24 Ağustos 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

24 Ağustos 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ VE MALİ SAHADA la başarılacak işlerden değildir. Faz- la meyilli arazinin ve mer'aların eki- me açılmasının önlenmesi ve devam- lı surette nebatla kaplanmasının sağ- lanması, fazla otlatmaya mani olun- ması, yeraltı sularından istifade et- mek için yeraltı bendleri yapılması lâzımdır. Ayrıca çok daha geniş veç- heli olarak, gübreli entansif tarıma geçilmesi ve böylelikle ekim alanının azaltılarak istihsâl artışının sağlan- ması, tarım sektöründe makineleşme- nin çok daha dikkatli bir şekilde yü- rütülmesi, erozyonla mücadele etmek için zaruridir. Bütün bu meseleler ve onların çâreleri de, ormancılık konu- sunun hayli dışına çıkan meseleler- dir. Böyle olunca, birbirleriyle bu kadar girift meselelerin bir tek Ba- kanlık tarafından koordone edilme- sinde fayda olsa gerektir. Hattâ işi çok daha ileriye götür- mek de mümkündür. Gerçekten, memleketimizde merkezi bir plânla- ma sistemi kurulacaksa, ekonomiyle yakından ilgili bütün Bakanlıkların -Çalışma Bakanlığı dâhil- Siyasi Müs- teşarlıklar hâline getirilerek, bir tek İktisat ve Çalışma Bakanına bağlan- ması ve bu İktisat ve Çalışma Baka- nının, bütün iktisadi meseleler hak- kında yukardan bir görüşe sahip ola- rak koordinasyonu (gerçekleştirmesi çok dalla yerinde olacaktır. Bu suret- le, -tıpkı İngilterede sırf "büyük" Ba- kanların katıldıkları az sayıdaki ka- bine sistemi gibi- bir Bakanlar Ku- rulunun, sâdece Adalet, Milli Savun- ma, İçişleri, Dışişleri, Milli Eğitim, Basın ve Yayın ve nihayet İktisat ve Çalışma Bakanından ve belli koordi- n felendirilebilecek sayısı let Bakanlarından kurulması müm- kün olur ve böylelikle Bakanlar Ku- tulunun çalışması çok daha kolay ve Ahenkli hâle sokulabilir. İstikraz Sonuçların tahlili Hürriyet İstikrazının açılmasından sonra bugüne kadar toplanan pa- ranın 125 milyon liradan fazla olma- dığı anlaşılmaktadır. Hürriyet İstik- razının, herhangi bir istikraz için ba- his konusu olamayacak çok daha uy- gun manevi şartlar içersinde yürütül- müş olmasının da bunda çok önemli bir payı olduğu düşünülecek olursa, 250 milyonluk ilk tranşın hâlâ dol- mayışının iktisadi sebepleri üzerinde ciddiyetle durmak zamanı geldiğine hükmedilebilir. Evvelâ bilinmesi Oogereken konu, şimdiye kadarki Hürriyet İstikrazı tahvilleri satışlarının hangi kaynak- lardan sağlandığıdır. Hürriyet Tah- villerini, şahıslar yıllık kazançlarının istihlâke sarf ettikleri kısmından feda- kârlık ederek mi almışlardır? Yoksa bu şahıslar obankalarda mevcut ta- sarruf mevduatım -daha yüksek faiz dolayısiyle- hürriyet o istikrazına mı tahvil etmişlerdir? o Hürriyet İstik- razı tahvillerini bankalar almışlar mıdır? Bu hususların bilinmesinin is- tikrazın muhtemel tesirleri bakımın- dan önemi vardır. Gerçekten, bu is- tikrazın hâsılatı eğer yatırım gay- retleri İçin osarfolunacaksa, o vakit şahısların, istihlâke hasrettikleri kaynaklardan bir kesinti yapmış sa- yılabilmeleri için, bu istikraz tahvil- lerinin alımını, yılık o gelirlerinden finanse etmeleri ve bankalardaki mevcut tasarruf omevduatlarına do- kunmamaları lâzımdır. Öte yandan, ticaret bankalarının Merkez Banka- sında -tahvil hâlinde- bulundurdukla- rı ihtiyat nisbeti aynı kaldığına gö- re, bankaların tahvil satın alması hâlinde câri mevduat ve kredi hacmi çoğalmış (olacaktır. hürri- yet istikrazının, iktisadi durgunluğun, -kredi hacminin istik- rar politikası yüzünden daraltılması ve enflâsyon sayesinde (o yaşayabilen bazı işletmelerin kapılarını kapama- ları gibi sebeplerin yanısıra- bellibaşlı bir sebebinin de, yekün talebin yekün arzdan düşük olmasıdır. Eğer haki- katen -yatırım faaliyetinin azalması yüzünden- milli tasarruf hacmi milli yatırım kararlarım aşıyorsa çâre, yekün talebi arttırmak olmalıdır. Ya- tırımları arttırmak gayesine erişmek için, istikraz hâsılatının, yıllık ferdi gelirlerin esasen tasarrufa hasredil- meyen kısmından sağlanması gerekir ki bunun böyle olmadığını söylemek için pek çok sebepler vardır. Memle- ketimizdeki gelenekler, okendisinden istikraz tahvili alması istenen şahıs- ların -ve bankalar dışındaki teşek- küllerin- bunu tasarrufa ve yatırıma ayıracakları meblâğlardan yaptıkla- rını göstermektedir. Bu sonuç olarak fertlerin elindeki satın alma gücünün dası ise, Devletin bu meblâğları fert- lerden çok daha iyi bir şekilde ahenk- li bir tarzda ve daha verimli yatırım- larda kullanması ihtimalinden ibaret- tir. Yoksa, bu tedbirin yatırım hac- mini arttırmak bakımından bir tesiri olmayacaktır. Üstelik, her memleket- te olduğu gibi Türkiyede de, istikraz tahvillerinin daha çok, yüksek ve or- ta gelir tabakalarınca satın alındığı ve İstikrazın faizlerinin ödenmesinde vergi hâsılatından istifade edildiği nisbette, bunun sonucunun alt gelir tabakalarından yüksek gelir tabaka- larına anti-sosyal bir gelir transferi olduğu da bilinmektedir. Bundan başka, ekonomimizin li- kidite darlığından mustarip olduğu bir sırada, mevcut likiditenin bir kıs- mını Hazineye çekmek ameliyesi de- halktan paranın toplanıp tamamen sarfedilmediği sırada, stikraz tahvili alımının, eko- nomideki likidite ai kısmen - dede arttırması ihtimali d Fakat, öğrendiğimize göre, Hükümet İstikrazı hâsılatı Hazinenin kıs o iâ- deli tediye ihtiyaçlarının ogiderilme- sinde kullanılmakta olup kısa zaman- da tekrar ekonomiye iade edildiğin- den bu nahzur pek büyük değildir. AKİS, 24 AĞUSTOS 1960

Bu sayıdan diğer sayfalar: