rarı olmuyordu. İşte Taşer bu konu üzerinde bi- raz, hattâ fazlaca müteredditti. Mec- lis kurulunca Komitenin durumu ne olacaktı? Meclisin içinde kaynıya- cak mıydı, yoksa Komili eski duru- munu muhafaza mı edecekti? Taşe- re kalsa, böyle bir Meclise hiç te lü- zum yoktu. İhtilâllerde, ihtilâli ya- panlar Kurucu Meclis oluyorlardı. Hem, nasılsa seçime gideceklerdi. İhtilâlin başı bunu müteaddit defa- lar belirtmişti. Kendilerinde de ay- nı kanaat mevcuttu. İş boyla olunca, ikinci bir Kurucu Meclise ihtiyaç neydi? Anayasa ve Seçim Kanunu Komita tarafından yapılırdı. er bu fikirlerini (o seminerler- arasında söyle- Esasen, genç Binbaşının şöhreti fiirlerini çok a- çıkça söylemesiydi. Hattâ, General Gürseli ikna edip, onu bu fikrinden vazgeçirimek Oo gerektiğini da sakla- madı. Ancak, Milli Birlik Komitesi Üye- lerinin büyük oçoğunluğu, (Kuruc Meclis üzerinde müttefiktiler. Mese- lâ bir Yarbay Vehbi Ersü, başından leket meselelerinde istifade edilme- meliydi? Bu bakımdan Kurucu Mec- lisin teşkili zaruret oluyor ve Geçici Anayasanın partili vatandaştan fay- dalanmaya set çeken hükmü kendi- liğinden işlemez hale getiriliyordu. Bu, Komitenin fazla konuşma yan, resimleri değil, isimleri bile pak az bilinen, İlk günün prensiplerine ve ideallerine bağlı ekseriyetinin te- mayülüydü. Bir dert ki.. u hafta içinde Milli Bitlik Komi B tesinin başını derde sokan bir ka- nun teklifi daha vardı. Bu, Af Kanu nunun şümullendirilmesiyle ilgili ka- nundu. Komite, Sami Küçükün tek lifini incelemeğe başlamıştı. Ancak, affın biraz daha genişletilmesi, pek Çokinsanı mutazarrır edecekti. O y - la belâlı mahkümlar vardı ki, bunla- rın affı yeniden birçok hâdisenin or i. Bir kan dâ yakını tarafından o öldürülecek, bu defa hapishane Oo koğuşları yeni bir misafir için hazırlanacaktı. Yâni AKİS , 14 KASIM 1960 elde edilen, sâdece koskocaman bir sıfır oluyordu. Buna mukabil affin adil olmadığı görülmüş, hak yendiği de anlaşılmıştı. İşte bu yüzdendir ki Komite, Af Kanunu teklifini, incelenmesi ve ha- tanın asgariye indirilmesi için tek- rar Sosyal İşler Komisyonuna iade etmeği uygun buldu. Karar büyük bir çoğunlukla alındı ve teklif ko- misyonun ellerine emanet edildi. Dört yeni kanun Milli Birlik Komitesi haftanın için- de dört yeni kanunu da ele ala- cak, inceliyecek ve karara varacaktı. Ancak, kanunlar hakikaten son de- rece önemli kanunlardı ve Basını il- gilendiriyordu. İhtilâlin öncüleri bir şekil düşünüp bu defa hata nisbetini azaltmak için çâreyi peşin aradılar. En iyi ve en demokratik yol, işle a- lâkalı olanları bir araya toplayıp meseleler üzerinde tartışmaktı. Ni- tekim öyle yaptılar. Basınla ilgili ka- nunların, Milli Birlik Komitesi gündemine alınmadan evvel tartış- YURTTA OLUP BİTENLER masını yapmak üzere gazetelerden ikişer kişi istediler ve âdeta bir "Ba- sın Meclisi" topladılar. Meclis be- lirli günlerde toplanacaktı. Üyeler meselelerin üzerine eğilecekler, bun- ları tartışacaklar, fikirler serdede- cekler, hattâ bâzı kararlar alarak bunu aylamaya tâbi tutacaklardı. Ancak, bu oylamanın hukuki bit mânası olmıyacaktı. Bu, sâdece Ko- mite üyelerine fikir verecekti. An- cak varılan kararların "Basının Gö- rüşü" olmayacağı da muhakkakta Zira heyetin temsili bir vasfı yoktu ve elbette ki "Basın adına" söz söy- lemek yetkisine osahip değildi. Oy- lama toplantıda bulunanlar arasın- da hangi tarafın ağır bastığını gös- terecek, böylece Komiteye bir ışık tutacaktı. İlk toplantı, haftanın sonlarında bir gün yapıldı. Toplantının yapıldığı salon Radyo Evindeki stüdyolardan biriydi. Ortaya uzun bir masa ko- nulmuştu. Masada Milli Birlik Komi- tesi üyelerinden Sami Küçük, Ahmet M.B.K. ÜYELERİ, BİZ MİSAFİRİZ GİDECEĞİZ DİYORLAR ZORLU MİSAFİR