BASIN planına kaymış insanlardı. Onlardan da bu sohbet nihayetinde herhangi bir değişme ummak zaten lüzumsuz- du. Sempatik basın eyet azaları Başbakanın karşısın- a, masanın etrafına yerleştiler. Menderes mültefit nazarlarla hepsi- ni teker teker süzdü. Muhtelif çev- relerden toplanan Türk gazetecileriy- le aynı masaya oturup sohbet etmek elbette demokratik rejimi seven, ba- sın hürriyetine saygı duyan, basın mensupları hakkında iyi niyetler bes- liyerek her vesileyle bunu izhar e- den bir Başbakan için sayanı mem- nuniyetti! Toplantı çok ilerlemeden Menderes, gazetecilerin hepsini tanı- mış, sevmişti. Zaten heyeti daha ev- vel Park Otelde kabul etmişti. (Bk. AKİS, S. 283) hepsine isimleriyle hitap ediyor, iltifatlarda teker teker bulunuyordu. Gazetecileri hükümetin yanı başında yardımcı unsur telakki eden bir hükümet adamı için böyle davranıştan daha tabii birşey olamaz- dı! Burhan Feleğin ikram ettiği bir sigarayı yaktı ve toplantı boyunca en çok kendisi söz aldı. Gazetecilerin söylediklerini koyu yeşil, meşin kaplı şık bir bloknota not etti. Gayet ra- hat konuşuyordu. Toplantının uzama- sından hiç şikayetçi değildi. Hatta zevk aldığı bile iddia edilebilirdi. Feleğin ikram ettiği iki sigaradan sonra masanın — üzerinde bulunan Yapı Kredi bankasının büyük sigara kutusundan Sip cağı sigarasını aldı. Toplantı bıtın— ceye kadar yirmiden fazla sigara, üç kahve içti. Dış görünüşü bakımından toplantının, Batı Demokrasilerindeki ktidar - Basın temaslarından hiç Burhan İ bir farkı yoktu. Nitekim ertesi sabah gazetelerde Gazeteciler Cemiyetin- lerle poz verdiklerini müşahede et- tiler. Esrar merakı kat garip bir "gizlilik perdesi" hâdisenin mahiyetini bir anda -ve Başbakanın işine gelen istikamette- değiştiriverdi. — Gazeteciler Cemiyeti İdare Heyeti azaları kendi araların- da bir prensip kararına vararak gö- rüşülen mevzuları açıklamamayı uy- gun bulduklarını ilân ettiler. Gazete- cilik ve gizlilik! Bu iki tezadın mâ- nasını, doğrusu pek çok fani anlaya— madı. Batıda olduğu gibi bir mü dış mesele mevzuunda Başbakan mü- tehassıs gazetecilere "Back Ground— Temel bilgi" verebilir, bunun neşrı— ni istemeyebilirdi. Ama, gazeteci o- AKİS, 6 OCAK 1960