YASSIADA Üzeyir Avunduk Hesabı Allaha verecek Özen, bu hususta cevabını Anayasayı ihlâl Ve milletvekilliği vazifesini yap- tarafından imkânsız hale sokulduğu- nu orada gösterecekti! Nedim Ökme- ni, bu vazifeyi yerine getirmek için takip etmiş ve Tarım bakanlığıyla a- lâkalı olarak D. P. Meclis Grubuna tam Il adet soru vermişti! Ökmenin jurnalleri Tama bir başka alâka çekici faslı da, düşük Ökmenin bâzı ta- takları itham tarzıydı. Şimdi, kendisi aleyhinde ifade veren bu adamlar vardı ya, onlar vaktiyle D. P. yi öv- müşlerdi. Bu, Nedim Ökmene göre suçların en ağırıydı. Meselâ Adnan Çiftçi Ökmen aleyhinde Başbakan Menderese bir mektup yazmış, bun- da D. P. ye bağlılığından, derin say- gısından bahsetmişti. Fuat Adalı da aynı vaziyetteydi. O da, D. P. lehinde partizanlık etmiş, bunun üzerine Ök- men devlet memurlarının tarafsızlı- ğını her şeyin üstünde tuttuğundan müdahalede bulunmuş ve kendilerini cezalandırmıştı. Ama yalnız cezalandırdığı kimse- ler değil, bütün tanıklar hâdiseleri aynı şekilde anlattılar. Hele İş Ban- kası Umum Müdür Muavini Bülent Osmanın sözleri son derece açıktı. Ne dim Ökmen, 1957 yılında eşinin arsa- sını satmak için başvurmuştu. Bu- sun üzerine Umum Müdür Üzeyir Avunduk kendisini oPendiğe, tetkike 12 DURUŞMALARI göndermişti. Neticede, mütehassıs- lar Feriha Ökmenin arsasına 360 bin lira kadar bir değer takdir etmişler- di. Nedim Ökmen, neticeyi almak ü- zere Bülent Osmanın makamına gel- mişti. "Arsayı alıyorsunuz, değil mi?" demişti. Bülent Osma "Evet" cevabı vermişti. Bunun üzerine düşük Ba- kan memnun, bir sigara yakmış ve devam etmişti: — Ne fiyat takdir ettiniz?" Fakat takdir edilen fiyatı öğrenin- ce hışımla ayağa fırlamış, yaktığı si- garayı tablaya bastırıp söndürmüş ve "Bu hakaret demektir" diyerek kapı- yı vurmuş, çıkmış gitmişti. -Sonra- dan, Başsavcı iddianamesini okudu- ğunda anlaşıldı ki Nedim Ökmen, Fe- riha Ökmen adına 1945'de Hazineden aldığı ve 360 bin lira teklif edilmesini hakaret saydığı arsaya tamamı ta- mamına 4024 Türk lirası ödemiştir!- Bunun üzerine işler çatallaşmıştı. Fa- kat Üzeyir Avunduk gelince arsanın 450 bin liraya satın alınması emri on- dan çıkmış, aynı gün de öteki büyük arazi üzerine şifahi mutabakata va- rılmıştı. Başkan, Feriha Ökmenin ar- sasının lojman için alındığını o ifade ederek sordu: "— Böyle bir lüzum var mıydı?" — Hayır, efendim.." — Peki, niçin alındı?" — Öteki araziyi ucuza alabilmek için.. Yani, dört milyon ödememek maksadıyla." Mesele anlaşılmıştı. Ahmet Dallı, Zirâi Donatım Kurumunun o zaman- ki umum Müdürü Adnan Çiftçi, -Fu- at Adali ondan bahsederden yanlış- lıkla Adnan Menderes deyince herkes gülmeye başladı-, Fuat Adalı, İş Ban- kasının iştirakler Müdürü Hâyri To- kay hep aynı şeyleri söylediler, zin- cirin muhtelif halkalarını birbirine eklediler. Hâdise oöylesine açıktı ki sanık ve vekilleri dahi tevsii tahkika- talüzum göstermediler. O zaman, öğleden sonraki celsede Başsavcı Al- tay Egesel iddianamesini okudu, id- dianame kısaydı. Hâdiseyi naklediyor, gerekli cezayı istiyordu. Artık söz müdafaanındı ve ne di- yeceği merakla beklenen avukatlar ayın 16 sında konuşacaklardı. Böyle Başkan Salim Başol Düşükleri terletti AKİS, 14 KASIM 1960