s. P O R . VAS Teşkilât Bir kişi vardı B undan onikı onuç sene kadar ön- ce D. I n nüz İktidara gel- mediği yıllarda, Turk futbol sahaları- nın en fazla alkış toplayan yıldızları sayılırken adı en başta geçenler a- rasında Trabzonlu genç vardı. Karadenızın havasında yetişmiş, da- ha Ankaranın Gençlerbırhgı ekıbınde kariyer yapmış, Anadoluda "Ayyıldızlı formanın en iyi santrha- fi" olarak anılmış uzun boylu, lam yapılı bir futbolcuydu. Hasan Polat derlerdi. Futbol haya- tı başarılarla dolu olarak geçen fut- bolcu — Polat, meşin topu yaşının zoruyla terkettikten sonra, yıllarca "yeri doldurulmayacak bir isim" ola- rak kalacak sanılırken, spor hayatı- nın ikinci devresini açtığında, doğ- rusu aranırsa, kendini sahalarda he- yecanla alkışlayanları hayal sukutu- na uğra bir ma kya]ın goze ba- tan sıvrılıklerı altında "idareci" a- dıyla anılmaya başlamıştı. Hasan Polat, mazinin unutulmayacak fut- bolcusu, artık Türk Futbol Federas- başkanıydı. — Federasyon ünvanının tarihçesi in- celenirse görülecekti ki, bu makam- c kartvizitine yazılan isme çok parlak istikbal temin etmektey- di. Umum Müdürlükler, İdare Mec- lisi azalikları veya milletvekillik ek- seriya Federasyon Başkanlığının pe— şinden gelen ünvanlardı. Hipo müdürlüğü gibi bayağı kuçuk bır iş- D.P. ten sonra, Başkanlık ve nihayet Hasan Polat Usta oyuncu! Trabzon mebusluğu, mazinin — usta futbolcusu Hasan Polatın, başarılı geçmeyen idare hayatı sonunda m kemmel bir politik rota ile elde ettı- ği mükâfattı. Polatın Federasyon Başkanlığı katiyyen müspet bir not alamazdı, Bu devrede — münakaşalı milli maçlar artmış, kulüplerin fede- g profesyonellik talimat- namesi insan haklarını — çiğneyecek şekilde .kullanılmaya başlanmış ve bir türlü ehil ellere geçmeyen Tek Seçicilik Türk futbolunu Avrupa pi- yasasında "Komedi" denecek — hale g];getirmişti Ancak herşeyden vekillik — kazanmıştı. unun muvaffakiyet ka— zanması ikinci plânda kalabilirdi. P. Trabzon milletvekilliği çok daha mühim değil miydi ? Bir zamanlar Türk Futbol Fede- rasyonuna başkanlık etmiş çok sert görünüşlü, yaşlıca bir adam vardı. Başkanlığı devresinde milli — takım pekçok hakiki başarı — kazanmıştı. Teşkilât kabil olduğu kadar çalı- şır, lüzumu çerçevesinde futbolumuz dışarı bırakılır, disiplinsizlikten, kamplardaki kumar hadiselerinden pek bahsolunmazdı. Çok ser nüşlü, yaşlıca adama Orhan Apak derlerdi. Orhan Şeref hakiki bir futbol kurduydu. Teşkilât ve ce- miyet işlerinden başka sahadaki fut- boldan, oyuncudan ve antrenörden da a nla Son esl Türk futbolcu- ları yg i kazanmış- tı. Kulupçu degıldı Otorıterdı Ha- san Polat Federasyonunun üyü zaferimiz" diye bahsettiği Macar ga- libiyetindeki basit fakat faydalı tak- tiği Ankarada, Apak vermişti. An- cak fazla reklamcı değildi. Gazete- lerde sık sık resmi görünmezdi. U- mumi" efkârın tamamen Polat Fede- rasyonu aleyhine döndüğü sırada fik- rini basın mensuplarına "Va- zıfedır. Verılırse yaparım" demişti. Aslında, aslan payını kaparak isti- fa eden Hasan Polat, Federasyonun miras yoluyla "mü afat sırasındaki- lere" O y ere kalmasını 1stemekteyd1 rhan sahibi Fakat Polatçılar da elbette istikballi yerlerinde kalmak isterlerdi. Seya- hatler, ziyafetler ve bol sükse ile i- leride çıkabilecek yem ünvanlar, ar- tık futbolunun — şöyle biraz 1t11mesın1 icap ettirmez miydi? Tür- kiye merakla yeni Federasyon başka- nını bekler, basın tek bir ağız gibi Orhan Şerefi tutarken, — kaybolan yılların telâfisi Veya yenıden kay» bolacaklar, Milh im Bakanının tek 1şaretıne bakıyordu Problemin polıtık baskıdan kurtulmasını bekle- eyhudeydi. Seçildiği sanılan fakat Iktıdarın başı Paristen döne- ne kadar ilân edilmeyeceği bildirilen Orhan Şeref Apak Yerini dolduracak ama. Apakın Federasyon başkanlığı, Türk futboluna neler kazandıracaktı? Bu- nu, Adnan Menderesin Trabzon mil- letvekili Hasan Polat ve tâyinini is- tedikleri gayet iyi bilirlerdi. AKİS, 21 ARALIK 1957