böyle bir hâl vukuunda ilân fabrika- ları da "genel sağlıkla İlgili" denile- bilir ve büyük bir iş kolunda işçi, grevden mahrum edilebilirdi, İşçi temsilcileri bunun açıkça beyanını is- tediler ve maddeye "ilâç fabrikaları hariç" ibaresini KE YE Bundan sonraki madde ve mal kurtarma işlerinde ram grev yapamıyacağı'na dairdi. İşve- renle, isçi temsilcileri burada birleş- tiler, maddenin aynen kalmasına ka- rar, verdiler. 19. maddenin bundan sonraki fik- rası işverenlerle, işçilerin (o birbirine girmesine ramak bıraktı. o Fıkrada, "su havagazı ve dağıtma işlerinde ve Devlet tarafından işletilen kömür madenlerinde" grev ve lokavt yasak ediliyordu. Fıkranın tartışmasının sonucu a- deta "bir sizden, bir bizden" kaidesi- ne uyularak bağlandı. İşçi temsilcileri maden işçileri Ü- zerinde büyük patırdı kopardılar. İş- çi kütlesinin yarısından çoğunu bun- lar teşkil ediyordu. Türkiye Cumhu- riyeti Devletinin Anayasası bu hak- ki tanırken aynı Devletin Hükümeti bir kanunla hakkı nasıl alırdı? Bu yönden yapılan savunma tuttu ve iş- çiler fıkradan bu kısmı kaldırdılar. Bu arada havagazı işçilerinin grev hakkı da ikramiye kabilinden tanın- dı. Fıkranın diğer kısımlarına doku- nulmadı. 19. maddenin diğer iki fıkrası ü- zerinde Komisyon fazlaca oyalanmadı. Ancak o günkü tartışmalar bir hay- li sert geçmiş, hırpalanmışlardı. silcilerinde şimdiye kadar görülme- miş bir tarz ortaya çıkmıştı. Sendi- kacılar yedi yıl evvelki Çalışma Mec- lislerinde olduğu gibi mücadele etmi- yorlardı. Adeta koçlar gibi kafa ka- faya dövüşüyorlar, zaman zaman in- diyorlardı. Böylelikle her komisyon a işçi temsilcileri oy olarak değil adet olarak fazla oluyorlardı. verenler, sert cereyan eden mü- zakerelerin Genel Kurulda daha da sertleşeceğini anlayınca Kocatopçu- AKİS, 29 OCAK 1962 oğluna başvurdular. oKocatopçuoğlu perşembe sabahı derhal Bülent Ece- viti ziyaret etti. Saat 9.30 sıraların- da Bakanın yanına giren işveren temsilcisi 10.15 de çıktı, Bakandan ricada bulundu ve işçi temsilcilerinin hiç değilse lisanen biraz daha az si- nirli-hareket etmelerini istedi. Ece- vit, durumdan Konfederasyon Başka- ı Seyfi Demirsoyu haberdar edece- ğini söyledi. Nitekim az sonra De- mirsoyu çağırarak durumu anlattı. Esasen sakin adam olan işçi lideri, ricayı soğukkanlılıkla dinledi ve ar- kadaşları adına söz verdi. Pek az son- ra da meseleden arkadaşlarım haber- dar ederek soğukkanlı davranmala- rını rica etti. Galip sayılır.. 5 İşçi ire Konfederasyon Baş- kan özlerin ni dinlediler. Hele Kocatopçuoğluyla Demirsoy ve dört sendikacı perşembe günü öğle yeme- ğini Restoran Bekirde yeyip tatlı tat- lı sohbet edince pakt adeta imzalan- mış oldu. Yemekte Kocatopçuoğlu iş- çi liderlerine dert yandı. Aslına bakı- lırsa, kendileri işveren değillerdi. dece onları temsil ediyorlardı. o Bir bakıma onlar da işçi sayılırlardı! A- ralı İş Kanunu Komisyonunda mülâ- re sükünetle eğilinilirse daha kolay o- lurdu. Üstelik işçilere Anayasanın tanıdığı hakların verilmesinde Mecli- veren temsilcile- var ki,, karşılıklı menfaatlerin sa- vunulması gerekiyordu. Bunu daha Bahir Ersoy İyi bir pehlivan ÇALIŞMA sükünetle yapabilirlerdi. Gelgelelim imzalanan pakta rağ- men korkulan iki komisyonda o gün öğleden sonra olacak oldu. I numa- ralı İş Kanunu Komisyonunda müla- yim İşveren temsilcileri birden as- lan kesildiler. İşçi temsilcileri Kara İş Kanunun- da yapılan tadilata muvazi olarak Deniz İş Kanununda da bir düzelt- me yapılması gerektiğini ortaya at- levlendirdiler ve şiddetle itiraz etti- ler. Mesele büyüdükçe büyüdü. İşve- renler İş Kanununun bu kısmının Ge- nel Kurulda konuşulmasını ve karara orada bağlanmasını istediler. İşçiler Komisyonun ne işe yarayacağım sor- dular. Neticede mesele anlaşıldı. İş- veren temsilcileri oldukça güç du- rumdaydılar. Bu konuya hazırlıklı gelmemişlerdi, İşçilere gelince, ka- nundaki aksaklıkları altı madde ha- linde toplamış, incelemiş ve komisyo- na hazırlıklı gelmişlerdi. Uzun tar- tışmalar, bağırıp çağırışmalar so- nunda işverenler çekimser kalmakla vartayı atlatacaklarına kanaat . a tirdiler ve işe karışmadılar. 7 müs- tenkife karşılık, 6 oyla mesele kabul edilince de işçilere el altından haber yolladılar: "Bu karar hukuki değil- dir, ea çoğunluğuyla alın- mamış Bir baka patırdı, imzalanan pak- ta rağmen Grev Komisyonunda çık- tı. İşçiler aldıkları talimat b ağırdan alıyorlar, ii çıkış yap yorlardı ve oyalamada bile Bahir Er soyun nn dikkat Ri iş Çalışma Bakanlığının ha- zırladığı tasarının 21. maddesine ge- nca hava değişti. Bu madde komik, şimdiye kadar söylenenlerin tamamen tersine birtakım hükümleri ihtiva e- diyordu. Maddeye göre grev yapabil- Bu madde sendikacılar için bir heyu- laydı ve grev hakkından faydalan- maları imkânını adeta sıfıra indiri- yordu. Sendika Başkanları, bir iş ye- ninde patronun işçiyi toplayıp "Gre- ve taraftar mısınız?" sualini sorduk- tan sonra grev yapabilmenin mad- deten imkânsızlığını biliyorlardı. İş- çiydiler. İşçilerin arasından geliyor- lardı. Ne olursa olsun henüz böyle bir baskıya koyacak kitlenin çok az İş yerinde mevcut olduğunu hesaplı- yorlardı. Maddenin müzakeresi başladığın- da işveren temsilcilerinin ağzı kulak- larındaydı. Fazla birşey söylemiyor- lar, sadece Bakanlık tasarısının ka- bulünü istiyorlardı. 17