YURTTA OLUP BİTENLER gelen subaylara “Bana ne yapacak sınız? imdi ne olacak diye? sorup duruyordu. Subaylardan biri "Kolay canım, paralarını paylaşırız" dedi Büyük Mecliste İsmet İnönü bu akı- beti Demokratlara hulüs ile hatırlat- ağında ve bir ihtilalin mutlaka pat- lak vereceğini söylediğinde aynı Sa- met Agaoğlu küreliye gelmiş, istih- faf dolu bir edayla ve kendisine has ses tonuyla "bu eski Paşa hangi or- dularına güveniyor da bizi tahdit e- diyor?" diye sormuştu. 27 Mayıs sa- bahı bol saçlı politikacı bu orduların hangi ordular olduğunu an- ladı ama maalesef geç kal- perişa! azılı milletvekillerine sis edilen büyük salonun bir köşesine atıldı. Tahkikat Komisyonunun rak rejimi değiştirmeye te- şebbüs etmenin ne demek olduğunu anladılar. Bunla- rın arasında bilhassa Baha- dır Dülger nefretle, naka- ratla karşılandı. O İğrenç yazılarından dolayı o kadar çok kimse o kadar derin bir hınç duyuyordu ki.. Za- ten milletin bu zevattan na- sırasın- da cereyan eden hadiseler dolayısıyla ayan beyan or- taya çıktı. Bütün o cakalı Demokratları w » > a © 5 gu - Ni : J çed eri baylara gösterdiler. Mahal- lenin çocukları bir cip gör- düklerinde o semtte hangi azılı Demokratın oturduğu- nu söylüyor, bir kısmı su- bayları (o ellerinden tutup kapıya kadar götürüyordu. Böylece bol bol -hattâ lü- zumundan fazla Demokrat milletvekili (askerlerin re- fakatinde Harbiyenin yolu- nu tuttu. Cuma günü bir ara hal öyle oldu ki kulağın- dan tutulan Demokrat getirilip ka- patıldı. Ama akşam vakti bunların bir kısmi hürriyetlerine kavuştular. Tevkif edilenler arasında Sıtkı Yır- calı, Şemi Ergin, Esat Budakoğlu, Kemal Özçoban gibi mutedil tanın- mış iktidar mensupları da vardı. An- kara Örfi İdare Komutam Tümgene- ral Cemal Madanoğlu Harbiyeye git- ti, bir liste üzerinde Sıtkı Yırcalı ve gemi Erginle birlikte tetkikler yap- 11 tı.yolda suratlarına tükürülmesi teb ilkesi bulunmayan Demokratları ser- best bırakırdı. “Böylece cuma gecesi beş otobüs dolusu mevkuf ailelerine iade edildiler. Buna mukabil cumar- tesi sabahı Bayan Menderesten işgal ettiği devlet binasını terletmesi iste- Bayan Menderes bir emniyet ildi. ei olarak nezaret altına alın- dı ve bir zarara uğramaması, koc sına karşı milletçe duyulan eğreti cezasını çekmemesi için alınıp götü- rüldü. Böylece Menderesin senelerdir oturduğu Ecnebi hiç hakkı yokken İsmet İnönü Huzur içinde bir lider. Misafirler köşkü de "fuzuli işgal"dea kurtuldu. Aynı şekilde Koraltanın o- turduğu resmi bina da tahliye olun- du. Ankarada bunlar cereyan eder- ken Türkiyenin, başta İstanbul, baş- ka şehirlerinde de tevkifler oluyordu. Maruf Dr. Mükerrem Sarol İstanbul- da ele geçti. Fakat İstanbul halknım sevince garkeden aynı derecede ma- ruf polis Bumin Yamanoğlunun elle- rine kelepçe vurulmuş halde Davut- paşa kıslamına sahip oldu. Orada Ya manoğlu hiç te adil sayılmayacaz saatler geçirdi.İstanbulda Kemal Aygün, Ethem Yetkiner ve Emniyet Müdürü Faruk Oktay memleketin değil bir şahsın hizmetinde bulunma* nın cezasını ödediler. Dolarlı adam Ankarada öğleye kadar bir omerak mevzuu da Fatin Rüştü Zorlunun âkibeti oldu. Zorlu sabahleyin evinde bulunamamıştı. Bu arada veri- len çeşitli sağlık üzerine vazifeli ekipler bir çok "ta- nınmış sosyete hanımı"nın evinde araştırma> yaptılar ir çoğu evli olan bu dil- berlerin "Bay yüzde on" ile yakın arkadaş bulundukla- rı bildirilmişti. Fakat ara- lar boşa çıktı, Sanki yar yarılmış ve Zorlu içine gir- mişti. Bunun üzerine hu- dutlar kapatıldı, hava tra- fiği kontrol altına (alındı Zaten askeri hareketin mü- kemmel plancıları bu ihti- mali hesaplamışlardı. Ni- hayet öğleye doğru yeni bir ihbar neticesi Fatin Rüştü Zorlu LE al e- le geçti. et ama- da eşinin yanına “ sığınmış, ikisi birlikte Bahçelievler- deki bir eve gizlenmişlerdi. Rivayete göre ev Tevfik Rüştü Arasın eski bir şofö- rünün eviydi. Fakat en a- lâka uyandırıcı hadise Zor- lunun üzeri arandığında or- taya çıktı. Muteber Dışişle- ri Bakanının üzeri dolar ve başka çeşit dövizle doluydu Böylece Zorlu hiç bir şey- den dolayı olmasa, dolar kaçakçılığı suçundan bir uzun mahkümiyeti hak e- diyordu! Kapıda toplanan halkın hakaretleri arasında ve sapsarı halde deliğinden çıkarılıp alman Zorlu evve- la kendi evine (götürüldü. Orada Bayan Zorlu içeri girdi, fakat süratle dışarı çıkıp evi- nin talan e şer Şikayet İt- ti. Subaylar alakadar a Evet, Bahçellevlerin Birinci “ Caddesindeki eve girilmişti ama talan edilmiş bir şey yoktu. Evde arama yapıldığında oca bir mahzenin en nadide ecnebi içkilerle dolu bulunduğu görüldü. Bir subay hayretle "Vay canına, aptes- hanelere kadar hah döşetmiş!" diye hayret izharından kendisini alamadı. Hakikaten ev pek muhteşem bir AKİS, 30 MAYIS 1960