27 Şubat 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 30

27 Şubat 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 30
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CEMİYET Kürsünün Ord. Prof.'u (Yassıadaya gideli beri, "Gösteriş Politikası"- nın şampiyonlarının kendilerini sıkı- ya sokmaktan vazgeçtiklerinin bir misaline bitirdiğimiz haftanın orta- larındaki gün Amerika Büyük Elçi- liğinin yemek salonunda rastlandı. O gün, Ankaradaki Amerika maslahat- güzarı Mr. Cowles meşhur New York Times'ın en gözde yazarlarından C.L. Salzburger şerefine bir öğle ziyafeti veriyordu. Davetliler arasında, geç- miş devirde aptest alırken ayakla- rında takunyalar resim çektirme mü- tehassıslarından biri olan Kasım Gülek de vardı. Kasım Gülek, Rama- zan olmasına rağmen tıpkı (o Yassıa- dada artık Yenice sigarasını oherke- sin içinde tüttürmekte mahsur gör- meyen Adnan Menderes gibi nefis şiş kebabından ve mönüyü teşkil eden di- -er yemeklerden tabak tabak yemek* le kalmadı pahalı Fransız şarabını da mideye indirmekten, -içki içme- diği yolunda kendisine bir şöhret imâl etmiştir ama, anlaşılan parası kendi cebinden çıktığı zaman içki içmiyor- hiç çekinmedi. Bu, İkinci Cumhuriyetimizin ta- mamile laik esaslar üzerine (o kurul- makta olduğu yolundaki inancı kuv- vetlendirdi ve tabii herkesi pek se- vindirdi! Geçen haftanın ortasında bir gün Babiâli yokuşunu tırmananlar başları öne eğik, üzgün, ağlamaklı yüzlü a- şina çehrelere rastladılar. Hakikaten gazeteciler pek üzgündüler. Çok sev- dikleri bir arkadaşlarım kaybetmiş- ler, Murat Kayahanlının gökleri tu- tan kahkahalarını duyamaz Oolmuş- Ahmet Tahtakılıç Lafazan bir adam 30 lardı. 25 yıldır, Babıiâlinin her köşe- sinde, her türlü meşakkate katlanıp, her türlü güçlüğe göğüa geren ve ga- zetecilik mesleğini en az içki kadar seven Kayahanh bir beyin kanaması neticesinde vefat etmişti. Kayahanlı Babıâlide gürültücü, atak, lafını esir- gemez diye tanınır ama herkes tara- fından sevilirdi. Hele fikir işçileri kendisini gerçek sendikalist (oolarak tanırlar ve patron-işçi münasebetle- rinde daima önde görürlerdi. Babıâli onun gür sesini artık kongrelerde duyamıyacaktı. Arkadaşları Onun şakrak kahkahalarını artık işitmiye çeklerdi ve içkili lokal sahipleri ar- tık Kayahanlıya içki taşımak zevkin- den mahrumdular Geçirdiğimiz haftanın ortalarında bir akşam, Bulvar Palas oteli, müstesna günlerinden o birini daha yaşadı. Otelin, duvarları Türk min- yatürleriyle süslü yeni yapılan büyük salonu çeşitli simalar gördü, çeşitli konuşmalar duydu ve adını ilkokul çocuklarının bile bildikleri bir büyük adamın doğum gününün kutlanışına şahit oldu. Davetliler ise, enteresan bir gece geçirdiler Doğum yıldönümü kutlanan a- dam, George Washington'du. 22 Şu- bat, bu'büyük'devlet adamının do- gum günüdür ve bütün Amerikalılar bu günü büyük bir sevinç içinde kut» larlar. Bu kutlama işini Ankarada da Türk - Amerikan Derneği üzerine almıştır. İşte bitirdiğimiz haftanın ortala- rındaki o gün George Washington'un 229. doğum günü dolayısıyla Türk - Amerikan Derneği tarafından Bulvar Palas otelinin duvarları minyatürlü salonunda danslı bir akşam yemeği partisi verildi. Salona giren davetli- lerin dikkatlerini çeken şey, masala- rın her iki başlarında yanyana konul- muş Türk ve Amerikan bayrakları oldu. Salonda oniki masa vardı ve yanyana getirilmiş bayraklar büyük bir mana reyi etmekteydiler. Ger- çekten, bütün gece parti, yanyana ifade edilen bu dostluk havası içinde geçti. Fakat, bu yılki toplantıyı geçmiş toplantılardan ayıran bir taraf var- dı: Amerikan Sefiriyle Türkiye Mil- li Eğitim Bakanının toplantıda bu- lunmayışları... Bu durum, toplantının en hoş tarafım teşkil etti. Her yıl ve- rilen bu partinin en alâka çekici da- vetlileri hiç şüphesiz, Sefirle Bakan- dı. Bu sebepten misafirler İçin bu, büyük bir sürpriz oldu. Bilindiği gibi, Amerikan Sefiri yoktu, onun için ye- rine, maslahatgüzarlıkla vazifede bu Bir kadeh şarap . sen dünyaya uyarsın lunan Mr.. Leon Cowles davet edilmiş- ti. Mili Eğitim Bakanı yerine de, bir hayli tereddütten sonra, Bakan Vekili Ahmet Tahtakılıçın o çağırıl- ması uygun görülmüştü. Misafirle- rin hoşuna giden de, asiller yerine vekillerin çağrılışıydı. Yemekten sonra karşılıklı dost- luk konuşmalarına başlanıldı. Gece- nin hatipleri, dağarcıklarında ne var- sa sayıp döktüler. En uzun ve en a- lâka çekici konuşmayı -tahmin edile- ceği gibi- Çalışma Bakam ve Milli Eğitim Bakan Vekili Ahmet Tahta- kıhç yaptı. C.K.M.P. liderlerinde -bilhassa Osman Bölükbaşıda- artık yadırganmayan uzun ve renkli ko- nuşma alışkanlığını yenemiyen Tah- taküıç, Atatürkle George Washing- ton'un birçok bakımdan benzerlikle- rinden bahsettikten sonra, Türkiye- de yeni kurulan Kurucu Meclisin e- hemmiyetinden uzun uzun bahsetme- yi de ihmal etmedi. Ne varki, o gece başka bir toplantıda da bulunması gerektiğinden, toplantıya erken veda etmek zorunda kaldığını üzülerek bildirdi ve kadehini Türk - Ameri- kan dostluğu adına kaldırdı. Davet- liler ise, buna iştirak etmeyi bir va- zife bildiler. P , bütün misafirlerin bir ara- da, ellerinde Türk ve Amerikan bay- rakları olduğu halde yaptıkları kad- rille nihayet buldu. AKİS, 27 ŞUBAT 1961

Bu sayıdan diğer sayfalar: