Cilt: XIX, Sayı: 330 AKİS HAFTALIK AKTÜALİTE MECMUASI 14 KASIM 1960 YASSIADA DURUŞMALARI Dâvalar Sürat peşinde Mi haftanın sonlarında bir n, Heybeliadadaki meşhur Pa- olam Otelinin salonlarında aydın lık yüzlü bir takım İnsanlar bir der- din halli için çâre arıyorlar ve doğru- -u istenilirse sıkılıyorlardı. Mesele, Yaasıada duruşmalarıyla alâkalıydı Ya bu duruşmaların, "Silahsızlanma Konferanslarına dönmek üzere ol- duğu hususunda ciddi endişeler belir- mişti. Hiç bitmeyen ve bitmediğinden de kısa zamanda alâka çekmez hale gelen bu konferansların akıbetinden Türkiyenin bugünkü en mühim mese- lesi olan Yassıada duruşmalarını kur- tarmak için mutlaka bir hal çâresi bulmak gerekiyordu, Fasafiso bir ta- kım dâvaların görüldüğü günler din- leyici bulmakta dahi müskilât çekil- diği dikkat nazarlarına çarpmış ve halkın alâkadar olacağı mucip sebe- biyle gündeme alınan bu işlerin as- lında hiç kimseyi ilgilendirmediği or- taya çıkmıştı. Bu, alâkalıların kulak- larında çalan bir takım tehlike çan- ları yerine geçti ve faydalı oldu. Ancak meşhur Panorama Oteli sâkinlerinin elinde, bu hususta yapa- cak fazla bir şey yoktu. Nihayet, ken- dilerine sevkedilen dosyaları neticelen dirmek ve adalet dağıtmakla vazıfe- liydiler. Dosya yağmuru devam ettiği müddetçe, işleri bir noktada kesmek hakimler ve savcılar için mümkün ol- mayacaktı. Buna. rağmen, gerekli sü- ratin sağlanması yolunda bâzı fikir- ler ortaya atıldı. Yaasıada duruşma- ları hem sürat kazanmalı, hem de ca- umumi ef- meselesi haline getirilmeliydi, Bu maksatla, bir gün- de ilci dâvanın ele alınması hatıra geldi ve bir nevi prensip kararına va- rıldı. Umumi efkârın İştiyakla bekle- diği Topkapı, Uşak suikastları, İs- tanbul ve Ankara Üniversite hâdise- leri, Harp Okulunun imhası plânı, örtülü ödenek rezaletleri ve nihayet esas Anayasanın ihlâli dâvası sürat- le gündeme alınacak ve günün yarışı bunlara ayrılacaktı, Günün ancak di- ger yarısında yolsuzluklar, köpek, bebek, börek dâvaları neviinden dos- yalar açılacak ve bunlar yemek ara- 4 sındaki çerezler gibi kullanılacaktı. Mühim İşler daha fazla geciktirilme- yecekti. Fakat, bununla da işin bitmeye- ceği kabul edildi. Yassıadada bir Yüksek Adalet Divanı ne kadar müd- detle faaliyet gösterecek, bu tansiyon sürdürülecekti ? O zaman günün de- gil, İşlerin de İkiye ayrılması bir gö- rüş olarak ortaya çıktı. Büyük mese- leler süratle neticelendirilip karar ve infaz safhasına geçilir, diğer işler kendilerine ait olan veya bu nevi du- ruşmalarla vazifelendirelecek mahke- melerde devam edebilirdi. Feriha ök- menin arsasının satışı veya D.P. yi karada tartışıldı. Haftanın sonunda m neticeye varılamamıştı ama, bir görüş etrafında birleşilmişti: ada duruşmalarının Türk cemiyeti- nin hayatına koyduğu ipotekin bir an evvel kaldırılmasına âcil lüzum var- dır! Celseler Eğlenceli cumartesi "Bitirdiğimiz haftanın son günü, sa- atin üçe yaklaşmakta olduğu bir sırada Fenerbahçe ovapuru Dolma- bahçe rıhtımına âdeta ekseriyeti ha- "“anorama Oteli Hadiselerin merhez-i menfaat mukabül desteklemiş zen- ginlerin durumu, yahut döviz tahsis- lerindeki, tâyinlerdeki, lisans dağı- tımındaki usulsüzlükler pek âlâ ora- larda ele alınabilirdi ve bunlarla Yüksek Adalet Divanı oyalanmaz, Yassıada duruşmaları ciddiyetinden, öneminden kaybetmezdi. Böylece, belki hepsinden mühimi. Yüksek A- dalet Divanı herkesin beklediği canlı, usul ve hukuku değilse bile hareket- liliği kakımından 1790 senelerinin Fransasını hatırlatan bir İhtilâl Mah- kemesi havasını kazanabilirdi. Bu fi- kirler bütün hafta boyunca Yassıa- dada Heybeliadada İstanbulda ve Ân sikleti nımlardan müteşekkil bir kalabalık bıraktı. Kalabalığı o teşkil edenlerin yüzlerinde memnun bir ifade bulu- nuyordu. Yassıadadan dönüyorlardı ve Yassı adanın programında o gün “Üç film - Tekmili birden" vardı. Bir defa, gün cumartesi olduğundan öğle vakti duruşmalar tatil edile- cekti. Nitekim, edilde de.. Sonra, tam üç dâvanın sanıkları Yüksek Adalet Divanının önüne çıkacaklardı. Dâva- lardan biri 8/7 Eylüldü ki, bir nevi yıldızlar revüsü (mahiyeti taşıyor- du. Onbir kişilik sanık sandalyala- rında Bayardan Gökaya, Menderes- ten Köprülüye ve Zorludan Hadım- AKİS, 14 KASIM 1960