YURTTA OLUP BİTENLER Millet Ömürsüz tasarruflar u hafta lil takım en- dişeler rekleri ne kaplamış bulamesaktndr. İhtilalin hemen aka- binde belirmiş, sonra dağılmış olan bulutların bir defa daha göğü istilâ etmiş olmaları bâzı hayal âlemi şampiyonlarının ayaklarını yerden tekrar kesme yolunda bulundukları- nın görülmesi neticesidir. "Türkiye- nin kaderini değiştirmek", "Var ol- ma, yada yok olma savaşı içinde bulunmak", "Daima iyiye, güzele, doğruya..", "Karar verdik, icra et- tik, bitti.." gibi sloganların büyüle- ci havası içinde kalplerinin idea- ruflar peşinde görünmektedirler. Bi- linmez, ordudaki gençleştirme hare- ketini, bir çok genç kıymetin işba- şından uzaklaştırılması tarzında ha- talara da yol açmış bulunsa sırf bu- günkü kudret sahiplerinin yıpranma- ması için içi sızlaya sızlaya kabul tutumunu yanlış tefsir etmekten mi- dir? Ama, memleket ve devlet ida- resindeki o tecrübesizliklerini o bizzat ifadeden çekinmeyen bugünkü kud- ret sahipleri anlaşılması güç bir ace- le içinde bir takım tasarrufları daha gerçekleştirme o niyetindedirler. oOE- ger kapalı kapılar arkasında varı- lan bir takım kararlar (bugünlerde sürpriz mahiyetinde ve olupbitti ha- vası içinde ortaya çıkarılıverir, mem leketin temel müesseselerinden bâ- zıları yeni darbeler yerlerse herkesin pek üzüleceğinin Milli Birlik Komi- tesince bilinmesi lâzımdır. Bilinme- si lâzım gelen bir başka husus cemi- yetin bugünkü şartlarına asla uy- mayan veya haksızlıkları aşikâr bu- lunan tasarrufların ömürlü olmasına imkân bulunmadığıdır. Bunu sağla- manın, yâni bu nevi tasarrufları ö- mürlü kılmanın çâresinin şimdiye kadar bulunmadığı da asla unutul- mamalıdır. Böyle davranışları Ana- yasanın himayesine sokmaya kal- kışmak ise ancak Anayasayı zayıf- latacak bir tedbirdir ki o yola sapıla- bileceğini sanmak için şimdilik bir sebep yoktur. Zira Anayasa, bugün- kü kudret sahiplerinin değil, cemiye- tn bütün sağ kuvvetlerinin kudret sahipleriyle hazırlayacakları milli bir Anayasa olacaktır. Bitirilen hafta içinde Milli Birlik Komitesinin O iyiniyetlerinden asla şüphe edilmeyen üyelerini uyarmak, onların dikkat nazarını çekmek, için pek çok gayret sarfedilmiştir. Ülkü ve Kültür Birliği adı altında hazırla- n memleketin dertleriyle dertle- nenlerin elinden çıktığında şüphe bu- lunmayan, fakat uğrunda ihtilâl yap tığımız rejimle bağdaşan tek tarafı olmayan meşhur tasarı bu ömürsüz tasarruflardan biri olacaktır. Za- rar, sâdece mevcut Milli Eğitim mü- essesesinin, ıslah edilme yerine yı- kılmasından doğacak ibaret kalacak, kurulur kurulmaz içinde hayal edilmesi dahi imkânsız bulunan ve devlet içinde bir devlet kuran sistem derhal bertaraf edile- cektir. Demokrasinin bir kaç çeşidi bulunmadığı çok söylenmiştir ve bu sistemin ne "üeri"si, ne "güdümlü" sü bizim için makbuldür. Üniversite- lerin de, Basının da, siyasi partilerin de, Silahlı Kuvvetlerin de ıslahı ve memleketin eğitim, sağlık, sosyal adalet meseleleri gibi meselelerinden her birinin hal çâresi demokratik sistem İçinde mevcuttur. Bizzat Baş- kan Cemal Gürselin, gökteki bulut- ların ilk kümelendiği sırada bir ba- sın toplantısında AKİS tarafından sorulan suale verdiği cevap hatırlar- dan hiç çıkarılmamalıdır. . Başkan Gürsel o cevabında, Türk cemiyeti- nin, dertlerini demokratik rejim için- de halledecek seviyeye gelmediğini iddia edenleri milletimize karşı büh- tanda bulunmakla suçluyordu. Milletin bütün sağlam kuvvet- leri, memleket ve devlet idaresinin ağır yükünün -Yassıada duruşmala- rının tam mesuliyetiyle birlikte- o- muzlanmasında bugünkü kudret sa- hiplerinin oyardımına koşarken ve bu yardım bir Meclis hâlinde tecelli etmek üzereyken takım ömürsüz prestij ozedelemelerine yol açmak, her halde basiretin bir icabı değil- dir AKİS, 14 KASIM 1960 Milli Birlik Komitesi üyeleri bir arada Denizler durulmaz dalgalanmadan