Cilt: XX. Sayı: 338 AKİS HAFTALIK AKTÜALİTEMECMUASI 19 ARALIK 1960 YURTTA OLUP BİTENLER Millet Efendim ve ben! Bitirdiğimiz hafta, başkentte kesif bir siyasi faaliyet alabildiğine de- vam eder, onun akisleri illerin politi- ka çevrelerinde dalga dalga (yayılır- en umumi efkâr, pek büyük ekse- riyetiyle iki omeselenin üerine eğil- mişti. İstanbullular kendilerine o haf- tanın sonlarında bir mesire yeri bul- muşlardı ve Boğazın Bebekle oKireç- burnu arasına isabet eden kısmındaki iki sahili kışa rağmen dolup dolup boşalıyordu. Boğaz sularında iki tan- kerin çarpışmalıyla vukua gelen feci kaza biranda haftanın en mühim me- selesi haline geldi ve hem bol kelam, hem bol mürekkep sarfına yol açtı. Gece gündüz alev alev yanan u- goslav tankerini İstanbullular can ve merak, hatta zaman korkuyla seyrettiler. (Bk. S: 17) Bitirdiğimiz hafta Türk umumi efkârının ikinci önemli meselesi Ga- latasaray-Fenerbahçe maçıydı. Milli ligde puan puana bulunan, Galatasa- rayın bu defa daha kuvvetli görün- mesine rağmen neticesi ortada bu maç, okuduğunuz satırlar basılırken Facialar İstanbuldaki Mithat Paşa stadında başlamak üzereydi. Fakat karşılaş- manın dedikodusu, münakaşaları, tahminleri çok daha evvelden başla- dı ve iki as futbolcunun, Gol Kralı Metin -Galatasaray- ile soa devrin yetiştirdiği en mükemmel oyuncu- lardan Can -Fenerbahçe-in takım- larında yer alıp almayacaklarının bilinmemesi oalâkayı çok arttırdı. Haftanın son günü o sâdece Istanbu- lun değil Türkiyenin dört köşesinde- ki pek çok evde, gazeteleri sondan okuyan geniş kütlenin sevdiği tâ- birle, "Asrın Maçı" tartışılıyordu. Spor-Toto daha evvel kapanmış bu- lunduğundan son gün sâdece hususi bahisler (yapılabildi ve paraya nan iddialarda Galatasarayın rakibine nazaran daha şanslı düğü anlaşıldı. görül- İşte, memlekette bunlar zihinleri her şeyden çok meşgul ederkendir ki memleketimizin tarihinde büyük bir merhale teşkil oOedecek olan Kurucu Meclis tasarısı (oOkanunlaştı ve Resmi 4 Metin Oktay "Koyun can derdinde Gazeteyle ilan edildi. Onunla bera- ber, Hükümetin istifa edip yeni bir Hükümetin kurulacağı şayiası baş- kenti kapladı. Zaten bir süredir Hü- kümetin kendi kendisini (okurulduğu güne nazaran dahi zayıf bir duruma düşürmüş bulunduğu gözden kaçmı- yordu. Kurucu Meclis tasarısının müzakeresinde yapılan gaf, İnkılâ- bın İkinci Hükümetinin adeta ölüm fermam sayıldı. Normal olarak da Kurucu Meclisin çalışmaya başladığı gün bu Meclisin mürakabesi altında icra yetkisini kullanacak olan Ba- kanlar Kurulunun yeni bir kadroyla ortaya çıkması lüzumu kendisini bel- li etti. Böylece, bitirdiğimiz hafta mi efkârla politika (o çevreleri, bakımından daydı. Umumi efkâr lerin getireceği siyasi umu- alâka gelişmelerin ö- ve Can Bartu kasap et derdinde" nemini müdrik değil sayılmazdı ama, daha önce cevabı verilmesi gereken bir kaç sualin bulunduğu da inkâr ka- bul etmez bir hakikatti. Suallerin ba- -ında tabii su geliyordu: Galatasa- 7 ray mı, Fenerbahçe mi Kurucu Meclis Hikâyenin son kısmı Geride bıraktığımız o haftanın orta- sında bir gün, başkentte hâlâ de- vam eden sonbahar havasım derin derin içine çeken bir adam, yeni Bü- Meclisinin oOÖönünde ay mekteydi. Adam çevik adımlarla yeni AKİS, 19 -ARALIK 1960