İKTİSADİ VE MALİ SAHADA. rağmen Abdullah Aker, çok sual so- ran Adana,milletvekilini aceleci bul- maktan kendini alamamıştır. Şeker Şirketinin satışları daha da firaklı- dır. Kilo başına 87 kuruş zarar edil- mektedir. İhracat Zzararını karşıla- mak için beş kişilik bir ailenin hisse- sine yılda 15 lira duşmektedır Bu yol vergisinden daha ağır gayri âdil bir vergidir. Şeker zararı nasıl kar- şılanacaktır? Tabit ki bu bir devlet sırrıdır. Yalnız bir ara Ziraat Banka- sı Umum Müdürü, Millii Korunma Fonunun yanında "Emisyon Bürosu" gibi bir şeyden — bahsetmiştir. Mer- kez Bankasından başka hiç bir te- şekkül emisyon yapamayacağına gö- re, bu tâbirin sahibi, sayın Mithat Dülge herhalde şaka etmiştir... İstifhamlar İktisadi — Devlet Teşekkülleri — mil- yonlarla oynamaktadır. Acaba bu mılyonlarla her zaman gerektiği gi- bi mi oynan Bu mevzuda muhalif milletvekillerinın verdiği i- zahat zihinlerde bazı istifhamlar u- yandırmaktadır. Meselâ — Hurrem Müftigil, Maden Hurdacılığı T.A.Ş. nin hurda demirin tonunun maliyeti 145 satış ortalamasının 213 lira ol- duğu 1956 yılında, bir şirkete 950 ton hurdanın 110 liradan satılması- nın sebebini sormuştur. Ama hiç de tatminkâr bir cevap alamamıştır. Şeker Fabrikaları A. Ş. nin beş işti- raki için bir sene içinde 198 milyon lira kredi temin etmesi de merak mevzuu olmuştur. Hiç bir kredi bul- mıyan diğer ortaklar. Şeker Fab- rikaları A. Ş. nin yüksek kredisinden faydalanmışlardır. Boyle cömert or- takların herkese nasip olmıyacağını, görülmemiş kalkınmanın en hararet- li hatıpleı'ınden Himmet Ölçmen bile itiraf edece Zirai kredıler Muhalefet hatiplerinin İktisadi Devlet Teşekküllerinin meselele- rini ortaya koymak için Genel Ku- rulda gösterdikleri gayrete bir tek D. P. milletvekili katılmıştır. Diyar- bakır milletvekili Mehmet Unal. ma- lüm ,edebiyatı bir kenara bırakarak, büyük bir dert haline gelen zirai kredilerin acıklı durumunu açıkla- maktan çekinmemiştir. Zirat kredi- ler -diğer krediler gibi- istihsali ço- ğaltmak gayesiyle açılmaktadır. Fa- kat zirat kredilerin en büyük kısmı- nı teşkil eden çevirme kredisi kuru- lurken gerekli tetkikler yapılmamış, çiftçinin krediyi massed bilme kabi- liyeti ve zirat bilgi kapasitesi ölçül- memiştir. Bu yüzden "istihsale ma- tuf olan bu kredi maalesef bir istih- lâk kredisi mahiyetine inkılâp etmiş- tir.” Çiftçi ödeme gücünü aşan ve düğün vs. için harcadığı bu parayı nasıl ödiyecektir? Çiftçi, bunun da bir yolunu bulmuştur. Sağdan soldan bulduğu parayla borcunu kapatmak- ta, bir hafta, sonra yeni kredi alarak borcunu kapamaktadır. "Borç öden- meden bu muamele yıllarından' berı bu şekilde devri daim içerisindedir." Kanuni takibattaki alacakların git- tikçe çoğalması da, bu kredi hedıye— sinin başka bir vechesidir.. Mehm Unal sözlerini "Ziraat Bankasının zirai kredi sisteminde âcil ve zecri değişiklik yapmak lâzımdır." diyerek bıtırmıştır Diyarbakır Mılletvekılı sanki zirat kredilerin, iktidarın "ta- bu" meselelerinin başında geldiğin- den habersizdir... Sanayi Siyasi Fabrikalar Geçen — haftanın sonuna doğru, E- timesutta kurulması kararlaştı- rılan fabrikanın temeline mutad me- rasimle harç konmuştur. Bir aksilik olmazsa Ankara da, gelecek seçim- lerden evvel şeker fabrikasına ka- vuşacaktır. Bir konuşma yapan Şe- Ankara Şeker Fabrikasının temel atma töreni Temel atan Umum Müdür 20 Baha — Tekand 1936 fabrika Küp - kris- tal şeker vasati ma- liyetleri Fabrika yeri (Kuruş) Alpullu Fabrikası 109.28 Eskişehir n 99,32 Turhal » 93,50 Uşak u 95,64 rdur 22 112,88 Susurluk M 127,14 âzığ ' 154.42 Erzurum : 205,49 Erzincan M 120,16 Malatya | 146,59 Adapazarı B 95,68 Amasya . 90,81 Konya M 97.00 Kütahya M 97.70 Kayseri M 149,09 ker Şirketi UmMum Müdürü Baha Te- kand "en ince teferruatına kadar ye- niden zirai ve iktisadi etüdleri yapı- lan bölgelerde" on bir şeker fabrikası kurulduktan sonra, şimdi ikinci saf- hanın başladığım açıklamıştır İşte Kastamonu, Adana ve Ankarada te- melleri atılan fabrikalar bu ikinci safhanın öncüleridir. Tabit "Ankara şeker fabrikasına pancar — verecek bölgelerde toprak» su, iklim etüdleri- münavebe şartları şeker şirketi ta- rafından etraflı surette" incelenmiş ve Ankara civarında çok müsait e- kim şartlarının mevcut olduğu tesbit edilmiştir. Maamafih Baha Tekand ona bu teşebbusun başlıca ilham ve irşadım veren'" ara sahala- rındaki müsait şartların vücudunu işaret eden"in “çok sayın Başvekili- lamamıştır. Demek ki "ilham ve ir- şad" yukarıdan gelmiş, en ince te- ferruatına kadar yapılan tetkikler "irşad'"ın — isabetini — göstermiştir... Gelgelelim onbir fabrikanın, — 1956 yılındaki kristal şeker ortalama ma- liyetleri arasındaki — muazzamı fark- lar, irşad ve tetkiklerin isabeti hak- kında haklı şüpheler uyandırmakta- dır. Demek ki maliyeti en ucuz Eski- şehir Şeker Fabrikasıyla, en pahalı Erzurum Şeker Fabrikasının . hikâ- yesi uzundur - maliyet fiatları ara- sında 2,5 misline yakın bir fark mevcuttur. Bu muazzam fark, fabrıka mahallerinin — seçilmesinde tetkiklerin" ilmi tetkiklerden bastığım hiç bir tevile yer bırakmı- yacak şekilde göstermektedir. 1956 da 320 bin tonu bulan şeker istihsalinin yüzde 42 si 1950'den ev- urulan dört fabrika tarafından, yüzde 58'i geriye kalan onbir fabrika tarafından temin edilmiştir. Dört e- mektar fabrikanın, hemen hemen on- bir fabrikanınkine denk istihsal yap- ması da üzerinde ayrıca durulması lâzım gelen bir meseledir. AKİS, 31 MAYIS 1958