YURTTA OLUP BİTENLER Tahkikat di görmüş bulun: ş çalışıyordu. Komisyonu Komisyon azalarının yanına çıkmala- rından yaklaşılmıyordu. Hele ilk günler üstadlar donundukları yeri yakacak derecede ateşliydiler ove kendilerini Herkülden daha kuvvetli zannediyorlardı. Bu faaliyetten tabii AKİS başlıca payı aldı. b AKİS'e dehşetengiz komisyonun bü- tün iç yüzünü anlatabilmek fırsatını da verdi; AKİS için her şey, 18992 numara- lı telefonun acı acı çalmasıyla bağla- ı. O gün takvimler 28 Nisan 1960 ı göstermekteydi. Günlerden Mavi elbiseli, orta (boylu, genç adam telefona uzandı. her zaman aksilik eden telefon kor- donunun kıvrımlarını düzeltti, sonra ahizeyi kulağına götürdü. Karşı ta- raftan çok nazik bir ses (o kendisini arıyordu. Orta boylu, mavi elbiseli genç adamın adı Kurtul soyadı Al- numaralı telefonun an Müdürü bulunuyordu öbür ucundaki çok AKİS in Yazı İşleri Müdürü arasında şu muhavere cereyan etti. "— Efendini; burası TBMM Tahkikat Encümeni reisliği Yazı iş- leri Müdürünü rica ediyoruz." “— Buyrun efendim. Yazı İşleri Müdürü, benim." Encümenimiz bir husus hak- kend sizin ifadenize müracaat et- mek niyetindedir. e kadar teş- rifinizi rica ediyor Bu davet Kumi “Altağu şaşırt- bir İfade etti ve bir memur gönderilirse daha fazla memnun olacağını sözle- rine ekledi. Telefonun ahizesini yeri- ne bıraktığında 28 Nisan gününün kendisi için yeni hadiselere gebe ol- duğunu keşfetmiş bir hali vardı. AKİS idarehanesinde haber o sü- ratle yayıldı. Herkes bu davetin se- bebini kendine göre manalandırmağa çalışıyordu. Kurtul Altuğ ise müs- terihti. (Mevcut kanunlara —ne kadar anti - demokratik olursa olsun— riayet etmiş, bir suç işleme- Huzur içindeydi. o Nitekim o mutad saatte AKİS idare- hanesine gelmiş, yeni çıkacak AKİS in ilk hazırlıklarıyla meşgul olmuş, bir kaç gün evvel İstanbula giden Başyazar Metin Tokerle telefonla görüşmüştü. 25 Tahkik Komisyonunun tevkif müzekkeresi Hevesleri Saat tam İl ii gösteriyordu li beklenen misafir geldi. Bu, basın mensuplarının çoğunun yakinen ta- nıdıkları bir emniyet memuruydu. Komiser muavini Recep, Kurtul Al- tuğu malüm komisyona (götürmek üzere gelmişti. AKİS in Yazı İşleri Müdürü arkadaşlarıyla (o vedalaştı. Ece ne olur ne olmazdı. Gidip de gel- memek, gelip de'bulmamak vardı. Dışarıda bir jip içinde polisler bekliyordu. Kurtul Altuğ polis refa- katinde günlük güneşlik bir nisan günüT.B.M. M. nin Rüzgârlı soka- ğa açılan bahçe kapısından içeri gir- di. Geride dostları, arkadaşları ve kendisini bekleyen vazifeler kalıyor- du Tükenmez bekleyiş Genç gazeteci ve komiser muavini, B.M. M. ne uzanan asfalt yolu bir kursaklarında — kaldı solukta katettiler ve Tahkikat Ko- misyonunun icrayı faaliyet -veya 10- biyat- eylediği binaya (oyaklaştılar. Kendilerini AKİSin fedakar bir men- subu, Yusuf Ziya Ademhan takip ediyordu. Hep birlikte Tahkikat Ko- misyonunun çalışma mahalline gidil- di. Emniyet 1. şube komiser muavi- ninin vazifesi burada bitiyordu. Sim- di bir husus hakkında şehadetihe müracaat edilmek istenen Kurtul Al- tuğ Tahkikat Komisyonunun bece- rikli polislerine teslim edilecekti. Ni- tekim öyle oldu. B. M. M. nin arka cephesinde yer alan ve Komisyonun çalışma mahalli olarak hususi suret- te tefriş edilen B. Emniyet Amirliği önünde genç "AKİS çiyi dev yapılı, gözleri kan çanağına dönmüş bir polis karşıladı. (o Polisin sağ eli tabancasının kabzasındaydı. Sol ar- ka cebinde göze aşikar şekilde batan AKİS , 30 MAYIS 1960