Cilt: XIX, Sayı: 322 AKİS 17 EKİM 1960 YURTTA OLUP BİTENLER Millet Elele eçen haftanın ortasında bir gün, Gi ndaya gazetecileri götüren Fenerbahçe vapurunda Milli Birlik Komitesinin Genel Sekreteri Orhan Erkanlı bir teşhis koydu: Yassıada buruşmaları, 27 Mayıs gününün saat altı sonrasıdır! Hiç bir teşhisin bu derece doğru ve haklı olamayacağı muhakkaktır. 14 Ekimden bu yana bir ihtilâlin en kritik günlerini yaşı- yoruz ve bunun daha bir süre böyle gitmesi tabiidir. Nitekim geçen haf- tanın sonundan beri Türk milletinle gözü Marmara denizi üzerindeki kü- çük kara parçasına, Yassıadaya çev rilmiştir. Türk milletiyle beraber bü tün dünya da, düşükler hakkında de- gil Türk milleti hakkında bir hükme Varmak maksadıyla o-zira düşükler hakkındaki hüküm verilmiştir- du- 4 Tarihi sanıklar duruşmalarda Suçlu ayağa kalk! ruşmaları dikkatle takip etmektedir- ler Böyle anlarda fert olarak, zümre olarak ve millet olarak yapacak şey- lerimiz bulunduğu muhakkaktır. Fert olarak şahsi işler mutlaka bir tarafa atılmalı ve yüreklerde sâdece Adaletin tecellisi arzusu yanmalıdır. Zümre olarak bu adaletin tecellisi- ne yardımcısı kesilmek, şüphesiz va- zifelerin başındadır. o Millet olarak ise elele kalmak başarının ve uzun bir istikbalin tek teminatıdır Elele kalmak, birinin yaptığını alkışla- mak, otoriter idarelerde olduğu gibi idarecilerin etrafında Oo kenetlenmek değildir. İdareciler ve millet her a- dımı beraberce, müşterek gayelerle ve mutabakat halinde atacaklar, millet idarecilerine destek olacak, idareciler milletin arzularına kulak vereceklerdir sunda hayale kapılmaksızın realist davranacaklardır. Bir noktada Düşüklerin mutabakat tamdır: suçlarının oTürk milletine kargı olduğu hususunda tereddüt yoktur. Bilhas- seçimlerinden bu yana düşüklerin Türkiye Cumhuriyeti top- rakları üzerinde (o gerçekleştirdikleri rejim bir hıyanetin açık delilidir. Başka bir çok suçlar işlemiş buluna- bilirler. Hatta millete karşı işledik- leri suç o pek basit, pek iğrenç ve adi kendi küçük suçlarını rahatça işleyebilmek için girişilmiş hareket olabilir. Ancak bu bile, eğer sefil bir idare ve sefil bir idareci takımı ar- tık Türkiyede istenmiyorsa her fe- nalığın başı olan millete karşı suçun bedelinin ne olduğunu herkese gös- termek gerektiği ohakikatini gözler önüne sermiyor mu? Bu haftanın içinde Türk milleti, başka obekleyişlerin ohüsranına yol açacak bir sükünetin ve serinkanlı- AKİS, 17 EKİM 1960