YURITA OLUP BİTENLER rilecek faaliyet bir yana atılmıştı. İlle de "oy", ille de "kazanma" kay- gusu gene umacı gibi karsılarına çık- mıştı. Bilinde oy pusulası olduğu hal- de sepete giden bir Gaziantepli genç MEN EE üzintüsünü şöyle ifade etti: — Anam, anam!. Ben bunları Antepte nasıl lana Nasıl izah edeceğim Aslında, yn bitenleri biraz da tabii karşılamak gerekiyordu. Bu, nihayet bir kongreydi. Her yerde kongreler, fikirlerin oyla tecelli etti- ği toplantılardır. Bu kurultayda oy- lar, parti içinde bir gidiş konusunda da gençlerin tutumuna tercüman O0- lacaktı. Tasnif pek uzun sürmedi. Evvelâ beyaz liste -Gülek grubunun listesi- biraz kımıldar gibi oldu. Sonra mavi liste birden ileri geçti. İleri geçti ve arayı açtı, açtı. Neticede 279 oy top- ladı. Gülekçiler ise 86 da demir attı- lar. Bu arada Hikmet Çetin, her iki listede yer aldığı için en fazla oyu aldı. Kurultayın gerçek mağlübu Ka- sım Gülekti. Gülekin iğleri o gün hiç . Hezimeti üstüste iki kaza yapıp arabayı par- çaladıktan sonra sırra kadem bastı. CHP. Gençlik Kollan Genel Mer- kez Yönetim Kurulu, seçimin ertesi günü saat 16.00 da, ilk toplantısını yaparak is bölümü sonucunda Baş- kanlığa ittifakla Erol Ünalı seçti. Sekreterliğe Yavuz Soysal, muhasip- liğe Nedim Tekin, sekreter yardımcı- lıklarına Sertaç Tüzün ve Muzaffer Selçuk getirildiler. Yeni Genel Merkez Yönetim Ku- rulu, bu toplantısında ayrıca çalışma programı üzerinde de görüşmelerde bulunmuş ve seçim çalışmaları ile il- gili faaliyetler hakkında kararlar al- mıştır. Örfi İdare Sadece bir tasavvur (Kapaktaki okumandanlar) Uzunca boylu, yakışıldı kurmay Al- bay, evvelâ önündeki gazeteye bir göz attı, sonra kafasını iki yana sallıyarak masanın üzerinde duran telefona uzandı. Tam bu sırada başı- nın üstünde bir zil öttü. (Yakışıklı kurmay Albay reseptörü yerine ko- yup kalktı ve hemen gerisinde bulu- nan kapıyı açtı. İçerde, üzeri meşip kaplı yeni bir kapı daha vardı. Bu kapıyı da yavaşça araladı ve içeriye süzüldü. Oda oldukça geniş ve ferah- tı. Mütevazi döşenmişti. Solda çelik bir mata vardı. o Yakışıklı kurmay, masanın başında oturan uzun boylu, dinç yapılı Korgenerale başıyla se- lam verdi ve bekledi. Masanın ba- 16 Ankara Örfi İdare Kumandanlığı binası Tedip merkezi şında oturan dinç yapılı Korgeneral, gazete okumakla meşguldü. Başını hafifçe gazeteden kaldırdı ve kurmay Albaya hitaben — Okudun mu Recai?" dedi. Yakışıldı Albay başım salladı ve: "— Evet, sayın Generalim, oku- dum. Simdi tahkik edeceğim" ceva- bını verdi. Korgeneral, kalın camlı gözlük- lerinin altından gazeteyi bir defa da- ha tetkike koyulunca, yakışıklı Al- bay odadan sessizce çıktı. Hâdise, geride bıraktığımız haf- tanın başlarında, salı sabahı cereyan ediyordu. Kurmay Albayın adı Recai Ergündü ve Örfi İdare Kumandanı Ali Keskiner (tarafından Kurma Başkanı olarak tayin edilmiş bulunu- yordu. Albay Ergünün masası başına geçmesi ve 1 Ağustos tarihli gazete- deki haberi bir daha okuması için sâ- dece beş dakika kâfi geldi. Sonra yi- ne telefona uzandı, fakat vazgeçti. Okuduğu haberde, bütün yurtta sert tedbirler alınmak üzere olduğu ve bunun için de bir tasarı hazırlandığı, bu tasarının münderecatına göre Türkiyenin iki Örfi İdare mıntıkası- na ayrıldığı, Ankara ve İstanbul Ör- fi İdare Komutanlarının Samsun ile İskenderun arasına çizilecek bir hat- tın iki tarafında vazife taksimatı ya- pacakları ifade ediliyordu. Haber, A.A. nın bir haberiydi. Albay Ergün habere pek inanmak istemedi ve bir müddet bekledikten sonra vâki bir iş'ar üzerine ö nakletti ve Ankara Örfi İdare Komu- tanlığı, tamamen kendisiyle ilgili bir meselede -tâbir câizse- pusuya yattı. Aslında meselenin esası bambaş- ka idi. Her şey, bitirdiğimiz haftanın başlarında, pazartesi günü, Başba- kanlıkta yapılan bir toplantı ve M.B. K. Sekreterliğine yazılan bir pusula ile ortaya çıktı. O gün Başbakanlık- ta çok mühim görüşmeler yapılmak- taydı. Toplantıya bizzat Gürsel baş- kanlık ediyordu. Toplantı başlama- dan evvel Başbakanlığın önünde as- keri otomobiller park edince, gazete- cilerin meraklan bir kat daha arttı. Zira girişlerini pek tesbit edemedik- leri askeri otomobil sahiplerinin Kuv- vetler Kumandanları olduğunu anla- makta güçlük çekmediler. Gelenler ve Başkan Gürselin başkanlık ettiği toplantıda hazır bulunanlar Genel Kurmay Başkam Orgeneral Cevdet AKİS, 7 AĞUSTOS 1961