YURTTA OLUP BİTENLER Özdilek konuşuyor Gürsele vekâlet etti Hayri Mumcuoğlu. Eski devrin An- kara Savcısı, yeni devrin Devlet Ba- kanı -inanılmaz bir cambazlık- Ba- kanlara ayrılmış bulunan koltukların ilk sırasına oturmuştu ve istisnasız bütün Temsilcileri (o gözlerinin içine bakarak alkışlıyor, alkışladığım be- lirtiyordu. İlk büyük alkışı İsmail Rüştü Ak- sal topladı. Arkadan Cihat Baban onu aratmayacak bir alâka gördü. Ondan sonra Behçet Kemal Çağlar güzel bir yemin etti ve geniş tezahü- rata yol açtı. Ateşli şair bir yazısın- da "Ben şarap içer gibi and içmem" demekteydi. Hakikaten -şarap içme- nin hiç bir ayıbı bulunmamakla be- raber- şarap içer gibi and içmedi. Turhan Feyzioğlu, Şemseddin Günal- tay, Abdurrahman Nafiz Gürman, Kazım Orbay çok alkış topladılar. Kasım Gülek münakaşası caiz bir al- kış topladı. Sesler sadece bir kısım dinleyicilerden geldi. M.B.K. nden birtek kimse el çırpmadı. Diğer Tem- silcilerden de Güleği alkışlayan pek çıkmadı. Ama Adananın temsilcisi -Kemal Satırla birlikte- sessiz gelip sessiz gitmedi. Sessiz gelip sessiz gi- den "Büyük Şöhret" Osman Bölük- başı oldu ve bu alâkasızlık iri kıyım üstadı perişan etti. İsmi okunduğun- da hemen hiç kimse aldırmadı. Kür- süye çıktığında yeminini dinleyen bile olmadı. İnerken de hayret uyandırıcı bir alâkasızlık osalona hâkim oldu. Hattâ kendisini bir kaç alaylı gülüş yolcu. etti. Yemin merasimi uzun sürdü, İnö- 10 nüden sonra tenhalaşmaya başlayan salon, işin sonu geldiğinde yarı 1sS1z- dı. Bir dörtlü takrir, Temsilciler Mec- lisinin ilk takriri oldu. Bunda, her- kesin arzusu dilo getiriliyordu. Ce- mal Gürsele güzel açış konuşmasın- dan dolayı teşekkür edilmesi ve sağ- lık temennilerinin bildirilmesi isteni- liyordu. Bir başka takrir üzerine de Temsilciler Meclisinin M.B.K. ne kar- şı olan iyi dileklerinin sunulması ka- bul edildi. Bir de, Behçet Kemalin pek çocuğumsu bir teklifi vardı. İsti- yordu ki teker teker edilen yemin hep bir ağızdan ve ayakta tekrarlan- sın. Meclisi bir ilkokulun müsamere sahnesine çevirecek teklif geniş bir ekseriyet tarafından reddedildi. Böy- lece ilk celse sona erdi. Başkan, Mec- lisin tekrardan pazartesi günü Öğ- leden sonra toplanacağını ilân etti. Başkan ve yardımcıları Meclisin tatilini takip eden gün, u- fak çapta bir kulis faaliyetiyle geçti. Pazartesi günü toplanıldığında evvelâ Başkan ve iki yardımcısı seçi- lecekti. Tüzüğe göre Başkanın taraf- sızlardan seçilmesi şarttı. Fakat yar- dımcılarının partili olması pek âlâ kabildi. C.H.P. Mecliste son derece rahat bir ekseriyete sahip bulundu- gundan -dörtte Üçün üstünde- Baş- kan yardımcılarım alması işten bile değildi. Fakat Büyük Parti, belki de yıllar yılı taraf tutan bir Divanın açı- şım çekmiş bulunduğundan bundan feragat etti. (Başkanlık için Kâzım Orbay üzerinde ittifak hasıl olmuştu. Tatil günleri boyunca devam eden ku- --- çalışmaları sırasında başkan yar- dımcıları için de iki tarafsız hukuk- çunun seçilmesi âdeta karara bağ- landı. Pazartesi gününün işlerinden bir başkası yirmişer kişilik Anayasa ve Seçim (Komisyonlarının o seçimiydi. Bütçe Komisyonu ise onu Temsilciler Meclisinden, onu M.B.K. nden bir başka yirmi kişilik (o heyet olacaktı. C.H.P. liler oralara gönderilmesi ge- reken kimseler üzerinde de fikir te- atisinde bulundular. Bütün bu görüş- melerde, belki de lüzumundan fazla bir çekingenlik, o partili görünmeme kaygısı hâkim oldu. Komisyonlar, Meclisin en kaliteli üyelerinden teş- kil edileceğe benziyordu. Zaten, Meclisin açıldığı gün C.H. P. nin başının dertte olduğu hissedil- di. Parterde dolaşan şahısların pek büyük bir ekseriyeti, tanınmış C.H. P. lilerdi. Aslına bakılırsa bunlar bir seçim yapıldığı takdirde iktidarı ala- cak C.H.P. nin zaten milletvekilleri olacaklardı. Ama o takdirde hükü- meti de C.H.P. kuracak, icra üzerin- de tam yetkiye sahip bulunacak, va- zife ve mesuliyet aynı derecede C.H. P. nin omuzları üstünde olacaktı. Halbuki yeni sistem içinde. Mecliste ekseriyeti elinde bulunduran C.H.P. iktidara hâkim olmayacak, böylece kendisine ait olmayan günahların da kefaretini ödemek zorunda kalacaktı. Meselâ yeni kabine kurulurken C.H. P. nin resmen fikri alınmadı. Daha 2. İnkılâp OHükümeti istifa ettiğinde başkentte ve bilhassa dünyada şayia- lar alıp yürümüş, Mecliste ekseriyeti elinde bulundurduğuna göre Hükü- metin C.H.P. liderine kurdurulacağı ihtimali (oherkese munis gelmişti. Halbuki hâdiselerin iç yüzüne vakıf bulunanlar için bu, bahis konusu bile değildi. Bir defa C.H.P. nin böyle bir teklifi kabul etmesine imkân yoktu. Sonra, M.B.K. nde hâkim düşüncenin istikameti de bu değildi. Buna rağ- men, yabancı ajanslar buradaki mu- habirlerinden böyle bir ihtimalin va- Yeni Meclis önünde yapılan merasimden bir sahne Ekilenler | biçiliyor AKİS, 9 OCAK 1961