Mümtaz Soysal meb Seyfi Demir- soy ve a Hepbir ise toplantıya or- GAHIZMESI. sendika sıfatıyla katılı- yorlardı. Bu sırada Tekin Çullu söz aldı ve bir usul konuşması yaparak meselenin bu şekilde halledilmesinin en iyi yol olduğunu belirtti. Bu ara- da: " — Bu komisyon, hazırlıkları giz- li bir şekilde yapsın. Fakat konfede- rasyon ile temas kesilsin. Zira artık karşımızda bir siyasi mesele bulun- maktadır. Hatta bir başka adres bile tesbit edilmelidir. İllerle teması oda Doğan Avcıoğlu - Mümtaz Soysal "Dışardan gazelciyiz!" de pek durmadı. Zira Türkkaya Ata- öv tarafından hazırlanmış taslak bu bakımdan fikri verecekti. Demirsoy daha sonra taslağın okunup okunma- ması meselesinde odada bulunanların fikrini almak istedi. Fakat bizzat taslak hazırlayıcısı buna taraftar ol- madı. Yeni partinin müteşebbisleri daha dikkatli! davranmak zorunday- dılar. Taslağın okunması yanlış kana- ate yol açabilirdi. Çalışanların parti- sinin program ve tüzüğünün ilmi de- geri müsellem bir başka grup tara- fından hazırlanmasında fayda vardı. Ataövünkü sadece bu heyete fikir verecek mahiyette bir müsveddeydi. Bunun üzerine teklifler yağmaya baş- ladı. Nihayet oy birliği ile 20 kişilik bir tüzük ve taslak hazırlama komi- bu zaviyeden inkişaf ettirmek yerin- de olur" diyerek Türkiye Çalışanlar Partisinin işçi teşekküllerinden ayrı bir teşekkül olmak mecburiyetinde ol- duğunu belirtti, İl teşkilâtı için dik- katli olmak gerektiğini de sözlerine ekledi. Çullunun konuşması tasvip gördü. İşçiler siyasi bir teşekkülün çatısı al- tında birleşmek istidadı gösterdiğine ve işin içine fikri seviyesi belli fik- riyatçılar da girdiğine göre partinin daha kuruluşta ei ii rapte- dilmesi zarureti aşi Partinin tüzük ve gi hazır- lama komitesi seçildikten sonra me- sele Genel Başkanlık konusuna inti- kal etti. soy bir haber verdi. İşte tam bu sırada Demir- İstanbuldan bir 9