31 Mayıs 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

YURTTA gârlı sokaktaki büroda rastlamak mümkündür. Feyzı ğlu, teşkilâtı görmek, tanımak için sık sık vilâyet ve koylere de çıktı. İki hafta önce. bir Pazar sabahı Beyazıtta bir ocak kongresinde, — öğleyin — Bandırmada, ikindi vakti — Karaeabeyde, akşam Bursada konuştu. Geçen Cumartesi ve pazar günü de Kayseride İncesu- Yahyalı, Yeşilhisar, Develi, Tomarza ve Talaşa gitti, vatandaşlarla hasbı- hallerde bulundu, kongrelerde — söz aldı Ertesi gün, Gaziantep sanıkla- rının müdafaasını sırtlanmak üzere yolunu tuttu. Feyzioğlu ıçınde de ateşli ve faal bir milletvekili — oldu. Bugüne kadar muhtelif mevzularda — defalarca söz aldı, gerek İktidardan, gerek Muha- lefetten haset ve yıldırımları üzerine çekmesi bahasına mürakabe vazife- sini yerine getirmeğe çalıştı. Feyzi - oğlunun pek çok arkadaşı, onun he- nüz otuzaltı yaşında bir devrimi gen- ci olduğunu unutmakta ve Meclis içinde koşarak yürümesini, heyecan- lı hareketlerini' bir türlü kendi anla- ıklan hoca-profesör tipıne yakıştı- ramadıklarından sık sık yahu biraz yavaş yürü, biraz ağır ol, seni gören hoca değil talebe dıyecek" diye t kılmaktadırlar. Genç milletvekilinin kusurları, aynı zamanda — meziyetle- ridir de... "Ne biçim C. H. P. li?" Bu hafta içinde Turhan Feyzioğlu- nu ve milletvekili arkadaşlarım gören pek çok vatandaş "Bunlar ne biçim C. H. li?" diye şaşmaktan kendim alamadılar. Gördükleri son C.H.P. li milletvekili 1946 model mil- letvekiliydi ve hatırlarında bu zat- ların pek seyrek teşriflerinde burun- larına dokunan göbekleri kalmıştı. O tarihten sonra C. H. P. li milletve- kili bugünkü kahve kadar nadir b:r meta haline gelmiştir. Halk C. H. P. li milletvekili seçmemişti ki.. Göbek- li zatlara, D. P. nin en az kalifiye, ama hiç olmazsa halkın arasına giren adaylarım tercih etmişti. Şimdi ise, hem kendi dilini konu- şan, hem de üstelik kalifiye gene a- damlar C. H. P. milletvekili sıfatıyla geliyorlar, ona itibar ediyorlar, dert- lerini biliyorlar oek âlâ aklı başında davalar da soyluyorlardı Demokrat temsilci seçmiş pek çok bölge hal- kı, adeta gayrıihtiyari. C.H.P. den temsilci seçmekle kaybedeceğini de- ğil, kazanacağını düşünmekten ken- disini alamadı. Böyle milletvekille- rine can kurbandı. Okumuş Kayserili Turhan Feyzioğlunun Parti içinde yükselmeye — başladığı — günlerde, kendisini sevenlerden bırı "O hem Kayserilidir. hem okumuştur" dedi. Hakikaten. C. H. P. nin istikbali için bir ümit sembolünü teşkil eden genç adamı tarif için bundan daha güzel bir formül bulmak güçtür. 1922 yılında Kayseride gelen Turhan, beş altıyüz mazisi olan bir ailedendir. eski Kayseri milletvekili 12 dünyaya senelik Babası Sait Az- OLUP BİTENLER. C. H. P. Meclisi İkinci midir. Sait Azmi ta Müdafa-i Hukuk devrinden beri P saflarında çalışmış. Misakı Milli gazetesini çı- karmıştır. Bilhassa 1946-1950 yılla- rı arasında Seçim Kanunu. Gelir Vergisi Kanunu, Emekli Sandığı Ka- nunu gibi büyük kanunların hazır- lanmasında komisyon sözcülüğü ya- parak dikkati çekmiş bir hukukçu- ur. Feyzioğlunun annesi Neyyire Hanımdır. Neyyire Hanım aslen Di- yarbakırlıdır. Ganizade veya Üçok- lar diye tanınan bir aileye mensup- tur. Turhan Feyzioğlu, ailenin beş çocuğundan biridir. İlk tahsiline Kayserıde İnönü İlkokulunda başla— miş, leyli olarak Galatasaraya girmiş, bir ara Kayseriye döndükte ve ora- da Ortaokula devam ettikten sonra yeniden Galatasaraya giderek 1940 1941 yıllarında burayı bitirmiştir. Son derece çalışkan bir talebe olan Feyzioğlu, mektepte aynı -zamanda haşarılığıyla da temayuz etmıştır Galatasaray Lisesinde en ıyı arka- daşları Prof. Kubalının yeğeni Ah- met Maruf ile Turan Güneş olmuş- tur. Feyzioğlu Galatasaray Lisesinin fen şubesinden diploma almıştır. Bil- hassa fizik ve riyaziyede çok iyi bir talebe diye tanınmıştır. Bazı arka- daşları ile birlikte, daha lisenin do- kuzuncu sınıfındayken daktilo ile "Sesimiz" adlı bir mecmua çıkar- mıştır. Son sınıfta ise, sosyoloji ho- caları Nadir Nadinin fikri yardımı ile matbu bir mecmua yayınlamıştır. Lüleyi bıtıren istikbâlin politika- cısı, Ankar Hukuk — Fakültesine kaydolmuş, ıkınci sınıftan itibaren ise İstanbul Hukukuna naklederek tahsilini orada tamamlamıştır. Sını- futin daima birincisi olan Feyzioğlu- nun en çok sevdiği - hocaları Ragıp adama lüzum yok Sanca ile Sıddık Sami Onardır Ni— tekim Sarıca ve Onar. onun dan kendisine ihtisas dalı olarak I dare Hukukunu seçmesinde yük rolü oynamışlardır. Bu bir kaç arkadaşıyla birlikte lim" adında bir de edebiyat muası çıkaran Feyzioğlu aynı yıllar- da Pırou'nun "Umumi İktisada Gi- riş" adlı eserini dilimize — çevirmiş- tir. İstanbul Hukuk Fakültesinde o- kurken Talebe Cemiyeti Reis vekilli- ğini de yapan Feyzioğlu, Fakülteyi birincilikle bitirdikten sonra. 1945 te Ankaraya gelmiş ve Siyasal Bılgıler Okuluna İktisat-Maliye grubu — asis- tanı olarak girmiştir. Prof Fethi Ot" likbaşın Siyasal — Bilgilerde — müdür bulunduğu günlerde genç bir doçent sıfatıyla ders yılı başlangıcı törenle- rinin birinde açılış konuşmasını yap- makla — görevlendirilmiş ve — yaptığı konuşma devrin İktidar partisi orga- nı Ulusta hiç bir akis bulmadığı hal- de. Zaferde geniş bir şekilde umumi efkâra aksettirilmiştir. 1951'de Fransaya, Ecole Natio- nale d'Administaration'a giden genç ilim adamı 1954'de yurda — dönmüş- tür. Bu arada 16 ay'da. İngilterede kalan ve Oxford'da "Fransada Per- sonel Reformu" adlı bir etüd yayın- layan Feyzioğlu 1955 te otuzüç ya- şında profesör olmuştur. Foram macerası C. H. P. nin yükselen a- başka, bir bakımdan daha, neslinin hakiki temsilcisidir. 1946 ile 1950 arasında, her genç aydın gibi Turhan Feyzıoglu da D.P. liderleri- nin şampiyonluğunu yaptığı fikirleri benimsememiştir. Her genç aydın gibi onun da sempatisi bu şampiyon- larla beraber olmuştur.. O kadar ki, AKİS, 31 MAYIS 1958 Bugünkü