SPOR Olimpiyat Atletizme rağbet Bütün milletlerin sporcuları geçen haftanın başından itibaren Roma- da toplandılar. 25 Ağustos Perşembe günü başlayacak olan 17. Olimpiyat oyunları, öncekilerden çok daha faz- la ilgi görüyordu. Dünyanın bütün milletleri aylardır, hatta bir-iki yıl- dır Komada 17 gün sürecek 17. O- limpiyat oyunları için ohazırlanıyor- lardı. Organizatör İtalyanlar ise, ha- zırlıklara 4 yıl öncesinden başlamış- lardı. Olimpiyatlar için Il stadyom, 3 yüzme havuzu, 7 tam spor tesisi, 3 turist kampı, 8 de büyük otel hazır- lanmış, ayrıca Romaya yalan bir yer- de bir olimpiyat kampı kurulmuştu. Milletlerin en çok ilgi (ogösterdikleri spor yine atletizmdi. Türkiyenin de 14 atletle katılmakta olduğu bu spor kolunda, iştirak nisbeti, diğer kolla- rın çok üstündeydi. Birçok millet de atletizmde Romaya iddialı olarak ge- liyordu. Meselâ Amerika, bundan ön- ceki olimpiyatlardan daha çok altın kazanmak iddiasındaydı. Rusy e mukavemet yarışlarından birincilik bekliyordu, Bu arada, ev 36 sahibi İtalyanlar, Macarlar, Çekos- lavaklar, İngilizler de birçok millet- ler gibi hiç değilse birkaç (obranşta iyi netice umuyorlardı. Ya Alman at- letleri.. - Dünya rekortmenlerinden Hary'nin de bulunduğu Alman atlet- lerinden favoriler, çekindiklerini de- falarca belirtmişlerdi. Bunlar da gösteriyordu ki, olimpiyatta atletizm büyük çekişmelere sahne teşkil ede- cekti. Fakat bu çekişmenin bazı branşlarda sadece Amerikalı atletle - rin arasında olacağı tahmin ediliyor- du. Gerçekten Amerikanın atletizm- deki üstünlüğü, tartışma kabul et- miyordu. Ümit güreşte Olimpiyat kafilemiz hareket eder- ken, herkes biliyordu ki ençok güvendiğimiz tek spor kolu güreşti. 1948 de Londrada bütün dünyayı şa- şırtırcasına, çok rahat bir şekilde Olimpiyat şampiyonluğu kazanan güreşçilerimiz Romaya da söz sahi- bi olarak gidiyorlardı. 52 ve 56 olim- piyatlarının ilkinde, güreşçilerimi- zin bir. kısmının profesyonellik iddia- sıyla olimpiyata gidememeleri, ikin- cisinde de hazırlıkların iyi yapılma- ması gibi sebeplerle şampiyonluğu biç yoktan yaptırmıştık. Bu defa on- lardan iki olimpiyatın acısını çıkar- maları bekleniyordu. Ancak güreşçi - lerimizin rekiplerinin, diğer yatlara nisbetle çok daha olduğunu unutmamak gerekirdi. Çün- kü 1948 de güreşçilerimiz karşısın- da kuvvetli bir Rusya yoktu. Diğer olimpiyatlarda da Bulgaristan ve 1- ran söz sahibi değillerdi. Oysa bugün İran ile Bulgaristan serbest güreşte çok tehlikeli birer rakiptiler. Bu ba- kımdan 206 güreşçinin katılacağı ser- best stilde güreşçilerimiz çok zorlu maçlar çıkaracaklardı. 57 kiloda Hü- seyin Akbaş, 62 kiloda Mustafa Da- ğıstanlının şampiyonluğu kaptırma- ları bizim için değil, bütün güreş oto- riteleri için de sürpriz teşkil edecek- ti Aynı şekilde 73 kiloda İsmail O- gan, 79 kiloda Hasan Güngör ve ağır- da Hamit Kaplan kilolarının ilk fa- , vorileri sayılıyorlardı. Diğer kilolar- daki güreşçilerimizin dereceye girme- leriyle takımımızın Romada istediği- miz dereceyi alması mümkün olacak- ti. Ama, kuvvetli rakipler ve Demir- perde gerisi milletleriyle, İranın an- laşmaları korkusu da endişe vericiy-" di. Kısacası güreşçilerimiz Ruslar ile eşit şanslara sahipti. Greko-romen de ise en iyi derece ikincilik olacak- tı. AKİS, 24AĞUSTOS 1960