31 Mayıs 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

mahsulün çok şükür iyi olacağı anla- şılıyordu Fakat elbısedekı delık Öy- lesine büyümüştü ki. bunu iyi mahsül le kapatmak imkanı yoktan kaybol— muştu. Zat en iyi mahsulü fazla m balağa etmemek 1lâzımdı. Dışar dakı alacaklılar para bekliyorlardı. Avru- pa Iktısadı İşbirliği Teşkılatı içinde- ki mevkiimiz, Teşkilâtın bütün aza- larını alakadar eden bir mahiyet al- mıştı. Bu azalar, "Türk meselesi"ne bir çare bulunmasını istiyorlardı. A- merikalıların da arzusu buydu. Ye- tti gelişme, Bayarın Almanya seya- hati sırasındaki temaslardı. Alman yardımı Almanya, uzun zamandan beri bir fikre sahipti. Turkıyenın iktisadi Vazıyetım muştereken göz d g çır— mek lâzımdı. m bu - karaya hıssettırılmıştı Hesap kıtap beraberce yapılabilir, bir t saslar beraberce tesb't edilir, bunların yurut ülmesi bera zaret ltı alınab lırdı akım e- sonra aberce ne- Tabiî for- on derece a un g işin Avrupa İktisadi da "Türk n dan, ama radikal şekilde hallini is- tıyordu Bunun böyle devam etmesi- ne imkân yoktu. Nitekim Avrupa İk- tisadi İşbirliği Teşkilâtı bir heyetin Türkiyeye gönderilmesine karar ver- di. Vaziyet bu iken, Almanyada Baya— rın hususi bır alâka görmesi ve şah sen Başbakan Adenauer'in Vaadlerde bulunması ortaya yeni bir durum çı- kardı. Biraz Almanyadan para bul- mak, biraz iyi ma h ulün nimetlerin- den ıstıfade etmekle sıkışık devre atlatılamaz mıydı" Ondan sonra Al- lah kerimdi. ikir, zaten pek iltifat gormedı iktisadi - vaziyeti düzeltmenin Gerçi' tek çaresi evvelâ bir noktada dur- mak, bılanç__o, yapmak, ondan sonra sayılmayacak tedbir- ler alarak ıslah hareketlerıne tidarı sarsacağı sanılıyordu. Bu yüz- den, işi idare etmek yordu. Ama bunun sonunun bulun- madığı da artık ortadaydı. Alacaklı- ların da bununla tatmin olmayac k- ları biliniyordu. Tereddütler “"aşağı tukursem sakalım yukarı tükürsem doğuyordu. "ne olur, önümüzdeki seçimleri kaybedersem e eyım bır letmek işten P. düşmekten tirtir titrer göründüğün- den hep kaçamak yol keşfine zıhnını takıyordu. Buna rağmen D P. içinde borçla- rın konsolide edilmesi, Randall gel- diği ve Menderes V. kabinesi kurul- duğu zaman ortaya atılan vaadlerin gerçekleştirilmesi yolun gidilmesi, lüzumlu tedbirlerin sıyası bakımdan 6 zararlı da olsa alınması tezini savu- nanların kuvvetle ndıgı çoğaldığı bu hafta Ankarada görüldü. — Böyle bir yola sapıklıgı takdırde tabii İmar hareketler d etmek hatala- rın en b şeker fabrikası te- meli tmak cınnet sayılacaktır Ke- merler, sadece orta tabaka için de- ğil, herkes için sıkılacaktır. Zirai mahsuller vergiye tabi tutulacaktır. İsrafa son verilecektir Bol mahsulün tehlikesi abinenin sık sık toplanması, bir karar sindendir, Köylü parasını cebın koydu mu, kette i bir iştira gucu belli edecek tir. Bu güç, piyasada ne bulacaktır da alacaktır" Talep arzı yeniden ve vetle — aşac altına hücum artacak» fiyatlar yenı hamle— memle- kendisini Sebati Ataman Bekleyen — adam lere gırecektır Evet bol mahsul ıyı— dir ma, urlarını d nutmamak l dır Me le tısadı vaziyeti çok dikkatli gerektirmektedir İşte bu sırada haftanın başında, Vatan gazetesinde alâka uyandırıcı bir haber çıktı. Haberden, açıkça söylenmemesine rağmen anlaşılan şuy du: Almanyada açılan, kapı kapan- mıştı. Bizim isçilerimiz daha ziyade Avrupa İktisadi —İşbirliği — Teşkilâtı içinde halletmemiz gerekiyordu. Bu, radikal tedbirlerin alınmasını gerek- tirecekti. Almanya' böyle hareket e- erse, Amerikan yardımının da bir takım şartlar ıstıyecegı açıktı. Dip- siz bir kuyuya taş atmaktan eller ketin ık hareketi Okuyucu mektupları Mecmua hakkında kuyucu mektupları, adlı sütu- n zamanlar okuyucu- lara alt olmadığını zannetmekte- yim. Açık konulmasını seven bir okuyucunuz olarak sunu söyliyebi- lirim ki, bu sütunu; sizin söyliye- miyeceklerinizi söyleyen bir ağız, yazamıyacaklarınızı yazan bir el o- larak kullanmaktasınız. e o kadar güzel bir şe- kilde ki, bazan insanı inanmağa zorluyorsunuz. Misal mi istiyorsu- nuz: İşte hâlâ sürüp giden Sayın İnönü Cemil Gider meselesi.. Belki bu ithamım biraz ağır, a- ma ilk sayılarınızda söylediğiniz İ u Şüphemde haklı mıyım yoksa hak- sız mı? Bundan i nız ve reaksiyon bunu belli edecektir Özcan Vural - Kayseri aşyazar Metin Tokerin "güzel" bir anlatısı olduğu — söylenir. Birçok AKİS okuyucusundan duy- muşumdur: "Adam güzel yazıyor" Başyazılarında — kullandığı anlatım cumle yapısı ve fikirleri ların — tersine, pıtraklıdır. Başya- zar, kelimeleri seçerken dikkatsiz davranmaktadır Bir örnek üzerinde duralım| ,209. sayıdaki "Manen Mesul!", baş- lıklı yazı. Metin Tokerin bu yazıda “vukua gelmek - tebellür etmek - min - tasbit - teksif - iktifa - mesnetnevi - aktif - mesulıyet - katre - hissi - zaviye vi- lâyet - tefsir - malüm - hadıse alâka - müstenit..." gibi, — bugün 'pek güzel yaygın karşılıkları olan yabancı kelimeleri kullanmaktan sakınmadığı görülüyor. Bunlardan kikatleri tahrif - zerreden olduğu aşikâr - ayasa muvace li organlar..." Türk Aaydınlarının pek çoğu gibi AKİS'cilerin de sevdiği baş- yazar Nadir Nadi bile, daha temiz bir dille yazmakta, Metin Toker- den epeyce yaşlı olduğu halde yir- mi beş Otuz yaslarındaki gençlerin kelımelerını kullanmaktadır. Ö- in Tokerin, turkçe yazma- da öğretmenini geçmesini isterdi. Daha acık kelimelerle — yazmak AKİS'in amaçlarına da uygun dü- şer:. Daha çok insan tarafından da- ha iyi anlaşılmak! Fakir Bayburt - Konya esinde - selâhiyet- AKİS, 31 MAYIS 1958