29 Ocak 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

29 Ocak 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Rıza Şah Pehlevi Tereyağ oOve kıl hikâyesi olan köylü ise bunu 25 yılda ödeye- cektir. Bu toprak reformunun İranda he- men iki elin parmaklarıyla sayılabi- lecek kadar as sayıda büyük arazi sahibi aileleri çileden çıkardığı o ve bugünkü buhranda bunun da rolü ol- duğu muhakkaktır. Buna karşılık E- mini hükümetinin kazancı pek o de- rece büyük olmamıştır. Zira toprak verm ancak su işlerinin düzenlen- mesi, yol siyasetinin bir dereceye kadar tahakkuku ve nihayet istihsal vasıtalarının temini ile mektedir. Bütün bunlar da büyük ölçüde istihsal ve satış kooperatifle- rinin kurulması vs işler hale gelme- sine bağlıdır. Yoksa mücerret top- rağı bir elden alıp küçük parçalar halinde, verimli olmayan bir şekil- de diğer ellere dağıtmak hiç bir şey ifade etmemektedir. Bu bir çok yer- de, Mısır dahil olmak üzere, tecrübe edilmiş ve daima aynı neticeye varıl- mıştır. Dr. Emini, bu hesabca, büyük mülk sahiplerini kendine düşman e- derken, öte yandan köylünün derdi- ne de deva bulmuş değildir. Cepheler Bu vaziyette Şah ile Emini cephe- sine karşı, şu unsurlardan müte- şekkil uzun bir cephe çıkmaktadır: Ağalar - Üniversite - İş Adamları - Milli Cephe - Komünist Tude. Tazyikin hem sağ"dan, hem “sol-dan geldiği görülmektedir. Bu arada en sağlam faktör oOrdudur. Ancak, "Genç grubundan bahsedilmeye başlanmıştır ki, bunların daha ziyade kapitalist ailelere mensup oldukları AKİS, 29 OCAK 1962 ve son iktisadi tedbirlerden hoşnut olmadıkları anlaşılmaktadır. Ordu Şaha sâdık kalsa bile, yük bir ayaklanmada silâhlı kuvvet- lerin işe müdahale etmeleri de yine bazı ihtimallerin, bu arada sağcı bir askeri dikta ihtimalinin tohumlarını taşımaktadır. Bu noktada ise bütün nazarlar General Bahtiyariye çev- rilmiştir. Onun içindir ki Şah, Gene- ral Bahtiyariye bir müddet için mem- leketten uzaklaşmasını emretmiş ve bu emir yerine getirilmiştir. Fakat bunun ne dereceye kadar müessir bir tedbir olduğu şimdiden kestirilemez. İranın bugün içinde bulunduğu krizin başlıca sebepleri şüphesiz ki ekonomik ve sosyal nizamın teessüs edememesinden ileri gelen kötülük- ler, haksızlıklar, densizliklerdir. Fa- kat bunların yanında önemli bir fak- Dr. Musaddık Dirilen ölü törü, psikolojik yönü sükütla geçiş- tirmek mümkün değildir Anayasaya, Meclise, komisyon ve kabinelere rağmen bugün İranda o- torite işin sonunda Şahın şahsına da- yanmaktadır. Herkes içinden inan- mıştır ki, yetkileri ne kadar geniş o- lursa olsun, Başbakan Emini sadece bir vasıtadır, bir memurdur ve h ke vu c 3 © B — c B ve büyük tehlikelere uğramada bote edilebileceğine kaanidir. Şaha gelince, otoritenin hakiki sahibi gibi görünen Şah, monark, monarşi ise, sağlam meşruti bağlarda (Omücehhez olmadıkça, bugün artık lIranda bile insanlara ciddi ve meşru bir otorite kaynağı gibi görünmekten çıkmıştır. Huzursuzluğun bu yönü inkar e- dilemez. DÜNYADA OLUP BİTENLER Demirperde Garip süküt Başkan Kennedy geride bıraktığı- z hafta çarşamba günü tertip- lediği basın konferansında o Sovyet- lerle münasebetler bahsine pek az te- mas etmek suretile, bir zamandır ko- münist alemi saran esrarlı süküta i- şaret etmiş oldu. Başkan, Doğu blo- kunun ve bilhassa Sovyet Rusyanın karşılaştığı bildirilen güçlükler hak- kında yeter bilgi sahibi olmadan hü- küm, vermenin doğru (olmıyacağını söyledi. Bu sözlerden açıkça anlaşıl- maktadır ki, Washington da bu garip sükütu vs düzensiz olayları diğer Batılı başkentler gibi alâka ve dik- katle takip etmektedir. Nitekim, bir gün sonra gelen ha- berlerde Amerika Ayan Meclisi Dış- işleri Komisyonunun meseleyi incele- mekte olduğu ve bu maksatla, Sovyet Rusya işlerinde uzman tanınan bazı şahsiyetleri (odinlediği (o bildirilmekte idi. Bu şahsiyetler Charles Bohlen ile Foy Kohler'dir Komisyonun, konuyu Sovyetlerin eski Dışişleri Bakam Molotofun aca- ip durumu açısından ele aldığı nak- ledilmektedir. Rusya Komü- nist Partisinin 22. Kongresinde Kruş- çef, Stalincilere karsı şiddetli bir hü- cuma geçip, bu hizbin savunmasını üzerine almış gibi görünen'Arnavut- luk ve Komünist Çin ile belâ çıkarır- ken, Kongreye Viyanadan "Molotof" imzasını taşıyan bir mektup gelmiş- tir. Stalinin Dışişleri Bakanı olan ve 1957 den itibaren "Parti aleyhtarı" ilân edilerek Dış Mogolistanın baş- kenti Ulan Batur gibi dünyanın en si- Nikita Krutçef yaylım ateş 23

Bu sayıdan diğer sayfalar: