ğıt parayı şişirmek suretiyle yapılan iki türlü enflâsyondan, ekonomik ve sosyal kargaşalıgı daha çok arttıra- nı kâğıdı şişirmek olmuştu Karşılığı 'bulunmayan kâğıt para çıkarmanın zamanla doğurduğu fe- lâket, mali münasebetleri bozması, iş hayatını hercümerce uğratması. ve ticari faaliyette temel unsuru teş- kil eden itimat ve ahlâkı teşviş et- mesi oldu Çin işi 260 - 63 yıllan arasında Çinin Ku- bilây Han orduları tarafından iş- gal edilen bölgelerinde bu hükümdar kâğıt para basıp tedavüle çıkarmış- tı. Çok geçmeden aşırı miktarlara varan bu para satın alma gücünü tamamiyle kaybetti. 1264 ile 1290 a- rasında yeni bir seri para çıkarıldı. Bu da miktar bakımından tahdit e- dilemediğinden, zamanla aynı akıbe- te uğradı. Emisyonların çok genişle- diği 1287 de kıymetten düşüş hızını arttırdı. Ondan evvel, 1260-63 arası emisyonuna dahil kâğıtların beş ta- nesi, ikinci emisyonda çıkarılanların bir tanesıyle mübadele ediliyordu. Moğol hanedanının son günlerine rastlayan 1351 yılında durum ıslah kabul etmiyecek kadar vehamet pey- da etti. Tedavülde hükümetin, vilâyet- lerin, hususi şahısların çıkardığı pa- ralar ve hattâ bunların kalpları var- dı. Hükümet tedavülü sınırlandır- mak bakımından aciz içinde idi. Bi- naenaleyh, kaimeler değerini kay- betmeye devam etti. Nihayet bunlar tedavülden çekildi. Bu akıbeti gören, Çin hükümdarları Kubilâyı taklit- ten çekindiler.. Daha sonraları 18 inci asırda İskoçyada, Fransada ve Almanyada hususi bankalar tarafın- dan çıkarılan banknotlar yüzünden meydana gelen keşmekeşi gösterir misaller sayısızdır. Çat diyen yumurta Para imali suretiyle iktisadi muci- zeler yaratabileceği kanaati besli- yen bazı aklı evvel zatlar, beşeriyetin geçirdiği müteaddit acı tecrübelerden hiç bir zaman ders almışa benzemez- ler. Kristof Kolombun yumurtayı çat diye dikine oturtması kadar basit olan enflâsyonculuk. Kristof Kolom- bun keşfettiği ülkelerde de Zzaman zaman tatbik sahası bulmuştur. 1775 ile 1779 arasında İngiltereye kazan kaldıran Amerika müstemle- kelerinde 240 milyon dolarlık kâğıt para çıkarıldı. Kâğıtların itibari de- ğerini muhafaza için halkın vatanse- verliğine hitap etmekten başlayıp, ceza tehditlerine kadar varan her türlü çareye baş vuruldu. Neye ya- rar ki, muayyen iktisadi kanunların ihlâline imkân elvermedi ve teşrii diktalarla ve kararnamelerle duru- mun düzeltilmiyeceği bir kerre daha sabit oldu. Teşrit Meclisin bütün ar- zusu hilâfına para değerinin süratle düşmesi önlenemedi. —"Mezkür kai- AKİS, 31 MAYIS 1958 melerle yapılan tediyeleri kabul et- miyecek, yahut bunu engelliyecek veya bunların tedavülünü sekteye uğ- ratacak kadar faziletten ve mem- lekete karşı saygıdan mahrum-bu- lunanlar bu memlekete düşman sayılır; öylece ilân edilerek, o yol- da muameleye tâbi tutulur ve bu müstemlekenin ahalisi ile her türlü ticaretten ve münasebetten menedi- lir" diyen milli korunma kanunları- na rağmen, para kıymetinin düşüşü hızla devam etti. 1779 da bir kâğıt dolar iki* üç sente kadar indi. Değeri tutmak için yapılan bütün teşebbüs- ler akim kaldı. "Bir Meclis kaimesi bile etmez" tâbiri kadar tezyif ifade eden bir diğer ıstılah. Amerikada bugün dahi mevcut değildir. Niha- yet Meclis kırk kâğıt dolara bir gü- müş dolar vermeği kabil etmek zo- runda kaldı. Bütün bu türlü hallerde olduğu üzere, sabit gelirliler ıstırap varlıklar bir iki yıl ıçınde heba olup, hiçe indi. 'Sattığı bir evin alacağını i- ki çift sığırla kendisine, ödiyen borç- lusu karşısında alacaklı, iki eli böğ- ründe kalıyordu. Maamafih anavata- na kafa tutan Amerika çaresizlik içinde bu yola baş vurmuştu. Harp bi- ter bitmez enflâsyonu — durdurmak için gerekli tedbirleri aldı. Başka hadiseler 1812 de İngiltere ile harbe tutuşan Amerika tekrar aynı güçlüklerle karşılaştı. 36 milyon dolarlık kâğıt para çıkardı. Teşrit Meclis harp masraflarını vergi ihdası yoluna git- meden karşılamağa karar vermişti. Hazine tamtakırdı. Altın ve gümüş yok denilecek kada azdı. Kredi kay— nakları asgari hadde inmişti. kurulmuş bankaların harbi etmeğe gücü yetmiyordu. Çünkü, tek- mili yatırımlara tahsis edilmiş bulu- nan sermayelerinin büyük bir kıs- 10 milyon marklık banknot İbadullah içinde çırpındı. İçtimai sınıflar ara- sındaki münasebetler alt üst oldu. Vir ginia'da banknotların değeri 1/1000 e kadar düştü. Giyilecek bir ayakka- bı 5 dolara satın alınabiliyordu. Ka- rısına bir esvapla şapka — alabilmek için milyoner olmağa J1lüzum vardı. Berber dükkânlarının — duvarlarına banknot kaplıyorlardı. Seferden dö- nen gemiciler kendilerine ücret ola- rak verilen yığın yığın degersız pa- ralardan elbise diktirip giyiyor, cad- delerde geçit resmi yapıyorlardı. Ha- sıl olan manevi hüsran, iktisadi ne- ticelerden daha az Vahım olmadı. Pa- ra kıymetinin zecri yollardan koru- nabileceği zehabı, teşrit Meclise ve idarecilere öylesine işlemişti ki, her türlü adalet mülâhazası bir tarafa bırakılmış; meydana gelen tahriba- ta göz yumularak, âdeta cezbe ve he- zeyan hâlinde bir inatla tutulan yolda israr edilmişti. Bir ömür boyunca di- dine didine alın teriyle kazanılmış mı esasen fiktifti. Ellerimle avuçla- rında ne varsa hükümete ödünç ver- mişlerdi. Harp dolayısiyle, — ibrazın- da madeni araya çevirmiyecekleri miktarlarda banknot ihraç edip te- davüle- sürmüşlerdi. 1812 ile 1817 arasında çıkardıkları kâğıt miktarı eskisinin iki misline yükseldi Külli- yetli altın ve gümüş dış memleketlere kaçtı. 1814 te bankalar madeni para tediyesini durdurdular. Tekrar sulhe kavuşulduğunda bankalar ""normal"e dönmeğe yanaşmadılar. Bu sırada Pennsylvania eyaleti 37 yeni banka kurmağa teşebbüs etti. Vatan sat- hında herkes bir baştan bir başa banka delisi olmuştu. Nerede bir kilise, meyhane yahut demirci dükkâ- nı varsa, hemen oracığa bir banka kuruluverıyordu Sağlam paraya av- dete bankalar şiddetle karşı — koyu- yor, banknot çıkarma sarhoşluğu, gökkubbeden gayrı hudut tanımak- sızın şahlandıkça şahlanıyordu 181$ 17