YURTTA OLUP BİTENLER Hükümet Çıkar yol peşinde âdiseler seçen haftanın başların- a, salı günü. öğleden sonra baş- ladı. O gün, Başbakanlık Hususi Ka- leminden Bakanlara telefon edildi ve hepsi Başbakanlığa çağırıldı. Kabine toplantısı vardı. Biraz sonra, kırmı- zı plâkalı, bir istisnasıyla sıyah -Ba- yındırlık Bakanlığının arabası mavi- ir- makam otomobilleri Ankara so- kaklarına yayılıp süratle Başbakan- lığa doğru yol aldılar. Zaten bir çok bakanlık, Başbakanlığa — komşuydu. Toplantı saat 17 de başladı. Başba- kanlık mevkiinde — Başbakan Adnan Menderes vardı. Bu, pek uzun za- mandan beri yapılan ilk, resmi ka- bine toplantısıydı. Hakikaten Başbakan meşhur eg- zotik Uzak Doğu seyahatinden doğ- ruca İstanbula gitmiş, orada Bakan- larıyla peyderpey — görüşmüştü ama hükümet' tam teşekkullu şekılde an- Saçın akı cak Cumhurbaşkanı Almanyadayken kısa müddet bir araya gelmişti. Da- ha doğrusu, sadece uğurlamalarda ve karşılamalarda Bakanlar toplu halde görünmüşlerdi, Tabii oralarda da, görüşülecek işleri görüşmüş de- ğillerdi. Daha sonra, gene toplu hal- de pazartesi günkü 19 Mayıs şen- ilklerinde hazır bulunmuşlardı. Ama öğleden sonra, hemen hepsi, memur- larından boşalmış dairelerinde, mah- dut yardımcılarla, dosyalar üzerinde çalışıyorlardı Basm-Yayın ve Tu- rizm Bakanı Sıtkı Yırcalı Başbakan- lıktaki odasını terketmiş, — resmen vekili bulunduğu Sanayi — Bakanının ayrı binadaki makam odasına yerleş- mişti. Sanayi bakanlığıyla alâkalı işlerin ehemmiyet aldığı anlaşılı- ord Salı günü, kabine toplantısı dört saat sürdü. Ele alınan — mesele- ler daha ziyade umumi —mahiyette meselelerdi ve bir nevi başlangıç teş- kil ediyordu. O gün adeta, fasıl baş- ları açıldı. Başbakan izahat verdi. Fatin Rüştü Zorlu izahat verdi. İktisa di durum başta geliyordu. Gecenin başladığı saatlerde Bakanlar Başba- kanlıktan ayrılıp kapıda bekleyen o- tomobillerine binerlerken dalgın — ve zihnen meşgul görünüyorlardı. Bil- hassa Maliye Bakam Hasan Polatka- nın bir şeyler düşünmekte olduğu gözden kaçmıyordu Ertesi gün, Çarşamba sabahı, Ba- kanlıklardan geçenler kırmızı plâka- l1 otomobiller kafilesini gene Başba- kanlığın önünde gördüler.. Saat 11l'e geliyordu. Kabine 11'de, Adnan Men- deresin başkanlığında toplandı. Ara- dan bir buçuk saat geçti, Başbakan- lıkta bir kıpırdanma oldu. Başbakan Menderes toplantı odasından çıktı ve aşağıya indi. Kapıya plâkasız Cum- hurbaşkanlığı —arabası — yanaşmıştı. Celâl Bayar Başbakanlığa girdi ve toplantıya katıldı. Saat bir oldu, kimse çıkmadı. Bir — buçuk oldu, kimse çıkmadı. Ancak ikide, Bakan- lar genç dalgın simalarıyla otomobil- lerine binip evlerine, yemeğe gittiler. Kabine toplandı karası öne düşünce Cumhurbaşkanı da, Çankayaya dön- Ele alınan mesele Almanya inti- halarıydı Bunun yanında Kıbrıs mevzuu da bir karar, daha doğrusu bir tutum bekliyordu. gün öğleden sonra, kırmızı plakalı otomobıller Çankayanın yo- lunu tuttular. Saat iki de dağılınır— ken Cumhurbaşkanı Bayar hükümet azalarını Köşkte, kendi nezdinde ça- lışmalara devama davet etmişti. Çankayadaki toplantı geç vakte ka- dar sürdü. Kabine saat sekiz buçu- ğa kadar kapalı odada kaldı, sekiz buçuktan sonra yemeğe geçildi. Ba- yar hükümeti misafir ediyordu. Ko- nuşmalar, daha az ciddi, daha fazla samimi bir hava içinde uzadı. Muha- lefetin tutumu ve iç politika mevzu- ları o sırada ele alindi. Bakan oto- mobilleri geç vakit Çankayanın dik yokuşundan aşağı indiler. Perşembe günü, kabine saat 11'de yeniden toplantıya çağırıldı. Bu, ça- lışmaların bir nevi devamıydı. sadi meseleler gündemin, belli başlı belli olur maddesini teşkil ediyordu. Memleke- tin umumi durumu, her bakanlık za- viyesinden gözden geçinliyordu. Hü- kümet kendisine bir yol seçmekle mükellefti. Bize yardım — yapması mümkün memleketlerin ve teşekkül- lerin takındıkları bir tavır vardı. Yardım ise, zaruriydi. O gün toplan- tı bir buçuga kadar sürdü. Cum nü kabinenin çalışmaları daha da erken başladı. Saat n bu» * çukta — Bakanlar Başbakanlıktaydı Yeniden iktisadi meselelerin görüşül- mesine geçildi. Muhtelif ihtimaller, muhtelif yollar vardı. Bunların han— gisi —seçilecekti? Görüşmeler gene bir bucuğa kadar devam etti. Fakat halledilmiş bir şey yoktu. — Bakanlar urulu aynı günün akşamı, saat altı- da tekrar toplandı. Üç buçuk saat daha çalışıldı.. Dokuz buçuğu geç- mişti ki, Bakanlar otomobillerine bindiler Cum rtesi günü — Başbakan Ba- kanlarını öğleden sonra ikide çağırt- ti Mevzu gene iktisadiydi. İhtimalle- rin ve yolların tartışılmasına devam edildi. Toplantı saat dört buçukta dağıldı. Hiç bir neticeye varılmış de- ğildi. Hafta bitmişti, fakat hafta i- çinde öyle gelişmeler olmuştu ki ka- rar almak güçleşiyordu. O akşam Başbakan, her hafta sonu yaptığı gi- bi Istanbula gitti. Gece kendisini i- mar sahalarında gördüler. Anlaşılan demire, çimentoya ve kazmaya haki- miyet iktisadi meselelere hakimiyet- ten daha kolay geliyordu Ve imar. bir nevi zihin dinlendirici — meşgale yerine geçiyordu. Sıkışan kul Bu haftanın ortasında başkentte siyasi çevreler bütün dikkatlerini, iktisadi meseleler etrafındaki müza- kerelere çevirdiler. Temaslar İstan- bulda da devam etti. Başbakan Men- deres evvelâ Hasan Polatkanla gö- rüştü. Salı günü ise, Ankaradan Fa- tin Rüştü Zorluyu çağırttı. İktisadi vaziyetin parlak olmaktan çok uzak bulunduğu açıkça kabul ediliyordu. Aranan bir çıkar yoldu. Bu yıl, AKİS, 31 MAYIS 1958