DÜNYADA OLUP BİTENLER Batı Avrupa Birleşemeyen dostlar Geride bıraktığımız o haftanın oor- talarında, oOLondranın meşhur Viktorya istasyonuna gelen özel bir trenden seksenbeşlik (o bir delikanlı indi. Uzun boylu, dinç, fakat ak saç- l1 bu delikanlıyı istasyonda İngiliz Başbakan Macmillan karşıladı. İh- tiyar delikanlı ile Macmillan birbir- lerinin elini eski dostlar gibi sıktı- lar, etraflarını çevreleyen gazete fo- toğrafçılarına gülerek çeşitli" pozlar verdiler. Ertesi gün bütün İngiliz gazetelerinin baş sütunlarını Londra- ya gelen bu ihtiyar delikanlının ismi ve resmi kaplamıştı. H. Macmillan Batının büyüğü Geride bıraktığımız haftanın orta- larında, Londranın meşhur Viktorya istasyonuna gelen özel trenden inen seksenbeşlik delikanlı, Batı Almanya Başbakanı Dr. Adenauer'den başkası değildi. Dr. Adenauer eski dostu Macmillan'ı geçen yıl Bonn'da misa- fir etmişti, simdi bu ziyareti oiade «diyordu, Tabii iki devlet adamı bu buluşmaları arasında havadan su- dan konuşacak değillerdi. Bütün dev- let adamları gibi onları da oldukça yüklü bir görüşme gündemi beldi»> yordu. Gündemin Ak maddesi, Av- rupanın siyasi birleşmesi meselesiy- di. Bunun hemen arkasından. Atanın 26 parasının okıymetlenmesi sonunda Almanyaya kaçan İngiliz altınları geliyordu. Üçüncü madde ise, bütün siyari buluşmaların değişmez demir- başı, yani Doğu - Batı münasebetle- ri konusuydu. Avrupanın birleşmesi İki devlet adamı amadındaki görüş- meler sırasında en önemli yeri, el- , gündemin birinci işgal etti. Aslında buna Avrupanın birleşmesinden çok, bölünmesi (o de- mek daha doğru olurdu. Bilindiği gi- --, Avrupa altılar ve yediler diye iki iktisadi bloka ayrıldıktan sonra hızla bir politik ayrılmaya doğru da gitmişti. Hele Fransada General De Gaulle iş başına geldikten sonra, bu ayrılma daha da hızlanmıştı. De Ga- ulle Avrupa Müşterek Pazarının, za- manla, Avrupayı İngiltere ve A.B.D. karşısında daha bağımsız kılacak bir siyasi konfederasyon şeklinde ge- lişmesini istiyordu. Bu konfederasyo- na dahil devletlerin Başkanları, Dış- işleri, Maliye ve Savunma Bakanları zaman zaman bir araya gelerek or- tak kararlar almalı, ayrıca bir sek" reterlik kurularak devamlı İslerin yürütülmesi sağlanmalıydı. Ancak, Müşterek Pazar içindeki altı devletin herbiri De Gaulle gibi düşünmüyordu. Bir kere, gerçek bir birleşmeye taraftar, olanlar zayıf bir konfederasyon kurulmasını kâfi bul- mayıp daha sıkı bir federasyon ku- rulmasını istiyorlardı. Bundan baş- ka, bâzı devlet adamları da Avrupa içinde saklı, ya da gevşek bir birlik kurmanın şimdilik yersiz olduğunu ileri sürüyorlardı. Böyle düşünenle- re göre eğer altı Avrupa devleti NATO içinde siyasi bir blok kurar- larsa Avrupayı İngiltere ve A3.D. den ayıracaklar ve NATO içinde bir bölünmeye yol açacaklardı. şimdi böyle bir bölünmenin sırası de- sildi şte bütün bu görüş ayrılıkları, Şubatın ilk haftası sonunda Pariste buluşan Müşterek Pazar devletleri Başkanlarını De Gaulle planını des- teklemekten o alıkoymuştu. Ancak bunların büyük çoğunluğu bir husus üzerinde oy birliği ediyorlardı: İn- gilterenin Avrupa dışında bırakılma- ması.. Eğer Avrupa birliği De Ga- ulle'ün istediği gibi İngilteresiz ku- rulacak olursa bu, gerçek bir birlik olmayacaktı. İngilterenin endişeleri İşin aslına Oo bakılırsa, O İngiltereyi başlangıçta Avrupa birleşmesi dı- şında bırakan Fransız hükümeti de- gil, bizzat Kraliçenin hükümetiydi. Müşterek Pazar kurulurken altı Av- rupa devleti ısrarla İngilterenin iş birliğini de aramışlardı. Fakat o sı- ralarda Majestenin hükümeti Nuh, diyor, peygamber demiyordu. Altı devlet arasında kurulan Müşterek Pazar yalnız iktisadi bir teşekkül olmayıp devlet - üstü yetkilerle do- natılmış siyasi bir birliğin ilk adım- ları olduğu için İngilterenin hoşuna gitmemiş ve İngiliz halk efkârı, hü- kümranlık ohaklarının bir kısmını Müşterek Pazar organlarına devret- meye istekli görünmemişti. Bundan başka, İngiliz idarecileri, Müşterek Pazara katıldıkları takdirde bu bir- liğin yükleyeceği vecibelerin İngiliz Devletler Topluluğu ile İngiltere a- Dr. Adenauer İhtiyar delikanlı rasındaki bağlarla bağdaşamıyaca- gını da ileri sürmüşlerdi Fakat Müşterek Bazar Avrupada çok kuvvetli bir iktisadi ( birlik ol- mak yolunu tutunca, İngiliz idareci- leri bu durumdan büyük bir endişe duymaya başladılar. Bu endişenin se- bebi yarı siyasi, yarı iktisadiydi. Si- yasi endişeler şöyle o özetlenebilirdi: Avrupada, General De Gaulle'ün ida- resinde gittikçe İtibarı artan Fran- sanın önderliği altında, bir "üçüncü kuvvet" o belirmekteydi. Bu kuvvet, Fransa atom bombası yaptıktan son ra büsbütün önem kazanmıştı. Eğer altı Avrupa devleti arasındaki ikti- AKİS, 27 ŞUBAT 1961