yordu. Poyraz, tecrübeye dayanan ikaza adeta hiddetlenmişti. Ne de- mekti efendim, Türk milleti olgundu, nizamlara m hor görülme- meli zan Kapısındaki an'anevi tören günü gelip çattığı zaman, keş- mekeşi ve izdihamı önlemek maksa- dıyla kapıların açılmasına emir ve- ren, çok tuhaftır, gene Poyraz oldu. Beleşçiliği (o itiyad edinmiş binlerce kişi, zorladıkları mania ortadan kal- kınca içeri daldılar. Hem bu sefer duyulan sabırsızlık, her zamanki gibi sâdece Enternasyo- nal Fuarı bir an önce gezebilmek için değildi. Gazeteler, törende Orgeneral Cemal Gürselin de hazır bulunacağı- nı yazmışlardı. Halbuki- Gürsel, kala- balık oObastırmadan Enternasyonal Fuarı dolaşmaya başlamıştı ve turu tamamlıyamadığından törene işti- rakten vazgeçmişti. (o Vaziyetten ha- berdar olmayan halk, Gürseli arayıp duruyordu. Hattâ bası kimseler İz- mir Valisi Burhanettin Uluç Üzerin- le yanılarak, ona hitaben, "Yaşa, va- rol, sağol Cemal Paşa!" seklinde te- zahürata başlamışlardı. Biçare Uluç , "Ben değilim, ben değili hatayı tashihe uğraşıyordu. Neticede hakikat öğrenilince, heyecanlı halk büsbütün gürültücü ve zaptedilmez duruma seldi. Kapılar açılınca hem mahiyeti teşhis edilemiyecek uğultu, hem de Poyrazı dinliyenler fevkalâde Müteakiben kürsüye gelen iri kı- yımlı kat sevimli Ticaret ve Ekono- mi Bakam Cihat trenin konuştuktan sonra kurdelâyı okesmesiyle, İzmire has 33 günlük bayram, bozuk bir organizasyonla resmen başladı. Dostluk içinde rekabet yg geçmişe ri katmerli cazip şekilde hazırlanan 29. En- ternasyonal Fuar, ei yenilikle- riyle. gerçekten görülmeğe değerdi. En başta, milletler ailesi içine bam- başka bir hüviyetle çıkan Türkiyeye gösterilen alâka ve itimadın arttığına delil teşkil edercesine, rekor bir ra- kam, 35 memleket cemilekârlıgın üs- tünde bir zihniyetle (oFuara iştirak etmekteydiler. Türlüye ile alışverişe ve iktisadi işbirliğine büyük önem at- feden Amerika, Avusturya, Batı Al- manya, Belçika, Bulgaristan, Çekos- lovakya, Danimarka, Fransa, Hin- distan, Hollanda, İngiltere, İran, Ja- ponya, İspanya, İtalya, İsrael, Kıbrıs, Lüksemburg, Macaristan, Norveç, Pakistan, Polonya, Romanya, Rusya ve Yugoslavya en geniş imkânlarıyla mamullerini teşhir için gelmişlerdi. 35 -en yakın rakam 1959 daki 19 dur- memlekete, yüzde beşi serbest, geriye kalanı da kota dahilinde -gene bir rekor- 18 milyon dolar verilmişe AKİS. 24 AĞUSTOS 1960 ti. Geçen yıl, Enternasyonal Fuar için ayrılan kontenjan 15 milyon dolardı. Bu seneki Fuarın diğer bir değişiklik vasfı da, teşhir fuarı sıfatından bi- raz daha fazla kurtulmuş olmasıydı. Zira 18 milyon dolarla getirtilen ma- müllerin hepsi satılacaktı. Enternasyonal Fuarda bu yıl, yer- li ve yabancı üç bin kadar firma dost- luk içinde rekabet etmektedir. Yerli sanayiciler, ayırttıkları yerleri ken- dilerinden beklenen role uygun bir hassasiyetle işgal etmişlerdir. En ge- niş sahalara, sırasıyla (4,840 metre kareyle Amerika, 4.400 metre karey- le Rusya, 4,163 metre kareyle Batı Almanya ve 2,808 metre kareyle de İtalya oyerleşmişlerdi. minyon pavyon, geçirdiği ıstıraplı ve karanlık günlere veda ederek güvenliğe ka- vuşması temenni edilen müstakil YURTTA OLUP BİTENLER mındaki koltuğa gömüldüğü sırada, bunaltıcı sıcakların fışkırttığı terleri beyaz mendiliyle çehresinden (silerken gülümser. Tarazlı sesiyle (Kaptana. "Bana acele tarafından dört tane buldozer lâzım" dar. Hayrete kapı- lan Kaptan, diğergâm bur üslüpla, "Ne yapacaksınız?" seklinde bir su- al tevcihinden kendini alamaz. Böy- le bir suali esasen bekliyen Messmo- re, zihninde daha önceden tasarladı- ğı nükteyi kondurur: "Rus Pavyonu- nu yıkacağım!" Misyoner ruhlu bir müdür poyraz, Kaptan gibi vazife telâkki- si misyonerlik olan birini keşfet- mekle mükemmel iş yapmıştır. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesinde do- çentliğe hazırlanırken, Enternasyo- nal Fuar Müdürlüğü atletik yapılı Kaptana emrivaki şeklinde kabul et- Cihat İren açıyor Doğru söyleyeni onuncu köyden de kovmuyorlar ya,. Kıbrıs Cumhuriyetinin 82 metre kare üzerine inşa edilmiş pavyonudur. Yer li yabancı herkes, 460 bin metre ka- relik Kültürparkta beher metre ka- reye takriben 50 lira kira ödemiştir. İnceliği, hünerli sanatları ve çalış- kanlığı dünyaca müsellem Japonya ile Akdenizin sıcak kanlı devleti İs- panya, Enternasyonal oFuarın kar- deşlik halkasında ilk defa yer almak tadır. Enternasyonal Fuara hâkim olan zihniyeti, şu olay izaha kâfi gelecek- tir: Açılışa tekaddüm eden hummalı hazırlık günlerinde oOAmerikan Pav- onu organizatörü şöhretli Fuar mü- tehassısı Howard C. Messmore ofluya pofluya merdivenleri otırmanmakta- dır. Enternasyonal Fuarın yeni ve genç müdürü İsmet Kaptanın maka-' tirilmiştir. Tükenmek bilmiyen müs- esna bir çalışma potansiyeline sahip Karadeniz Fuarda senede asgari 1 milyon lira tasarruf Oteminini o plânlaştırmıştır. Sabık iktidar Belediyesinin rey avcı- lığı maksadıyla bir kezi hâline soktuğu Fuardan, ince eleyip sık dokuyarak İzmir Belediyesine senede 6-7 mil- yon liralık bir gelir sağlamağı da dü- şünmektedir. İtalyanca ve Fransızca bilen, evli, tek çocuklu Kaptan, Milli İnkılâptan sonra çıkartılan 60 D.P. li narazite ilâveten, kapanış tarihinden sonra 6,5 milyon Ura bütçeli Enter- nasyonal Fuarın 300 kişilik kadro- sunda ikinci bir esaslı tasfiye yap- mak kararındadır..