OTOMOBİL A N K A R mılletvekılı Selim Soleyin konudaki açıklaması. Akis'in geçen sayısında, bedelsız 1dha1 yolu ile otomobil getiren bazı mebuslar arasında benim de ismimden ve fakat yanlış şekilde bahsedilmiş ve lüks ve son model bir otomobil resmi konarak (Ankara milletvekili Selim Soley'in şahane Mercedes'i) ibaresi konarak o otomobi- lin bana aidiyeti iddia olunmuştur. Bu sebeple aşağıdaki açıklamayı yapmak lüzumu- nu hissettim: Yurd dışında emlakimiz vardır. Kiralarını son se- nelerde yurda getirtmek imkânı kalmayınca bundan bir yıl önce Maliye vekâletine müracaat ederek bir oto- mobil getirme için müsade istedim, ki o tarihlerde he- hüz (bedelsiz idhal) diye bir şey yoktu. Vekâletin talebi üzerine gerekli vesikaları da tak- araba getirdim. Ancak benim getirdiğim araba 956 mo- deli, çok kullanılmış ve piyasanın en küçük tipidir. Bu- nun da parasını yukarda işaret ettiğim üzere esasen dı- şarda mevcut paramdan verdim. Resmini koyduğunuz (Şahane araba) nın benimle alakası yoktur, ya bilerek yalan veya bilmiyerek yanlış yazılmıştır. Fakat maalesef bu arabayı da - Ankara - İstanbul yolanda geçirdiğim bir trafik — kazası sonunda hasar gördüğü için- maliyetinden çok aşağı bir bedelle elden çıkarmak zorunda kaldım Görülüyor ki, otomobilim bedelsiz ithalden çok ser- vet transferi yolu ile getirilmiştir. Keyfiyet bundan iba- ret olup, bunun dışındaki yazı ve resimlerin hakikatla hiç bir alâkası bulunmadığını muhterem efkârı umu- miyeye arz eder ve AKİS'İN yanlış haberini tavzih ey- lerim. 30 - XTI - 1959 Ankara Mebusu dim ettim. Ve oto idhali YURTTA OLUP BİTENLER kotalara girince ben de bir Selim Soley B.M.M. bahçesinde milletvekilleri için yeni yapılan oto-park 4800'ler Partiye ne zaman araba lâzım olsa bunlara baş vurulur ve otomobillerin- den istifade edilirdi. Bilhassa bunla- rın mensubu bulunduğu mahalli teş- kilâtların İhtiyaçları böyle karşıla- nırdı. İşin hoş tarafı, insanın elle dokun- Mercedes'lerin olduğunu görünce bu fikri süratle benimsedi- ler. Pabucun pahalı olması Demokra- si rejiminin bir neticesiydi ve millet- vekillerinin tutumlarını bu hakikate göre ayarlamaları kendilerine ancak şeref veriyordu. Karşı tarafın, men- 14 tenkidlere omuz silkerken, . liler yüreklerinde hayatiyet sahibi C H. P. teşkilâtının korkusu- nu duyuyor ve tedbir alıyorlardı. Bu fark, aslında pek az kimsenin gözün- den kaçtı. Bütün memlekette tenkid- ler alabildiğine sürerken D. P. Gru- bundan veya D. P. liderlerinden hiç kimsenin çıkıp ta "Efendiler, biz de kendimize bir çeki düzen verelim" dememesi ise büsbütün alâka uyan- dırdı. Adeta bizzat D. P. "gidici" ol- duğunu kabul etmiş, — mukadderata boyun eğmişti. Bu haftanın başında otomobilli supları C, milletvekillerinden — ikisi, milletvekili Sürenkök milletvekili Tez Genel Merkeze mü- racaat ederek İnönünün seyahati do- layısıyla Ankaradan Bursaya gide- cek partililerin emrinde kendi oto- mobillerinin bulunduğunu bildirdiler. İbrahim Saffet Omay ile Fuad Bö- Malatya rekçi zaten Ankara teşkilâtına bu yolda haber salmışlardı. Onları da- ha başkalarının takibi, — Teşkilâtın paparaya hazır bulunduğunu bilenle- Ti şaşırtm oylece hadıse sadece tatlıya bağlanmış olmadı. Aynı zamanda iki AKİS, 6 OCAK 1960