YURITA OLUP BİTENLER İnönü Gençlik Kurultayında konuşuyor İşareti 1961 o tarihleri arasındaki olayları Sembolize eden büyük bir pano mev- cuttu. Atatürkün ve İnönünün büyük resimleri altıoklu bayraklarla süslen- miş, salonun iki yanma yerleştiril- mişti. Duvarlarda birçok dövize rast- lanıyordu. Bantların üzerinde Ata- türkün ve İnönünün vecizeleri yazı- lıydı. Bunların içinde ençok dikkati çeken, Gençlik Kollarının bir sloga- nıydı. Bantta, "Şahısların değil, ül- külerin ve ilkelerin peşindeyiz" yazı- lıydı. Bir başka bantta Kemal Ata- türk imzalı şu sözler mevcuttu: "Müş küllerinizin hallinde daima İsmet Pa- şaya müracaat ediniz" Salonun solu- na asılmış bir başka bantta ise. "Şali- si ve oportünist politikaya paydos!.." deniliyordu. Gençlik Kolları mensuplarının Ge- nel Başkanları gibi düşündükleri bel- liydi. Nitekim, Kurultayın neticesi da o istikamette oldu. Anlaşılan, ışık, 78'lik delikanlıdan geliyordu. 2 çekti Kongrede ilk kıvılcım. Saatlerin 10'u gösterdiği sırada Merkez İdare Kurulu üyelerinden biri, denilebilir ki bu tip toplantıların en çekilmez işini yapmak üzere kür- süye geldi. Yoklama yapılacaktı! Yarım saat isimler okundu. Henüz yarısına gelinmişti ki, birden kapının önünde bir kaynaşma oldu. Korkunç bir alkış etrafı kapladı. Gelen, İnö- nü ile eşiydi. Yanlarında Genel Mer- kez İdare Kurulu üyelerinden Dr. Suphi Baykam bulunuyordu. İnönü ince, beyaz çizgili, lâcivert bir elbise giymiş, koyu renk bir kravat bağla- mıştı. İllinde koyu gri fötrü vardı. Pek neşeli ve pek dinç görünüyordu. Sağa sola selâm veriyor, etrafım sa- ranlara gülümsüyor, elini sıkanlara tatlı lâflar atıyor, şakalaşıyordu. İ- nönüye çivilemeler pek iyi gelmişti. Eşi Mevhibe İnönünün üzerinde ko- yu kurşuni bir elbise, elinde M.İ.İ. inisyallerini taşıyan beyaz bir çanta vardı. Salonda 400 genç hançere, a- vazı çıktığı kadar: — Yayaya, şa şa şa, İsmet Pa- şa çok yaşa!" diye haykırıyordu. Tezahürat, İnönülerin salonu ge- çip yerlerini almasına kadar devanı etti. Sonra etrafı bir sessizlik kapla- dı ve kürsüden gene aynı ses. isimle- ri aynı ton ve hızla okumağa başladı. Bu arada kapıda iki kişi daha görün- dü. Papyonlu zatlar sessiz sedasız ön sıralara doğru yürüdüler. M.B.K. üyesi Ahmet Yıldız ile C.H.P. li sos- yalist politikacı Cemil Sait Parlas ön ellerini sıktılar. İnönü, Yıldızı solun- daki koltuğa oturttu. İki idareci, yoklama süresince sohbete devam et- tiler. rultay Başkanlığı için tek a- day vardı. Ünal Kormanın Başkan seçilmesi bu yüzden uzun sürmedi. Kormana yardımcı olarak da Yalçın Kasaroğlu -159 oyla- ve Nedret Yal- çın -126 oyla- seçildiler. Divanın te- şekkülünden' sonra gündeme geçildi. İşte ne olduysa bu sırada oldu. Gündemde, İnönünün açış konuşma- sını müteakip Gençlik Kolları kuru- cularından Suphi Baykamın, Kolların yedi yıllık fâaliyeti hakkında yapa- cağı bir konuşma mevcuttu. Bay- kam - Gülek ikilisi, ilk savaşım bu- rada verdi. Bir delege gündem dışı söz aldı. İstanbulu temsil ediyordu. Teklifi, gündemde değişiklik yapıl- masıydı. Delegeye göre, Baykamın bu konuda konuşması fazlaydı. Zira Baykam, uzun süredir Gençlik Kol- larından ayrı bulunuyordu. Bu ba- kımdan faaliyetler hakkında tam ve vazıh bilgisi olamazdı. Gelişmelere düşebilirdi. Üstelik Baykamın halen Gençlik Kollarında bir vazifesi de yoktu. Yapacağı konuşmadan so- rumsuz olacaktı. Bu itibarla konuş- manın gündem dışı bırakılması veya aydınlatıcı mahiyette olması talep e- diliyordu. İstanbullu bir başka delege de aynı şeyleri ifade etti. Etti ama, oylama (İstanbullu iki (Gülekçinin mağlubiyetiyle osona erdi. Baykam konuşmasına başladı Genç politikacıyı iyi tanıyanlar, onun konuşurken tedirgin olduğunu an önce vukua gelmesini bekler gibi bir hali vardı. Nihayet Baykamı ra- hatlatan hâdise patlak verdi. 15-20 Adanalı delege evvelâ sessiz sedasız salonu terkettiler. sonra içeriye, bü- yük gürültüyle girdiler. Bu defa yal- nız değildiler. Önlerinde beyaz elbise- ler içinde, durmadan gülen bir zat bulunuyordu. Gülek, Baykam konu- da icra etmişti. Kürsüdeki hatip gü- AKİS, 7 AĞUSTOS 1961