YURTTA OLUP BİTENLER nacak tedbirlere mesned teşkil eden ye- gâne teşekkülün" Bağdat Paktı olduğu muhakkaktı. Bu Paktın "uzunca bir za- mandanberi bir türlü takviye edilmemiş olması, Orta Şarkdaki kayıpların mühim sebeplerınden biri" yd Bu — bakımdan t Paktının yenı iltihaklarla mü- gerekliy Yani, Amerika Bağ- dat Paktına katılmalıyd Bu — mesele NATO için de son derece mühimdi. "Or- ta Şark meselesini doğrudan NATO yu alâkadar eylemiyen bir me- sele addetmek" son derece hatalıydı TO ve Bağdat Paktı arasında " nevi münasebet" tesis edilmeliydi. Gerek Amerika, gerek İngiltere bu tezleri çoktan beri biliyorlardı. Hattâ petrol âşığı İngiltere, bu tezi kısmen destekliyordu. Ama ne çare ki komü- nizme karşı en tesirli müdafaa silâhının Bağdat Paleti olduğuna Amerikayı ikna etmek bir türlü mümkün olmu- yordu. Pakt yapmayı çok seven Dul- Hıfzı Oğuz Rekata Kâbeyi taşladı les bile hâlâ şüphelerini yenememiş- ti. Gerçi bütün Batılılar nazari ola- rak Menderesin görüşlerini paylaşı- yorlardı. Meselâ Eisenhower konuş— masında Bağdat Paktı ile Gün u Asya Paktına dahil mılletlerın de Atlantık Camıasının gayesine ortak olduğunu, bu tifaklara — mensup memleketlerin devamlı bir zıncır teş- kil ettiğini soyluyordu "İsm ol- maktan gayri" Amerika her bakım— dan Bağdat Paktının üyesiydi. Fa- kat Eisenhower "NATO bu iki fark- l1 ittifak üzerinde bir -koordinasyon selâhiyetini haiz değildir" demeden edemiyordu. Hele A. P. ye göre bir sözcü baklayı ağzından çıkarıyordu: Amerika, NATO hükümet başkanları toplantısında Orta Doğuyu ilgilendi- ren herhangi bir kararın alınmasına muhalifti. Sebep gayet basitti. Zira NATO'da "Orta Doğu memleketlerıy— le istişare etmek mümkün değildi." Yani NATO konferansından evvel müslüman devletlerin nabzını yoklı- yan Türkiye, Orta Doğu memleketleri nin görüşünü temsil ediyor kabul olun iş edinmişti. Aylardır beklenen Atina ve Ankara seyahati, Yunanlıların isteksiz- liği yuzunden yapılamamıştı. , şimdi madem ki üç ilgili Hükümet başkam Paristeydı bu fırsattan faydalanmalıy- Nitekim Spaak sırayla Mac Millan, Menderes ve Karamanlis ile görüşüyor- du. Taksim ile ilhak tezleri arasındaki uçuruma ragmen uzlaştırmada çok ma- hir olan siyasi Spaak, bir hal ümidini kaybetmemişti. elini dostça Menderese uzatması da Spa- akın ümidlerinin tamamiyle hayal olma- dığını gösteriyordu. Bununla — beraber Kıbrıs işini eninde sonunda arzuladığı şekilde hallettireceğinden emin olan Yu- nanistan lüzumsuz fedakârlıklar yap- maya pek istekli görünmüyordu. Mese- lâ Kibrisin asla ilhak edilemiyeceği hu- susunda milletlerarası bir garanti Yu- nanlıların hiç hoşuna gitmiyordu. Bir vazife bekliyor u haftanın ortasında müttefikler Pariste Perşembe günü neşredile- cek olan tebliğin metnini hazırlarken Türkiyede radyo ve ajans, yeni yeni muyordu. Amerika Bağdat Paktı a- "Görülmemiş Zafer"ler ilân ediyor- leyhtarı Suudun fikirlerine — kulak — Jardı. O gün sabahleyin Eisenhower vermekten bir türlü vazgeçemiyordu. — Menderesle görüşmüştü. Bızım rad- Esasen Avrupa memleketlerı bilhas- — yonun bildirdiğine göre: Baş an, sa İskandinavlar N nun genişle- — Menderesle şimdiye kadar hiç kim— tilmesini kolay kolay kabul etmiye- ceklerdi. Başkumandan Norstad, An. karada yaptığı basın toplantısında teknik imkânsızlıkları bahane ede- rek nun — genişletilmesinin mkun olmadıgını söylemekten çe- kınm emişti Turkıye ve Batı memleketlerinin görüşleri arasında uzlaştırılması güç farklar Vardı Herkesin maksu ir- di, am rivayetler muhtelıftı Za- fere göre "fevkalâde tesir hasıl e- den" konuşmadan Batılılar ders ala- cağa hiç benzemiyorlardı. Nezleden bir türlü kurtulamıyan Hariciyemiz ise mutad üzere yine iyi koku ala- mamıştı. Spaak ve Kıbrıs Kıbrısa gelince Spaak, çoktan bert Kıbrıs meselesinin hallini kendine seyle .görüşmediği kadar n rüşmüştü!" Bu, anlaşılan bir 1ft1har Vesılesı sayılıyordu Radyo aynı za- manda, Menderesin nutkunun, filan gazetede nasıl, ötekinde nasıl göste- rildiği hususunda komik tafsilât ve- riyor ve bundan neticeler çıkarıyor- u. "Görülmemiş Zafer"in delilleri bunlardı. Halbuki hazırlanan nihai tebliğ bilhassa Orta Doğu mevzuun- da hiç de bir Türk zaferini ilân et- miyordu. Amerikan tezleri ekseriyet itibariyle yumuşatılarak — benimsen- mişti. Bağdat Paktının "yem katıl- malarla kuvvetlendirilmesi" — mutad veçhile "pek yakın"a — bırakılmıştı. Amerika Avrupada füze ve atom leri kuracaktı. Bunu Türkiye destek- lemişti. Ama, konferansı yarıda bı- rakıp memleketine dönen Hollanda Zafer, "Görülmemiş Zafer"i ilân ediyor Şeyhin kerameti kendinden menkü, AKİS, 21 ARALIK 1957