KADIN Annelik Koruyucu çocuk hekimliği Nihal Karagülle, iki yaşındaki kırı- şık suratlı bebeğe şefkatle baktı, sonra, hiç konuşmadan, korku ve 1s- tırap içinde onun m sey- reden grene anneye dön "— Korkma, çocuk yürüyecek" dedi. Anne, birden doktor hanımın el- lerine yapıştı. Heyecandan konuşa- mıyor, fakat hareketleriyle minneti- ni ifadeye çalışıyordu. o Çocuğu iki yaşındaydı, oOhâlâ (o yürüyemiyordu. Üstelik, kendi yaşındaki çocukların hayatiyetini gösteremiyen, âdeta ku- rumuş bir hali vardı. Hadise, geride kalan hafta içinde Ankarada, Çocuk Hastahanesinin Polikliniğinde cereyan ediyordu. Ço- cuk hastalıkları mütehassısı Dr. Ni- hal Karagülle gülümsedi, sonra bi- raz ,geri çekilerek, ciddi bir sesle: — Yok yok, çocuğu ben yürüt- miyeceğim, onu sen o yürüteceksin" diye ekledi. Anne ER Doktor hanım devam e "— Çocuğu bu reçeteler de yü- rütmiyecektir, bunu unutma. Fakat sen simdi söyliyeceklerimi, ama bü- tün söyliyeceklerimi yapacaksın, o- mu?" tekrar ümitsizliğe (o kapıl- — Nesi var bu çocuğun?" diye sordu. Doktor hanım bir anneye baktı, bir çocuğ "— Hiç. Onu ona bakamamışsın" cevabını veri Nihal Karagülle, polikliniğe Al len birçok annelere, çocuklarının bes- lenme bozukluğundan başka biç bir- -eyleri olmadığını, fakat bunun zan- nedildiğinden çok daha vahim neti- celer doğurabileceğini anlatmak için hayli güçlük çekmektedir. Poliklini- ğe gelen anneler umumiyetle bu ko- nuda eğitime muhtaç annelerdir. Ço- gunun çocuk bakımı hakkında en ufak bilgileri yoktur. Halbuki çocu- ğa ilâçtan, reçeteden önce lâzım olan şey, bakımdır. Nihal Karagülle bu bakımdan, koruyucu çocuk hekimli- ğinin memleketimizde ön plânda ele alınması ihtiyacına inanmakta ve halkın, memleketin muhtelif yerle- rinde açılan sağlık merkezlerine da- ha fazla önem vermeleri lüzumunu belirtmekten geri kalmamaktadır. Sağlık merkezlerine giden annelerin miktarı fazlalaştıkça (o polikliniklere gelenlerin miktarının azaldığı görü- AKİS, 7 AĞUSTOS 1961 besliyememişsin lecektir. Bilhassa çocukta koruyucu hekimliğin hekimlikten önce geldiği bir hakikattir. Memlekette çocuk ba- kımı bilgisi arttıkça yazın ishalden ve kışın pnömoniden ölen çocukların miktarı bir hayli azalacaktır. Eğitim ihtiyacı Fakir muhitlerde anne, çocuğuna, onun hayatını devam ettirecek ihtimamı göstermekten âcizdir. Hal- buki daha hamilelik devresinde baş- lıyan ve çocuk doğunca devam ede- cek olan bir çocuk sağlığı eğitimi, anneye kısa zamanda birçok şeyler ve bu arada çocuğunu kendisine ka- zandıracak kadar bilgi verecektir. Nihal Karagülle, o karşısındaki gazeteciye baktı, biraz düşündü, son- ra gülerek sözlerine devam etti: "— Bakın, biz çok kere, aydın anneden de şikâyetçiyiz. O, çocuğu- nu mükemmel surette besler, her ba- kımdan titizdir. Ama, işte, belki bi- raz fazla titizdir, belki çocuğun üs- tüne biraz fazla düşmektedir ve ne- ticede sinirli çocuklar meydana çık- makta, bu çocuklar her yaşta ailenin huzurunu kaçıracak durumlar yarat- maktadırlar. Kolay çocuk yetiştirmenin ilk şartı, isteyerek çocuk yapmak ve bazı fedakârlıkları peşinen kabul et- mektir. Çocuğun üstüne fazla düş- meden, lüzumsuz titizlikler yapma- dan, onun ihtiyaçlarını yerine getir- mek, ona iyi bir beslenme rejimi tat- bik etmek ona muntazaman hava al- dırmak, muntazam banyolar yap- mak şarttır. Eğer bir bebek çok ağ- lıyorsa, geceleri hiç Oouyumuyorsa, belki, herşeye rağmen, iyi beslenmi- yordur veya iyi şekilde beslenmiyor- dur. Gazı vardır veya belki kulağı ağrıyordur. Onu bir doktora götürüp dikkatle muayene ettirmek ve önce herhangi bir fizik aksaklığı önlemek, bundan sonra da düzelmiyorsa mu- hakkak çocuğun ve annenin ruhi du- rumunu gözden geçirmek, buna göre tedbir almak şarttır. Annenin morali bozuksa, bu ba- zen minimini, bir bebeğe bile tesir eder. Annenin ve bilhassa babanın bu durumda çok dikkatli davranmaları ve herşeyden evvel evdeki havayı dü- zeltmeleri gerekir. Her çocuk kendi başına bir vakadır ve ayrıca ele alın- mak ister. Bir çocuğun beslenme re- Jimini aynen başkasına tatbik edeme- yiz. Mama saatleri de çocuğa ve du- ruma göre değişir. Suni gıda alan çocukta mama saatleri, meme alan çocuklardan çok daha kat'i şekilde sınırlanmıştır. Meme alan çocuk ise duruma göre bazen iki, saatte bir Nihal Karagülle Koruyucu melek meme alabilir. Meme. alan çocuğun iyi beslenip beslenemediği ve her memede ne kadar gıda aldığı da ay- rıca tetkik edilmelidir. Çocuk, kü- çük yaştan az giyinmeye, havaya a- lıştınlmalıdır. - Yeni doğmuş bebek tedricen havaya ıkar ve anne bu hususu titizlikle tatbik ederse çocuk kısa zamanda sertleşir, havaya mu- kavemet kazanmıştır. Giyimin de kolay çocuk büyütme üzerinde önemli bir rolü vardır. Ço- cuğu korumanın en iyi çaresi, üzeri- ne titremek değil, ona her bakımdan hayatta mukavemet kazandırmak ve onu ilk andan hayat mücadelesine hazır duruma sokmaya çalışmaktır. Çocuk sevgi ister, kucak ta ister a- ma, heran çocuğu kucaklamak, de- vamlı surette onunla meşgul olmak çocuğun sinirini bozar. Çocuğun ye- mesini, içmesini iyi bir şekilde temini! ettikten, onu gezdirip banyosunu yaptırdıktan sonra, kendi başına bı- rakmak, kendi kendini oyalamaya alıştırmak, ona daima sâkin ve mü- nis hareket etmek, onu fazla elleme- mek, fazla odidiklememek lâzımdır. Bir çocuk, gıdasını iyi aldığı halde kendisine zorla yemek ( tıkıştırmak ve yemek saatlerini âzap saati hali- ne getirmek te hatadır. Çocuğun fi- ziki ihtiyaçları temin edildikten ve fiziki muayenesi oyapıldıktan sonra psikolojik ihtiyaçlarının ve ruh! du- rumunun da tetkik edilmesinde ve annenin, babanın bu yolda çocuk psi- kiyatristi tarafından o aydınlatılma- sında büyük fayda vardır. Bilgiyle büyütülen çocuk kolay büyür ye aile- de bir nimettir. 31