İSTANBULDA C.H.P. Muhalefet partısı İstanbulda ge- çapta bir temizleme hare- ketıne girişmiş bulunuyor. Bir he- yet gerekli tahkikatı yaptıktan sonra Genel Merkeze raporunu ver- miş, Genel Merkez İnönünün baş- kanlığında toplanarak raporu mü- zakere edip bazı kararlara varmış, bu kararların tatbiki için selâhiyet- li başka bir heyet İstanbula gönde- rilmiştir. Evvelâ İstanbul İl İdare Kurulunun istifası temin olunmuş, müteakiben — parti kongrelerınde tasvibi asla caiz sayılmayacak usul- ler kullananlardan bir getirilmiştir. ten birinin "Görünür lıder"lerı O- Ekrem Özden ğuz Oran ile Yaşar Keçici partiden muvakkaten çıkarılmaları talebiyle Haysiyet Divanına sevkedilmişler- dir Evvela bir partinin — yaralarını cesaretle sarması takdir edılecek gırışılmesı çarkın dişleri- ni seçimlerin arifesinde yağlamak- tan başka mânaya gelmez. Artık ne C.H.P.yi, ne bir başka partiyi D.P.ile mukayese etmeye imkân kalmamıştır; her türlü hayatiyetini kaybeden ve ses vermez hale gelen İktidar partisi, kuruluşunun ondör- düncü yılında idarecilerini kongre dahi yapmaya — zorlayamayan ve bunları bir de tüzüğün bulunduğu- nu hatırlamaya davet edemeyen, birbirlerine neyle bağlandıkları aşi- kâr insanların meydana getirdiği bir topluluktan ibaret kalmıştır. Bu bakımdan, onu bir ciddi siyasi parti olarak kabul etmek ve ona kı- yasen hükümler vermek dahi abes- - - - Ancak, C.H.P. tarafından girişi- len ve elzem bulunan temizleme ha- reketinde hislere kapılınarak akıl- partiyi Merkezin idare dışı hareketlere girişilmesi, otoriter bir Genel Şemsettin Günaltay İki çiçek bir böcek ettiğinin —herkese — gösterilmesine çalışılırken bu Genel Merkezin dik- ta hevesiyle lekelenmesi Muhalefe- tin bugün asıl kuvvetini teşkil eden tarafsız vatandaşların güvenini çok sarsacaktır. İstanbuldaki hizipçili- ğin mahiyeti, aslında o kadar karı- şık değildir ve bir taraf yüzde yüz haklı bulunmadıgı gibi öteki taraf da yüzde haksız değildir. O halde Tahkık Heyeti lütfen söyler mi, Kravatsızların su üstündeki li- derleri Haysiyet Divanına sevkedi- lirken Kravatlıların — açıktaki başı Ekrem Özdenin Geçici Kurulda işi nedir? İstanbulda müsbet çalışa- cak bir Geçici Kurulun eski heyetin iki mensubu, Şemseddin Günaltay ile Ali Sohtoriksiz düşünülemeyece- ği doğrudur. Ama onlara Ekrem Özden karıştı mı, işleri eline alan heyet işin tâ başında zerrece itimat uyandırmayan, peşin hükümlü ol- duğu derhal ortaya çıkan, bileğinin kuvvetiyle başedemediği — rakipleri Genel Merkeze sırtını dayayarak ortadan kaldıran bir hizipçiler züm- resi gibi görünmekten kurtulamaz Ekrem Özden, şahsi politikasını de- ğil, partisinin hayrını düşünüyorsa bu kurulda kendisine hatalı şekilde verilen yeri derhal boşaltmalıdır. Kravatlıların Kravatsızlara tercih edilecek tek tarafları yoktur. Buna mukabil Kravatsızların da, son hadiseler ümit edilir ki, gözle- rini açacak ve tamamiyle şahsi se- Oğuz Oran hepler dolayısıyla kendilerini el al- tından kışkırtanların artık Partide zerrece nüfuzlarının kalmadığını onlara gösterecektir. Bu şahıslar, ne İnönüye karşı ne İnönüden son- ra C.H.P. yi ellerine geçiremeyecek- lerdir. Bunlara oynamak, yanlış ata oynamaktır. Oğuz ran ve Yaşar Keçici Partiye ihanetlerinin değil, bu hatalarının bedelini lerdir. Ancak, radıklarını sansalar önlerine, Par- tiye hakikaten bağlı olduklarını ispat etmeleri için ciddi bir fırsat çıkmaktadır. Partiler, partililerin üstünde ta- rafsızların tepkilerini - hesaplamak zorundadırlar. AKİS, 10 ŞUBAT 1960