7 Ağustos 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

YURTTA OLUP BİTENLER rın yazıldığı sırada kudret sahipleri- nin alacakları vaziyet kesin olarak bilinmemektedir. Kesin olarak bili- nen, Türklyenin iki örfi idare mıntı- kasına ayrılmasına lüzum bulunma- dığı hususunda M.B.K. içinde mev- cut ittifaktır. Bu görüş hakim oldu- gu takdirde, iki mıntıkanın sâdece mahkemelerine belki fazla iş düşe- cek, fakat vatanın diğer tarafların- da hürriyetler üzerine her hangi bir ambargo sureti katiyede konulmaya- caktır. Politikacılar Beklenen adam Esenboğada, T. H.Y. Terminalinin salon mikrofonundaki ses, Lond- radan gelen Pan American şirketine ait uçağın meydana inmek üzere ol- duğunu ilân ettiğinde saatler tam 18. 30'u gösteriyordu. Birden Terminalin salonunda bir kaynaşma oldu. Yeşil maroken kaplı koltuklarda oturmak- ta olan şık giyimli adamlar ayağa kalktılar ve neşeli bir şekilde yola koyuldular. En önde bembayaz saçlı, güleç yüzlü, son derece sevimli bir zat vardı. Mütevazi tavırlı dinç adam, yanında bulunan eşinin elinden tuttu ve mütebessim bir yüzle yürümeğe başladı. Etrafındakiler bu 78 yaşın- daki dinç adama ayak uydurdular ve piste geçmek üzere, hep birlikte Ter» minalin alt katına inildi. Hadise, bitirdiğimiz haftanın bi- rinci yarısında, salı günü cereyan e- diyordu. Ogün C. H. P. Genel Başka- nı ve arkadaşları bir yolcu bekle- mekteydiler. Beklenen yolcu, Lond- rada başarılı bir ameliyat geçirmiş bulunan C. H. P. Genel Sekreteri İs- mail Rüştü Aksaldı. Genel Başkan İnönü ve beraberindekiler pistin ke- narında yerlerini aldıklarında Pan American şirketinin dev uçağı oho- murtusunu kesti ve hafif sol yapa- rak stop etti. Pistin kenarına hasır koltuklar getirildi ve Genel "Başkan İnönü ile eşinin istirahatleri temin edildi. İnönü, sevgi ohales karşılamağa hazırlandı. Bu sırada, her yerde hâzır ve na- -ır basın mensupları en önde yerle- rini almışlardı, flâşlar hazırdı. Bek- leyiş uzun sürmedi. Uçağın tahliyesi başlar başlamaz, muhabirler, C. H P. Genel Sekreterinin ilk ânını ya- kalamak için âdeta birbirleriyle re- kabete giriştiler. Birden alan karıştı ve flâşlar parlamağa başladı. Zira, dev jetin kapısında zinde, son derece şık giyinmiş, gülen bir adam belir- mişti. C. H.P. nin başarılı Genel Sek- reteri uçağın kapısında dostlarım ve arkadaşlarını görür görmez ellerinde- 20 ki paketleri hemen sol eline devretti ve sağ eliyle, çok neşeli bir şekilde, karşılayıcılarını selâmlamağa başla- dı. Üzerinde kumlu, siyah bir elbise vardı. Kravatı her zamanki gibi öÖr- meydi ve elbisesine uygun renkteydi. Siyah bir ayakkabı giymişti. Kendi- sini pek az geriden güzel eşi Jale Aksal tâkip etmekteydik Aksallar ya- vaş yavaş merdivenleri indiler ve he- men bekleyenlerinin arasına karıştı- lar. Genel Sekreteri ilk karşılayan İnönü oldu. Heyecanlanan İnönü, dostunun iki yanağını okşayarak: "— Oh oh, iyisin mâşallah Ak- sal" dedi ve sonra aynı heyecanlı ifadeyle devam etti: "— Seni çok iyi gördüm." Ön tarafa geçilmişti. Aksalın an- ki, kalabalık şöyle bir yarıldı ve bir adam, yüzünde artık herkesçe çok iyi tanınan o tebessüm maskesiyle ilerledi ve Aksalı kucakladı. İki ya- nağını öperken de başım arkaya çe- virip poz vermekten geri kalmadı. Muradına nail olmuştu: Muhabirler flâşlarını çalıştırdılar. Aksalı öperken bile foto muhabirlerine poz verme fırsatını kaçırmayan zatın adı Ka- sım Gülekti ve sırf bunun için tâ Ada- nalardan uçakla kalkıp gelmişti! Halefle selefin kucaklaşmaları pek kısa sürdü. Sonra kafile, güm- rük . muayenesinin yapılacağı yere doğru ilerlemeğe başladı Bu sırada İnönü bir kere daha Genel Sekrete- rine yaklaştı ve sağ eliyle kulağını şakacıktan çekerken, yanağından Aksal Esenboğada karşılanıyor İlk zafer hastalığa nesi oğlunun boynuna sarıldı. Ana oğul sevgiyle öpüştüler. Derken, ba- sın mensupları tarafından kuşatıldı- lar. Ön safa geçen muhabirler Aksa- la geçmiş olsun dediler ve bol bol re- sim sektiler. Aksalın dostları pek çoktu. Gazeteciler ilk defa azınlıkta kalıyorlardı. Nitekim dostlarından en iri yapılısı çemberi yara yara ilerle- i vet — Beyler, müsaade ,edin, Aksalı bir de ben öpeyim" Bu, Kemal Satırdı. Öpüşme faslı Sa tırla son bulmadı. Daha pek çok dost, sevimli ve nâzik Genel Sekreterin yanaklarım eskitti. Bu da bir başka dost Aksal gümrük muayenesini yaptırt- mak için yürümeğe çalışıyordu karşı sevgiyle öptü. Belli ki İnönünün, Ge- nel Sekreterini sıhhatli ve zinde gör- mekten dolayı keyfi pek yerindeydi. Nitekim bundan sonra İnönü ve Ak- sal hiç ayrılmadılar ve Gümrük mu- ayenesini bile birlikte yaptırdılar. Bir ara İnönü, etrafındakilere: — Gümrük muayenesi de bir hayli sürUYOE galiba" diyerek takıl- dı. Cevabı Turban Feyzioğlu verdi: "— Paşam, Genel Sekreterimiz nizamperverdir. Usülsüzlük yapmak istemediği için bu kadar geç kalı- yor. Herhalde sıra bekleyecek." Gülüşüldü. İnönü bu defa Aksa- lın yakınlarıyla hasbıhale koyulmuş- tu. Genel Sekreterine iyi bakmalarım tembih ediyor ve bilhassa sigara iç- AKİS, 7 AĞUSTOS 1961