İKTİSADİ Batı Avrupa Sihirli Değnek Ufacık bir otomobil kendi boyun- iki kere geniş park — yerine gırmeye çalışıyordu. Şoförü belli ki acemiydi. Bir türlü o koskoca yere sığışmağı beceremiyordu. Ufak ara- ba yüzünden trafik durmuş, öteki otomobiller ardarda birikmişti. Za- vallı şoför, uğuldayan klaksonlar ku- lağında çınladıkça büsbütün telâşla- nıyor, ne yapacağını şaşırıyordu. Ni- hayet, aralığa yarım-yamalak gire- bildi. Arkasındaki büyük siyah "sefine'nin şoförü ufacık arabanın ö- nünden geçerken — asabiyetle küçük arabanın sahibine bagırdı "Nouveau riche-Yeni Zengin Hadise — geçen hafta içinde bir gün, yılbaşını kutlamaya hazırlanan Brük- selde cereyan ediyordu. Ufak araba- nın içindeki şoför arabanın sahibiy- di. İşçi elbisesini çıkartmağa vakit bile bulamamıştı. — Arabasını bütün yılın tasarruflarıyla yeni almıştı, şim- di de karısına ve çocuklarına götüre- ceği hediyeleri seçmek için büyük mağazalardan birine girmeye hazır- lanıyordu. Aslında, bu ufacık olay bütün Ba- tı Avrupanın bugün eriştiği iktisa- di refahın basit bir tablosunu çizi- yordu. Gerçekten, Batı Avrupa böy- lesine bir Yılbaşını bütün tarih bo- yunca görememişti. Sanki bir sihir- li değnek değmişti de bütün Batı Av- rupa bir anda peri cennetine dön- müştü. Her taraf ışıl ışıldı. Vitrinler güler yüzlü Noel Babalarla dolmuş- tu. Birbirine sarılmış sevgililer, gözleri parlayan karı-kocalar, cıvıl cıvıl çocuklar sokakları doldurmuş- lardı. Neler neler yoktu ki! En harcı- alem malları satan büyük mağaza- larda çamaşırların, eşarpların, kra- vatların, eldivenlerin, şapkaların, ço- rapların, elbiselerin, şemsiyelerin, her şeyin kalitesi Dior'da, Sulka'da, Lan- vin'de satılan eşyanın kalitesine ya- kındı. Londrada West End'in büyük mağazalarında 400 dolarlık mücev- herler bile Yılbaşı hediyesi diye sa- tılıyordu. Bir gemici şehri olan Li- verpool'da halk mağazalardan tü- hediye — alıyordu İn- hiçbir. zaman, vizon karşı bu kadar rağ- bet göstermemişti. Mağazanın biri halis Fransız porseleninden banyo eşyası satmakta muazzam bir rekora erişmişti. Oyuncak — mağazalarında 380 liraya varan oyuncakları ana-ba- balar fütursuzca çocuklarına alıyor- lardı. İngiliz Posta İdaresi bu Yılba- şında tam 560 milyon tane tebrik AKİS, 6 OCAK 1960 VE MALİ kartı tevzi etmişti! Bu, görülmemiş bir rakamdı. İngiliz Hava Yolları İdaresi, sayfiye mahallerine müşte- rilerini taşımak için önceki plânları- nı bozarak 500 tane fazla uçuş tertip etmek, zorunda kaldı. Durum Fransada, Danimarkada, İsviçrede, —Avusturyada, — Belçikada ve bir nisbet dâhilinde de İtalyada bundan hemen hemen farksızdı. Batı Avrupanın zenginlerinin en fakiri o- lan İtalyada bile bu Yılbaşında yiye- cek satışı rekoru kırmıştı. Bunun sebebi neydi? Batı Avru- pa nasıl olup da cennete dönmüştü? SAHADA sından korkulmaktadır Batı — Avru- mobil sahibidir alelade işçilerin de en az yüzde onu otomobil sahibi ola- bilmiştir. Yine alelade işçilerin yüz- de 50 - 75i televizyon sahibidir. Rad- yosu olmayan yoktur. Yine amelele- rin yüzde 20 ilâ 35'i evlerine bir ça- maşır makinesi alabilmiştir. ennetin yeryüzüne — inmesiyle birlikte insanlarda talığı da başlamıştır. bayıla bayıla aldığını yarın beğen- memektedir. İngiliz otomobil sanayii Liverpool'dan bir görünüş Ve Menderes Adanada konuştu! Yılbaşı açıkca gösterdi ki Batı Av- rupa İkinci Dü Harbinin ya- ralarını sardıktan sonra artık "yük- sek istihlâk safhası"na girmek üze- redir. Batı Avrupa halkı tıpkı Ame- rikan halkı gibi, yiyeceğin ve giye- ceğin en iyisiyle iktifa etmemekte- dir; evin en iyisini, otomobilin en iyi- sini, radyonun en iyisini, televizyo- nun en iyisini istemektedir. Sadece Müşterek Pazar bölgesinde -Fransa, İtalya, Belçika, Hollanda, Lüksem- burg ve Batı Almanya- 1952 den be- ri otomobil sayısı Üç misli artarak 3 milyondan 9 milyona çıkmıştır. Ya- kında Batı Avrupanın eski şehir ve köy yollarının, korkunç bir hızla ar- tan trafik ihtiyacını karşılayamama- sadece bu yıl için 27 tane yeni mo- del ortaya atmıştır. İtalyada Fiat, Lancia ve Alfa meo, —Fransada Peugeot, Renault ve Talbot, Alman- yada Mercedes-Benz ve Opel model- lerini baştan başa değiştirmektedir- ler. Devamlı istihlâk malları kredisi görülmemiş bir artış — göstermiş ve adam başına aşağı yukarı 2 30 rad- desine varmıştır. Beğenmeme ve de- ğiştirme hastalığının — başgösterme- siyle birlikte ilâncılık da müthiş bir inkişafa mazhar olmuştur. Essen'den Strasbourg'a, Londradan Helsinkiye kadar firmalar satıcı muhabirler yol- lamaktadırlar. Radyoda ve bilhassa televizyonda ilâncılık rahatsız edici nisbetlere ulaşmıştır. Herşey artık Batı Avrupanın Amerikalılaşmağa 23