DÜNYADA OLUP BİTENLER, grevler başlamıştır. Fransayı bölmek değil, birleştirmek isteyen Generalin sosyalistleri mutlaka ikna etmeğe çalışacağına şüpheyoktur. Temel mesele D e Gavlle muammasının en anla- şılmaz tarafı, Generalin birbirini bir kaşık suda boğmağa çalışan a- damlar tarafından el birliğiyle isten- mesidir. En geri — müstemlekeciliğin temsılcısı, Cezayirin — taçsız hakimi de Serigny kadar, Kuzey Afrikadaki müslümanlar da de Gaulle'den medet ummaktadırlar. Cezayirli milliyetçi- ler, İkinci Dünya Harbi kahramam- nının, Cezayirin istiklâlini tanıyaca- ğına inanmaktadırlar Tunus Cum- hurbaşkanı Burgiba, yıllardır rüya- sını gordugu Kuzey Afrika Federas- yonunun de Gaulle sayesinde gerçek- leşeceğini düşünmektedir. enerale, O ve Almanyaya sempati besle- mediği için soğuk davranan Ameri- ka bile, tutumunu değiştirmeğe ra- olm ştur Nasıra karşı, Burgibanın liderliğinde — Batı dostu bir Kuzey Afrika Federasyonunun teşkilini ha- yati bir mesele sayan Amerika; bu- nu yapabilecek adamdan, diğer mah- surları ne olursa olsun, yardımını e- sirgemiyecektir. Hâlen iktidar ka- pısının eşıgınde bulunan de Gaulle, bu Üümitlerin adamı olacak mıdır? Batı dunyası için temel mesele bu- dur. Lübnan Suçlu aranıyor.. rta Doğunun İsviçresi — sayılan Lübnan'da iki haftalık çarpışma- lardan sonra hava henüz — yatışmış değildir. Beyrut sokaklarında — hâlâ bombalar patlamaktadır. Dürzilerin şefi Kemal Canbulatın taraftarları çarpışmaya devam etmektedir: u- halefet ve İktidar arasındaki anlaşma teşebbüsleri bir netice vermemiştir. e muhalefet, ne İktidar tâviz ver- meye yanaşmaktadır. Badireyi şımdı— lik atlatan Camille moun, hükü- metten iki bakanın ayrılmasına pek ehemmiyet vermemektedir. İlk par- tiyi kaybetmesine ragmen muhalefet de, kendini yenilmiş saymamaktadır. Bu şartlar altında talih kime. yaver olursa olsun, bir zamanların İsviçresi uzun müddet örfi idare nizamı altın- da yaşamaya mahkümdur Lübnan Hükümeti, hâdiselerin su- unu. Birleşik Arap Cumhuriyetine yüklemektedir. Birleşik Cumhuriye- ti Güvenlik Konseyine şikâyet etmiş- tir. Resmen kurulan "Krallar Fede- rasyonunun Dışişleri Bakanı, Na- sırın amansız düşmanlarından Fazıl Cemali, Güvenlik Konseyinin toplan- tısını vesile sayarak belagatını gös- termek için New Yorka gitmiştir. rika, Lübnan hâdiselerinin Guvenlık Konseyıne getirilmesini 1y1 karşılamıştır. Hattâ Newsweek'e i- nanmak lazımsa Sam Amca, Lübnan- da askeri müdahale için meselenin Güvenlik Konseyinde konuşulmasını 22 şart koşmuştur. Maamafih Amerika en azından dünya efkârının dikkatini Birleşik Cumhuriyetin müdahalesine çekerek kendi müşkül durumunu u- nutturmaya ve Rusların bu meseleyi istismarım tesirsiz bırakmaya çalış— maktadır. Hakikat Lübnan hâ- diselerinde Amerıkanın harekat tar- zı, kusursuz olmamıştır. Amerika, Camille Chamoun'u devrilmekten kur- tarmak için, her türlü çareye baş- vurmaya filen hazır olduğunu göster- miştir. Lübnan Hükümetine sılah yardımı yapılmış, meşhur VI nı lo Beyrut açıklarına gonderılmıştır NATO manevraları bile Batı Akde- nizden Doğu Akdenize kaymıştır. Bir sürü Cl 24 tipi Globemaster yük u- çaklarınınOkyanusu aşmaları — da Lübnan hadiseleriyle ilgilidir. Dul- les, —gerekirse asker gönderileceğini de söylemekten çekinmemiştir. Gel- gelelim "milletlerarası komünizm"in müdahalesi olmadığına göre, Eisen- hovver Doktrinini Lübnan hâdiseleri- ne tatbik etmeye imkân yoktur Birleşik Devletlerın açık müda- halesi Orta Doğudaki Amerikan a- leyhtarı hisleri kuvvetlendirmiştir. Nasırın Moskova seyahati arifesinde Amerika ve Mısır arasında başlıyan bahar havası da tehlikeye düşmüştür. Lübnandaki kısa vadeli bir muvaffa- kiyet, uzun vâdede Ort Doğunun kaybedilmesine sebep olabilir. Ame- rikada bunu bilenlerin sayısı az de- ğildir. Dışişleri Bakanlığının bir çok yüksek memuru, Nasırla iyi münase- betler devam ettirmenin zaruri ol- duğunu ileri sürmektedirler. Bunun için de, Camille .Chamoun'un Anaya- sayı tadilden — vazgeçerek, — kanuni müddeti dolunca sahneden çekilmesi ve muvafık muhalif bütün Lübna lıların — üzerinde anlaşabileceği bır adamın işbaşına gelmesi gerektiğini düşünmekte ve Amerikanın nüfuzu- nu bu istikamette kullanmasını is- temektedirler. Fakat acele Amerıka yolunu tutan Fazıl Cemali, "mu zır fiklrler"p kulak asmaması husu— sunda Dulles'iı ikna etmek için bü- tün belâgatini kullanacaktır. ' Ingiltere Soğuk harpten sahneler Geçen hafta Londrada nizcilerden iki Oxford — talebesi muhakeme edildiler. Deniz kuvvetle- rinin gizli bir servisinde çalışan bu iki genç, Isis adlı ünversite mecmu- asında yayınladıkları bir makalede, eski de- ken, sırları açıklamayacaklarını taah- hüt eden bu gençler hakkında takiba- ta girişilmiştir. Fakat biri 22, diğeri 24 yaşında olan Oxford talebelerinin açıkladığı hakikatlerin askeri bakım dan zaruri bile olsa şuyuu, hiç te Ba- tılıları yükseltecek mahiyette değil- dir. Her vesileyle hukuka bağlılığım öne süren Batılılar, Cenevre anlaşma- sına aldırmadan Iraktan Battığa, hat- tâ daha ötelere kadar dinleyici cihaz- lar yerleştırmışlerdır Rusyadaki en ufa tü dinlenerek, Rus silâhları ve bırlıklerı hakkında fikir edinme- ye çalışılmaktadır. Bu kâfi gelmedi- ği takdirde, boğa döğüşlerinde adet olduğu şekilde, Ruslar tahrik edil- mektedir. Bir uçak "yolunu kaybet- Orta Doğu Barut ve Lübnan Âçısı! AKİS, 31 MAYIS 1958