Littlewood'un elinde ünlü in bulunmadığı halde, "ensemble" ha- linde gerçekleştirmeğe muvaffak ol- duğu kudretli oyundur. Bir kenar mahallede, fakir bir işçi muhitini pit- toresk tipleri ve özellikleriyle ocan- landıran eser, bu sayede, seyirciyi sa- rıyor, sürüklüyor. Piyes daha önce, aynı topluluk tarafından, Berlinde oy- nanmıştır. Londrada üç hafta için oy- nanacağı ilan edilmişken, gördüğü bü- yük rağbet karşısında afişte kalmış, şimdi Londralılar "Ötmesini Bilmiyen Serçeler"i görmek için, onbeş kilomet- re uşaktaki bu semt tiyatrosuna akın ediyorlar. Avam Kamarasında bir maymun Üçyüz yıldanberi sınırları içine tiyat- ro sokmıyan City'nin tüccar parası ile yapılmış Mermaid -Denizkızı- tiyat rosu Londranın muhakkak ki en ente- resan tiyatrolarından o biridir. Adım Shakespearele Ben Jonson'un sık sık buluştukları tarihi bir meyhaneden a- lan bu tiyatro, inşa tarzıyla da görül- meğe değer. Taymis kıyısında, eski ve muazzam bir antrepodan bozma salonun ana duvarları -sıvanmaya bile lüzum görülmeden- a Gk bırakılmıştır. Ama prosenyum sekliği olmıyan sahnesi, a İle ER Elisabeth Devri tiyatrosu halini al- mıştır. Tek modern tarafı, sahnesi- ne iki küçük döner plâtform yerleş- tirilmiş olmasıdır. Denizkızı Tiyatrosunda çok dik- kate değer müzikal bir piyes oynan maktadır. Gerald Frow'nun "Mr. Bur- Le M.P." si. Bu, Avam Kamarasına sidir, tik eserini veren yazar, günü- e siyasi opropagandanın aldığı şekli, halk kitleleri üzerindeki derin ioğrusu e gösteri yor. Buna demokrasinin ve politikanın bir hicvi de denebilir. Mr. Burke'ü -yâni Maymunu- oy- ruyan Peter Clegg adındaki sanatçı, her halde mühim bir akrobat, büyük bir pandomina ustası... Hiç sözü ol mıyan rolünü, maymun postu ve mas- kesi altında, öyle ifadeli bir e canlandırıyor ki maymunun bu ka- dar akıllısına ve sevimlisine seyirci- ler de mebusluğu çok görmüyorlar... "My Fair Lady", yabancı iklimler... "Müzikallerden söz açılmışken üç yıldanberi Drury Lane sunda oynanan "My Fair Lady" ih- edilemez. Üç yıldır bu temsile hâlâ güçlükle yer bulunuyor... Cüneyt Gökçerin Devlet Tiyatrosu seyircile- rine tanıtmak İstediği ve besteciyle naşir arasındaki bir ihtilâf tan dolayı orkestra malzemesini ogetirtemediği bu eser Beraard. Shaw'nun "Pygma- 34 lion" unun nefis bir müzikal adap- tasyonudur. Frederick Loewe'nin mü- jriği muhakkak ki zamanımızda, bu tarzda yazılanların en güzeli. Moss Harfin rejisi ise, gene bu tarzda, şim- diye kadar görülenlerin en mükem- melidir. Dekorların, kostümlerin, ko- reograf inin ve dansların gözalıcı par- laklığı, bir sahneden öbür sahneye, çift dönersahne ile gerçekleştirilen, o hızlı geçişler seyirciyi büyülemekte- dir. İlk zamanlar Rex Harrison'la Julle Andrevvs'un oynadığı başrolleri Simdi Anne Rogers'le Charles Stapley oynuyorlar. Anne Rogers, Eliza Doo- little rolünü 700 defa Hollywood'da ve Şikago'da, üç yüz defadan fazla da Londrada oynamıştır. Çok tatlı bir sesi, mükemmel kompozisyon ka abiliyeti, sıcak bir oyunu var... Char- les Stapley'e gelince, vokal imkânla- rı büyük değil belki, ama alımlı bir fiziği var, daha önce" "Miras'ın, "Ruhlar Gelirse" nin genç erkek rol- lerinde büyük başarı okazanmış bir aktör... Londra tiyatroları yabancı eser- lere ve rejisörlere de kapılarım daha geniş açmıya başlamışlar. Old Vic gir bi- geleneği olan bir İngiliz repertu- var tiyatrosunda bir İtalyan rejisö- rüne Shakespeare'in "Romeo ve Ju- liett"ini sahneye koydurtmak bile, bir taassubun yavaş yavaş nasıl eridiğini göstermektedir. Franco Zeffirelli'nia rejisi şimdi İngilizleri ikiye ayırmış gibi, ama bu çeşitli tepkiler bile kir gerçeği ortaya koymaktadır: Eski eserlere yeni oyorumlarla, yeni bir renk ve mâna, yeni bir tazelik kazan- dırmak... ham's tiyatrosunda Celia Johnson'la Anthony Ouayle'in oyna- dıkları Fransız piyesi, François BU- letdoux'nun "Çin- Çin -"Şerefini- ze"si- de İngiliz seyircisinin yeni ik- limleri, yeni duyuşları benimsediğini gösteriyor. İyisi, kötüsü ve netice Bunca güzel temsiller içinde bir iki tane de manasız şey görmek dai- ma mukadderdir. Bunlardan biri, se- yircinin adına ve eski eserlerine al- danarak gittiği, William Saroyan'ın -Henry Cecil'le beraber Oo yazdığı- "Settled out of Court" adlı polisiye piyesidir. ikincisi de Arts Theatre Club'de oynanan Ronald Duncan'ul "Abelard'la Heloise" adlı manzum pi- yesi, daha doğrusu özentili tiradlar yığını. Şair 18. yüzyılın o meşhur aşk mektuplarından Musset'nin "Geceler" ini hatırlatan ve tiyatro ile hiç mi hiç ilgisi olmıyan manzum monologlar çıkarmış. " Rex Harrison ve Elvi Hale Platonov ve Sofia rollerinde İngiliz. tiyatrosunda ileri adımlar AKİS, 27 ŞUBAT 1961