tu. Soru Grup gündemine de alınmış, Ökmen Menderese medyunu şükran hale getirilmiş, kıpırdıyamaz vaziyete sokulmuştu. Meselenin esası buyken Medeni Berk elbette ki efendi durur- ken patlıcana dalkavukluk etmeye- cek, Nedim Gkiene hiç bir şey söy- lemeyecekti. . de işlerin cereyan tarzı bunu serekiliyandu. "Mürakabeci tanık" gin. Medeni Berkten sonra içeri başka bir, politikacı aldı. Ama, doğrusu istenilirse onu başkent ga- zetecileri bile tanımıyorlardı: Düşük Sinop milletvekili Ömer Özen! Nedim Ökmenin eski Grup arkadaşı, ifade- siyle düşük Bakanın hiddetini celbet- ti. Hele düşük Bakan kendisini savun- ma babında öyle lâflar söyledi ki göz- ler ibretle açıldı. Ömer Özen hâdiseyi öğrenince bir polis hafiyesi dikkatiyle işi üç, dört koldan incelemiş, ortada bir yolsuzluk olduğunu anlayınca da sözlü soru önergesini D.P. Grubuna vermişti. Lâcivert bir elbise içinde arz-ı endam eden ve 19 Mayıs 1919'da doğduğunu söyleyen Ömer özen kimlerle konuşmamıştı!. Adnan Çiftçi, Fuat Adalı, Hayri Tokay, Ce- bulmuştu. Nihayet sorusuna sıra gel- mişti. Kürsüye çıkmış ve her şeyi olduğu gibi anlatmıştı. "— Ama, bir netice çıkmadı. Ben konuştum, başka arkadaşlar konuş- tular. Vekil bey de söz aldı ve kendi kendisini böyle bir hareketten tenzih ettiğini bildirdi! Bunun üzerine, tah- kikat açılmadı" dedi. Bildirdiğine oOgöre müzakerelere Başbakan Menderes de katılmış ve İş Bankası ile Zirai Donatım Kurumu arasındaki satış muamelesinin kendi muvafakatıyla yapıldığını söylemiş- ti. Ama, Menderes Feriha Ökmene ait para meselesi hakkında bir şey bilmediğini ifade etmişti. Ömer Özen, düşük Bakanın Mec- liste kendisini savunmak için ileri sür- düğü delillerden birini daha hatırla- yarak nakletti. Efendim, kendisi soru- sunda Feriha Ökmene ait arsanın 3900 metre kare olduğunu söylemiş- ti, Ökmen bunu şiddetle tekzip etmiş- ti: Hayır, arsa 4000 metre kareydi! Zaten bu düşük Sinop milletvekili ömür bir adamdı. Nasıl tahkikat yap- tığını Başkana anlatırken Salim Ba şol bir ara "Demek, bir koku aldınız ki, harekete geçtiniz" dedi ve bütün sıralarda kıkırdamalar yükseldi. Ömer Özen "Hayır, koku almadım" deyince bunlar kahkaha halini aldı (Nedim Ökmen taınığa karşı bir diyeceği o- AKİS, 14 KASIM 1960 YASSIADA DURUŞMALARI Medeni Berk ifade veriyor Tencere dibin kara lup olmadığı ayağa kalktı. Ökmenin şikâyetleri sorulduğunda hışımla Tadi ifadesi, kendisini nasıl dik- katle ve ne kadar devamlı şekilde takip ettiğinin deliliydi. Bu, Ökmene bakılırsa hususi maksat mânası ta- şıyordu, Ökmen Ömer Özenle müna- sebetlerini bu sebeple anlattı. Efen- dim, bu zat kendisi aleyhinde o öyle şiddetli tenkitler yapmıştı ki (o 1959 Tarım bütçesinin Komisyondaki mü- zakeresi sırasında bir muhalif mil- letvekili kendi sırasını ona vermişti. Sonra, Özen nedense kendisiyle ko- nuşmamaktaydı da.. Düşük Bakan, kendisiyle nasıl (o uğraşıldığını, müte- akip tanıkların İfadesi vesilesiyle de anlattı ve her biriyle münasebetlerini açıkladı. Adnan Çiftçi, Fuat Adalı hep düşmanlarıydı. Adnan Çiftçiyi de, Adalıyı dâ o işgal ettikleri Umüm Müdürlüklerden uzaklaştırmıştı. Bu yüzden kendisine karşı hususisiyetleri vardı. Meselâ o Fuat Adalı yok muy- du? Onu niçin uzaklaştırmıştı, bilini- yor muydu? Çünkü Fuat Adalı, par- tizan bir Umum Müdürdü! Ökmen, hâdiseyi a anlattı: tAdak Orman Umum Mü dürüydü.. Fabrikamızdaki işçilerimi- ze zam yapma kararı verdim ve bu- nu Umum Müdürlüğe tebliğ et- tim. Bir gün Meclise gittiğimde mil- letvekillerinden biri bana, aldığı bir mektubu gösterdi. Mektubun altında Fuat Adalının imzası vardı. İşçilere zam yapılacağını bildiriyor, fakat bu- nun D.P. kanalıyla yaptırıldığı yolun- da bir hava yaratılırsa partinin fayda- lanacağını belirtiyordu. Bu, bir U- mum Müdürün politikaya karışması demekti. Buna, elbette ki müsamaha edemezdim. Kendisini derhal vazife- sinden uzaklaştırdım!" Nedim Ökmenin bu sözleri, kahkahalarla karşılandı. Kahkahalarla karşılanan bir di- ğer söz,, Ömer Özenin düşük Bakanın ithamlarına mukabelesi oldu. Ömer tabii 11