DÜNYADA OLUP —BİTENLER Fransa Güliver cüceler ülkesinde D ünyanın dört bucağından — Pari- se gönderilen muhabirler geçen haftanın sonuna doğru — gazetelerine de Gauülle'ün iktidara gelme şansının çok arttıgını bıldırıyorlardı Halbuki bir kaç gün önce muhabirler, Cumhuriyetin mudafaası için parti- lerin Başbakan Pflimlin'in etrafında toplandığını görerek İkinci Dünya Harbinin kahramanına pek şans ver- miyorlardı. Gelgelelim bu birlik ha- vası çok uzun sürmedi. De Gaulle'ün barometresi birden bire yükseldi. O kadar ki, bu haftama ortasında milli kurtarıcı, "Cumhurıyet Hükümeti ku- rulması için gerekli ve usule uygun faaliyete başlamış bulunuyorum" di- yebiliyordu. Paristen 250 metre uzakta, lombey'deki evinde iş başına çağırıl- mayı bekliyen Generalin yıldızı, eski başbakanlardan Pinay'in — ziyaretiy- le parladı. Pinay 'in Cezayir mese- lesinde ara buluculuk yapması için Generali görmeye gittiği sanılıyordu. Şimdi, Pflimlin hükümetine girmeyi reddeden eski başbakanın, de Gaul- le ile çok daha başka şeyler de ko- nuştuğu anlaşılmaktadır Filhakika Pınay, Parise döner dönmez, Pflimt- liri'in ve Cumhurbaşkanı Cotye nin, Generalle temasa geçmesi hususun- da ısrar etmeye başlamıştır. Bir iki gün tereddütten sonra, Cumhurbaş- kanı ve Başbakan de Gaulle'le görüş- meğe razı olmuşlardır. Ne konuştuk- ları bilinmemekle beraber, milli kur- tarıcının Cumhurbaşkanı tarafından Fransız Meclisi Önünde halk İsteyen de var, istemeyen de.. AKİS, 31 MAYIS 1958 Anayasayaya uygun olarak iş başına çağırılması, artık bir gün — meselesi sayılmaktadır Bir adama bağlanan ümidler eneralden medet umulması, reji- Cezayir meselesine bir çare bulmakta gösterdiği aczin neticesi- dir. Pflimlin hükümeti, iş başına gelır gelmez Cezayirdeki Asılerle anlaşm ya teşebbüs etmiştir. Asilerle bera— ber olduğunu saklamayan General Salan'ı da bu işe memur etmiştir! Ha- vayı yumuşatmak maksadiyle, bu âsi memlekete yiyecek ve silâh sevkiya- tına başlanmıştır. Baş kaldıran ge- nerallere âsi sıfatını vermekten ka- çınılmıştır. Gelgelelim bu tatlılık si- yaseti, tamemen aksi neticeler ver- miştir. Asiler hükümetin yumuşama- sını bir aciz işareti olarak karşıla- mışlardır. Bu sebeple, Paris hüküme- tinin sesi yumuşarken, âsilerin sesi sertleşmıştır Bütün — Cezayir için erkezi bir selâmet komitesi teşkil edılmıştır Komitenin başına siya- set adamı Soustelle -isyanın bey- ni-, General Matsu - isyanın kolu - ve müslüman Şerif Sitkaradan -müs- lüman -Hristiyan kardeşliğinin tem- silcisi!- Mürekkep üçlü bir Junta ge- tirilmiştir. Napolyon — Bonapartın memleketi Korsıkada da bu harekete katılmıştır. eni komitenin teşkili, — Cezayir- dekilerin uzlaştırıcı bir tavır takınan Paris hükümetine açıkça kafa tut- mak arzularının neticesidir. Bu şe- kilde Paris hükümetinin aczini açık- ça ortaya koymaya çalışmaktadırlar. Asiler bu arzularında — muvaffak ol- muşlardır. Hakikaten bu — haftanın başında âsilere, ilk defa hakiki isim- leri ile hitabeden Pflimlin, Cezayirde- ki isyanı bastırmaktan acizdir. Par- lâmentoda bile, Cezayirde — enerjik bir siyasete taraftar bir ekseriyete sahip değildir. Maamafih son perde, Çarşamba gecesi -AKİS'in baskıya verildiği bir sırada, oynanacaktır. Başbakan Pf- limlin, Çarşamba gecesi, Anayasanın tadili için, Milli Meclisten itimad is- tiyecektir. İtimad oyunu alamazsa de Gauülle'ün iktidara gelmesi için son maniada ortadan kalkmış ola- caktır. Daha iki hafta evvel selâhiyetler alan Pflimlinin ması beklendiği bir anda, uzun vade- li bir iş olan Anayasa tadılıyle uğ- raşması doğrusu gariptir. Hükümetin iki sene hiç bir şekilde devrilmeme si -İsviçre sistemi- veya yeni bir hü- kümet kurmadan eskisine el sürüle- memesi -Alman sistemi- normal za- manlarda düşünülecek işlerdir. Ye— gâne kusuru her zaman doğruy söylemek olan — melânkolik bakışlı Mendes-France bu garabete İşaret et- tikten sonra, tadil teklifinin "Gene- ral de Gaulle ün olçusune uygun bir elbise hazırlamak" gayesini güttüğü- nü söylemiştir. fevkalâde iş yap- General de Gaulle Dağın ardındaki ümit 'Pflimlin şimdilik iktidarda kal- mak niyetinde olduğunu söylemekte- dir. Ama iktidarda kalmak kararım veren bir adamın General de Gaulle ile gizli mülakatlar yapmasına ne lüzum vardır? General de Gauülle. bu goruşmelerden sonra nasıl olur- “hükümeti kurmağa başladığını" soylıyebılır" Kendisi de bu garabeti. farkeden Pflimlin, Salı akşamı Milli Mecliste bir beyanat yapmak lüzu- munu duymuştur. Başbakan, de Ga- ulle'den "Cumhuriyete — karşı girişi- len harekette hükümeti tutarak otori- tesini kullanmasını rica etmiştir. Ge- neral, "siyasi liderlerle temasa geçme ye hazır oldugu cevabını vermiştir. De Gaulle'ün hükümeti kurmağa baş- lamasına bir mana veremiyen Pflim- lin' son sözün Milli Mechse ait oldu- ğunu belirtmiştir. Millii Meclis Çar- şamba akşamı son sözünü söyliye- ir. Maamafih Milli Meclisin son sözünü, büyük ölçüde, Sosyalist Par- tisinin tutumu tâyin edecektir. Bunu çok iyi bilen General, on gün evvel; yaptığı basın toplantısında Sosyalıst Partisi Genel Sekreteri Mollet'y methetmeyi unutmamıştır. Sosyalıst Partisi halen de Gaulle'ün iş başına gelmesine ale görünmektedir. Fakat partinin, dizginlerini sıkı sıkı elinde tutan Mollet bu havayı değiş- tirebilecek kudrettedir.. Generalin Sosyalist Partisine rağ- men de iş başına gelmesi mümkün- dür. Ama bu takd karşısında işçi sendikalarına dayanan Sosyalist ve Komünistlerden mürekkep kuv- vetli bir muhalefet bulacaktır. Bu şekilde. Batı dünyasının ve Fransız siyaset adamlarının en korktuğu ih- timal olan "Halk Cephesi" fiilen ger- çekleşecek ve — Fransa bir iç harbe sahne olabilecektir. Şimdiden bazı 21