SA N Haberler ... Ve öldü Ankaranın sanat çevresi geçen yılı bir acıyla kapadı. 30 Aralık günü gün ışıdıktan sonra, bir gece önce güle oynaya vakit geçiren, sonra ya- tıp uyuyan ressam Haşmet Akal ölü- verdi. Akal, son derece hareketli, canlı, heyecanlı bir insandı. Üstelik iyi bir ressamdı. Ölümünden çok az arkadaşı haberdar olabildi. Ardında yetişkin iki oğluyla, genç karısı -Ressam Ayşe Akal- boyunları bükük kaldılar. Akal, Ankaraya daha bu yıl tâyin edilmişti. Büyük ümitleri vardı. Tür- kiyede sanatçının hazin kaderi, ölümüyle bir kere daha belirdi. siz, kimsesiz, ilgisiz Türk sanatçısı- nın temsilciliğini Akal yüklenmiş gi- biydi. Büyük bir başarı Milletlerarası bir üne kavuşmuş o- lan sayılı karikatüristlerimizden Turhan Selçuk, yeni yıla da yeni bir başarıyla girdi. Bu başarı aynı za- manda Türk karikatür sanatının da bir başarısıdır. İsviçrede, her yıl bir albüm yayınlayan Diogenes adında ünlü bir yayınevi vardır. Bu yayıne- vinin özelliği, modern karikatür usta- larına yayınlarında yer vermesidir. Meselâ, şimdiye kadar bu albümlerde yer alabilen usta karikatüristler şun- lardır: Charles Addams -U.SA.-, Bose -Fransa-, Chaval -Fransa-, Sam Cobean -U.S.A.-, Paul Flora -Avus- turya-, Andre François -Fransa-, Maurtce Henry -Fransa-, Fremura -İtalyan-, Mose -Fransa-, Virgil Par- teh -U.S.A.-, Bonald Searle -İngilte- e-, Sempe -Fransa-, James Thurber -U.S.A.-, Bicardo Matizi -İtalya-. Diogenes'in 1061 yılı albümünde bu isimlere Türkiyeden de Turhan Selçuk katılmış ve eserde sanatçıya yedi sayfa ayrılmıştır. İmza günleri Ankaradaki hemen bütün sanatçı- ların bir çeşit klüp olarak da be- nimsedikleri Sakarya caddesindeki Bilgi Kitabevi, yeni yılın başından iti- baren yerinde ve güzel bir teşebbüse geçmiş bulunmaktadır. 14 Ocaktan Hilmi Özgen'in YOLLAR BOYUNCA adlı Yeni Hikâyeler Kitabı çıktı. Fiyatı: 3 Lira. AKİS, 9 OCAK 1961 A T Turhan Selçuk sanatkâr Yüz ağartan itibaren her haftanın cumartesi gün- leri, bir sanatçının imza gününe ayrı- lacaktır. Geçen yıl yapılan bir kaç tecrübe bu konuda büyük ümitler vermişti. Ocak ayının İmza Günü programı şöyledir: 14 Ocakta Mahmut Makal yeni çıkan "Kalkınma Masalı", 21 Ocakta Salâh Birsel yeni çıkan "Ases", 28 Ocakta Güllen Akın yeni çıkan "Kes- tim Kara Saçlarımı" adlı kitaplarım imzalayacaklardır. İmza günlerinde, sanatçıların ev- velce yayınlanan kitapları da bulun- durulacaktır. Yeni kitaplar Yeni yılda yayınevleri, geçen yıla nazaran daha çok kitap yayınlı- benziyorlar. Bu ay içinde Yayınevi, romancı İlhan Ta- rusun "Duru Göl" adındaki romanıy- la, şair Metin Eloğlunun "Horozdan Korkan Oğlan" adındaki şiir kitabım e genç kadın hikâyelerimizden Leylâ Erbilin "Hallaç" adındaki hi- kâye kitabım yayınlayacaktır. Düşün Yayınevi, şair M. Sunullah Arısoyun "Dışa Vuran Karanlık" adlı şiir kita- bıyla, hikayeci Tarık Dursun K. nın "Güzel Avratotu" adındaki hikâye kitabım çıkaracaktır. Çapkın kahraman Ünlü romancılarımızdan İlhan Ta- nış yıllarca özlemini çektiği şeye nihayet kavuştu. Son defa yazdığı bir piyesini Devlet Tiyatrosu Edebi He- yeti kabul etmişti. Ne var ki, bu pek öyle kolay olmadı. Eseri inceleyen E- debi Heyet bâzı ufak tefek noktalara dokundu. Meselâ yazar, piyesinin bir yerinde kahramanına göz kırptırı- yordu. Edebi Heyetten bir üye üstad- la bu konuyu konuşurken: "— Bir küçük nokta var üsta- dım, dedi. Siz kahramanınıza göz kırptırıyorsunuz. Bu, sinemada olur ama sahnede olmaz. Biliyorsunuz, sahne ile seyirci arasında epey me- safe vardır. Hele arka sıralar.. Oyun- cunun göz kırptığını, o seyircilerden hemen hiç kimse göremez. Bu bakım- dan, izin verirseniz, bunu çıkaralım.." Üstad, ee sinirli sinirli ağ- zına aldı ve direndi: "— O "— Ama üstadım, durumu açık- ladım size. Yâni sahnede, İlhan Tarus, o gesi ve meşhur gür. sesiyle kükredi: — Olmaz be birader, adam göz a çapkınlığı nerden belli olacak?" Canseverin Petrolü Şair Edip Cansever bilindiği gibi, geçen yıl "Petrol" adlı bir şiir ki- tabı yayınlamıştı. e Geçenlerde Fazıl Hüsnü Dağlarcanın Kitap kitabevine uzunca boylu, temiz giyinmiş, göz- lüklü, kibar bir müşteri girdi: — Bir Petrol istiyorum" dedi. Tezgâhtar hemen uzandı, istenen zik bir şekilde teşekkür etti ve gitti. On onbeş dakika sonra, aynı kibar, müşterinin mahcup bir tavırla kita- bevine girdiği görüldü. Tezgâha ya- naştı; "— Affedersiniz" dedi, "bir yan- lışlık oldu. Ben bu kitabın adını Pet- rol diye görünce teknik bir kitap san- mıştım da onun için almak istemiş- tim. Halbuki hikâye kitabıymış.." 29