altı yeni isim okudu ve bunların altı- sı da "başarılı tâyin" addedildi. Üç tarafsız Adalet, Milli Savunma ve U- laştırma Bakanlıklarına (o getiriliyor- lardı: Ekrem Tüzemen, Muzaffer A- lankuş ve Orhan Mersinli. Ama dik- kati çeken, başka iki husustu. İhti- lâlden bu yana ilk defa olarak siyasi parti mensubu üç Bakan kabineye girmekteydi. C.H.P. li Turhan Feyzi- oğlu Milli Eğitim Bakanlığı, C.H.P. li Cihat Baban Basın - Yayın ve Tu- rizm Bakanlığı, C.KM.P. li -ama ak- lı başında- Ahmet Tahtakılıç Çalışma Bakanlığı yapacaktı. Buna mukabil İhtilâlin 3. Hükümetinde üniformalı tek bir şahıs yoktu. M.B.K. nin iki Bakan üyesi, Fahri Özdilek ve Sıtkı Ulay hükümetten ayrılmışlardı. Kabinenin istifası nasıl hayret u- yandırmadıysa, kabinenin kurulması da bir sürpriz tesiri yaratmadı. İlk düşen taş Kurucu Meclisle birlikte, icra yet- kilerinin yeni bir heyete devredi- leceği bilinmekteydi. Bilinmeyen, is- tifanın ne zaman geleceğinden ibaret- ti. Gerçi bundan bir süre önce Maliye Bakam Ekrem Alican Hükümetten ayrılmıştı ama, onunki daha ziyade "şahsi ahval" ile oalâkalıydı. Kabi- neyle asıl ilgili ilk hareket M.B.K nin Bakan üyesi Sıtkı Ulaydan geldi. U- lay İhtilâlden bu yana muhafaza et- tiği Ulaştırma Bakanlığından ayrılır- ken geride bıraktığı (o arkadaşlarına da ne yapmaları gerektiği hususunda bir işaret göndermekten kendini ala- madı. Kurucu Meclisin arefesinde Devlet Başkanına bir hareket ser- bestliği vermek lâzımdı. Bunun da yolu, koltukları oboşaltmaktan iba- retti. Ulayın istifası, hâdiselerin daha sonraki gelişmesiyle sıkı sıkıya ilgili ve gizli kalan iki toplantıya yol açtı. Bunlardan birincisi M.B.K. nin bir tolantısı oldu. İkinci toplantıda bâzı Bakanlar bir araya geldiler ve Hükü- metin toptan istifasını Gürsele tak- dim kararım verdiler. Çığ. haftanın başındaki gün ye- rinden kıpırdadı. O gün, yeni Büyük Millet Meclisi binasının üst katında, sağ tarafta uzanan yeşil zeminli ko- ridorun sonunda bir odada, hararetli müzakereler cereyan etti. Kapısının üzerinde 389 rakkamı seçilen ve bir zamanlar 8 Numaralı o Soruşturma Kurulunun faaliyetine tahsis edilen bu mütevazi oda sâkinlerinin sayısı 17 idi. Ortadaki masanın etrafına s1- ralanmış bulunan 23 adet yeşil kol- tuktan sâdece o kadarı doluydu. Yu- varlak ceviz masanın üzeri hayli ka- rışıktı. Kanun tasarılarının müsved- deleri, bir takım notlar yazılmış kâ- ğıtlar ve kâğıtların arasından görü- nen sigara izmariti dolu tablalar mü- Turhan Feyzioğlu İsabetli — tâyin zakerelerin havasını veriyordu. Oda- da bulunanların tam karşılarına isa- bet eden kısımdaki tül perdeli pence- reden süzülen ışık, dışarının beton zemininde pırıltılar meydana getiri- yordu. Saatlerin o 23.30'u gösterdiği sıralarda 389 numaralı oodadakiler, oturdukları koltuklarda geriye, doğ- Cihat Baban Yerini buldu YURTTA OLUP BİTENLER ru yaslandılar ve hiç konuşmadan bir müddet dinlendiler. Belli ki çok yo- rulmuşlardı. Toplantı o gün öğleden sonra saat 14'de açılmış ve aralıksız devam et- mişti. Toplantıya Sıtkı Ulayın çan- tasından çıkardığı bir istifa mektu- bunun okunmasıyla başlanmış ve son- ra müzakereler kızışmıştı. Ulay, U- laştırma Bakanlığından istifa ediyor- du. İstifa, bir Milli Birlik Komitesi üyesinin, üzerine siyasi sorumluluk almaması gerektiği gerekçesine da- yanıyordu. Ulaya göre, bir nevi mu- rakabe organı sayılan Milli Birlik Ko- mitesinin bir üyesinin, kabinenin bir sözcüsü durumunda olmasının mah- zurları büyüktü. Bunun içindir ki U- layın aklıselimi, istifa etmesi gerek- tiğini bildiriyordu. Ulay da bu sese uymuş ve vazifeyi politikacılara bı- rakmak niyetiyle Bakanlık koltuğu- nu terke karar vermişti MB.K. üye- leri artık Bakan olmamalıydılar. İsti- fa dilekçesini tamamlayıcı bilgiyi ver dikten sonra Ulay, yavaşça oturduğu koltuktan kalktı ve kendine has se- vimli edasıyla arkadaşlarına müşfik bir nazar atfederek; "— Gençler,, haydi bana eyval- lah!" dedi ve sonra gülümseyerek ilâ- ve etti: "— Şöyle bir eve kadar uzanıp, 27 Mayıstan bu yana çıkaramadığım yorgunluğumu çıkarayım. İhtilâlin müstafi Ulaştırma Ba- kam hemen otomobiline bindi ve so- luğu evde, yatağının içinde aldı. Ev- velâ basın mensuplarının merakım giderdi, sonra da derin bir uykuya daldı. Bu belki de Ulay için hayatı- nın en rahat uykularından biri ola- caktı. Bu sıralarda, 389 numaralı odada kalanlar mühim bâzı meseleler üze- rine eğiliyorlardı. Tabii bunların için- de en alaka çekeni kabinede yapıla- cak revizyon ile ilgili konuydu. Milli Birlik Komitesi, Kurucu Meclisin fa- aliyetine tekaddüm eden günlerde, beklenen kabine değişikliğini netice - ye bağlamak azmindeydi. Bunun içte- dir ki toplantı bir hayli uzun sürdü. Zaten son günlerde Milli Birlik Ko- mitesi toplantıları hep aynı minval üzere devam ediyordu. Toplantılar hemen her gün saat 16'da başlıyor ve gece yarışma kadar bitmiyordu. Top- lantıda Bakanların durumu teker te- ker ele alınarak, incelendi. Her biri- nin beğenilen veya beğenilmeyen ta- rafları ayrı ayrı teraziye vuruldu. Bir takım kararlar alındı. Tabii son söz Başkan Gürselindi. Fakat Gürselin Kurmayları aşı pişirip (o Başkanları- nın önüne öyle getirmeyi arzuluyor- lardı. Bunun için Ulayın istifası üze- rinde de gereği kadar duruldu, mü-