C.K.M.P. li belediye azalarıydı Başba kan Menderes bir gu evvel şehre gelmiş ve okdukça iyi bir merasimle karşılanmıştı. Merasimde tek hata binleri aşan kalabalığın Menderesin nutkuna pek fazla itibar etmeyişi ve coşkun tezahüratta bulunmayışıydı. C.K.M.P. li belediye azaları karşılama için ellerinden geleni yapmışlardı. Büyük bir hataya düştükleri söyle- nemezdi. Nutku alkışlamaya gelin- ce, Belediyenin bunda bir günahı yoktu. Belediyenin eli vatandaş vic- danına, elbetteki vatandaşın kamyo- nuna uzandığı kolaylıkla uzanamaz- dı. Maamafih Kırşehir Belediye aza- larının yüzlerinin asık olması bun- dan dolayı değildi. Gerçi Beyfendi bir hayli sinirlenmişti. Gerçi D.P. Kırşehir müfettişi Sadık Giz bütün azalarının bunlara fazla aldırış ettikleri yoktu. Asıl C.K.M.P.li Kırşehir belediyesin- den istifa istenmişti. D.P. idarecileri Kırşehirin mamur bunun şart olduğunu, bu hareketten ziyadesiyle kalacağını — bildirmişlerdi. yüzler bundandı Toplantı salonunda yüzü asık ol- memnun İşte asık mayan bir kişi vardı. Ufak tefek, gözlüklü, lacivert skoç elbiseli bu zata dikkatle bakanlar, — kendisine Ankarada sık sık rasladıklarını he- men hatırladılar. O gruptan bu gru- ba, şu köşeden bu köşeye mütemadi- yen koşan, çırpınan, telaşla bazı şey- ler anlatan bu adam Ankaralıların yakından tanıdığı Etibankın Demok- rat Umum Müdürü Burhan Ulutandı. Ulutanın Belediye Meclisi toplantı- sında ne işi var diye zihinlerde be- liren soruya cevap vermek için 1954 ve 1957 genel seçimlerinde D.P. nin Kırşehir listesini hatırlamak kâfiydi. Ulutan, gedikli D.P. adayıydı. Neti- ce ise malumdu!. Belediye Başkanı Vehbi Demir top- lantıyı açtı. Ulutan salonu terket- memişti. Demir, durumu arkadaşla- rına bir kere daha izah etti. Ya C.K.M.P. den istifa edeceklerdi veya Kırşehire İktidarın eli uzanmıyacak- tı. Yüzler bir kat daha asıldı. Sadece istifaları istenseydi belki düşünecek- lerdi. Esasen C.K.M.P. belediye seçimi ne katılmadığı için, Belediye Mecli- sinin C.K.M.P. li azaları seçimlere "müstakiller adı altında iştirak etmiş ler ve kazanmışlardı. Gelgelelim isti- fayla yetinilmiyor, bir de V.C ye il- tihakları talep ediliyordu. Belediye Meclisi azaları işte buna yanaşmı- yorlardı. İsimlerinin radyoda vefat etmiş bir yığın adamla beraber okun- masına gönülleri razı gelmemektey- di. AKİS, 10 ŞUBAT 1960 Burhan Ulutan Ya Etibankla kim meşgul? Münâkaşa saatlerce sürdü. Vali Konağındaki D.P. idarecileri daki- kası dakikasına gelen haberlerden, durumun hiç de iyi olmadığını anla- dılar. Vakit ılerledıkçe piyasa düş- tü ve DP. ileri gelenleri sadece Be- lediye Başkanınm istifasına razı ol- dular. Hattâ Başkanın V.C. ye iltiha- kından bile vazgeçtiler. Vehbi Demirin istifası iki satırlık bir mektupla Burhan Ulutana veril- di. Etibankın Demokrat Umum Mü- dürü istifayı süratle Beyfendiye bil- dirmeğe koştu. Ç nfonisi Balediye binasında kurulan pazarda bu alış - veriş devam ederken Başbakan Menderes ve refakatinde- ki zevat Vali konağında Mucur ve Hacıbektaş ziyaretlerinin hazırlıkla- rıyla meşguldüler. Beyfendi, - kona- ğın ikinci katında merdivenden çı- kınca sola düşen, hususi olarak ha- zırlanmış odasındaydı. Yanında Ağa- oğlu, Benderlioğlu, Berk ve Hususi Kalem müdürü ile muavini vardı. Gece geç yatmasına ve yorgun ol- masına rağmen Menderes erken kalk- mıştı. Medeni Berkle şehrin imarı mevzuunda konuştuktan sonra, Kır- şehir valisinden şehrin ıhtıyaçları hakkında izahat almıştı. O gün Mu- cur ve Hacıbektaş ziyaret edilecekti. Programa göre, Mucura saat 10 da hareket edilecek, öğle yemeği orada yenilecek, gidilecek, Basın mensupları bir gün önceden bil- YURTTA OLUP BİTENLER dirilen program gereğince Vali Kona- ğında toplanmışlardı. Konağın soba- sız ve oldukça soğuk holünde bekle- şen gazeteciler Belediyedeki alış- verişten habersiz bulundukları için gecikmeye bir mana veremediler. Holün sağındaki sıcak odada Burhan Belge ve Memduh Yaşa, Beyfendinin Mucur nutkunu hazırlıyorlardı. Di- ğer sobalı odada ise milletvekilleri ve ilerigelen zevat birgünevvelki karşılama merasiminin kritiğini yap- maktaydılar. Saat 10 oldu. 11 oldu. 12 oldu. Yukarıdaki odadan hala bir ses çıkmamıştı. Mucur telefonla a- randı ve ziyaretin gecikeceği, gere- ken tedbirlerin alınması tenbihlendi. Öğle yemeği de yenmiyecekti. Basın mensuplarına ve diğer zevata başla- rının çaresine bakmaları söylendi. Vali konağının üst katında sinirler bir hayli gergindi. Alış - veriş uza- mış, üstelik beklenilenin yüzde biri elde edilememişti. Nihayet saat 13.30 sıralarında beklenen haber geldi. Bey- fendi, yanında Medeni Berk ve Ben- derlioğlu olduğu halde aşağıya indi. Hızını arttıran tipinin — altında ağır adımlarla otomobiline ilerledi, vali konağının kapısında bekleyen bir- kaç vatandaşı selâmladıktan — sonra Mucura hareket etti. Menderes keyif- sizdi. Tipinin şiddetini en fazla arttırdı- ğı sıralarda Mucura giren Menderes birden neşelendi. -Bir ruh haletinden ötekine görülmemiş hızla geçmekte- dir- Canavar düdükleri halka Baş- bakanın geldiğini haber — veriyordu. Karın altında güç halle, Belediye bi- nasında hazırlanan kürsüye gelebi- len Menderes, gözlüklerini çıkardı ve eski türkçe yazılı dört — sayfalık konuşmasını okumağa başladı. Bey- fendi nutku okurken, hemen arkasın- da bulunan filozof kılıklı birisi ziya- desiyle heyecanlanıyor ve Menderes cümleleri tamamlamadan, bilgiç bir eda içinde — yanındakilere cümlenin sonunu söylüyordu. Bu zat, ezeli "İk- tidâr taraftarı" Burhan Belgeydi. E- serini Beyfendinin ağzından sindire sindire dinliyordu. Hele Başbakan "Gece ininden çıkarak uluyan çakal- lar gibi haysiyet ve şeref sahibi in- sanlara hakaret eden den'i, sefil zih- niyetin nifakçı temsilcileri" diye Bö- lükbaşıya yüklenen cümleyi okudu- ğunda Belgenin keyfine diyecek yok - tu. Yanında bulunan Memduh Yaşa- İ değil mi ?" diye bir . "Evet" cevabını alın- ca dondurucu soğuğu bile unuttu Başbakan kısa — konuşmasını mü- Belediyenin merdiveninden Saçları kardan bembeyaz ol- muştu.. Sesi soğuktan titriyordu. Bü- tün ısrarlara rağmen 0002 numaralı lüks Cadillac'ına atladı. Artık biraz 9