ÇA LI İşçiler Mustafa Özatay İyi bir hatip Hareket S eçimlerden önceki devrede işçi çevrelerinde göze çarpan durgun- rulu toplantılarının bu hafta içinde Ankarada yapılmasına karar verildi. 15 Aralık da Maden-İş, kuruluşunun 10 uncu yıl dönümünde 11 inci genel kurul toplantısını Istanbulda yaptı Türkiye, maden ve eşya 4 kina sanayıı 1şçılerınden büyük bır Şiçinde toplayan Maden- İş, hareketine faydaları do- kunmuş olan tecrübeli işçiler tara- fiından 10 yü Öönce kurulmuş ve o günden bugune kadar gıttıkçe gelış— miş bir teşekküldü. Pazar günü Be- yazıtta yapılan 11 nci genel kurul ONBİNLERİN DÖNÜŞÜ SAMİM KOCAGÖZÜN BÜYÜK ROMANI 320 sayfa, 400 kuruş YEDİTEPE YAYINLARI P. K. 77, İSTANBUL ŞMA toplantısında Sendika, emektar ku- rucularının hizmetlerini değerlendir- diğini göstermek Üzere, bunlardan dördüne altın madalyalar vermişti. Otuz sayfa tutan faaliyet rapo- rundan da anlaşıldığı üzere Sendika faaliyetini İstanbuldan bütün mem- lekete yaymağa çalışmış ve teşkilât- lanma işine haklı olarak büyük bir önem vermişti. Sendikaların ancak memleket — çapında teşkilatlanmak suretiyle kuvvetlenebılecegı ve işç ye bu şekilde a faydalı olabilece- ği anlaşılmıştı. T ürkiye Petrol lşçı leri Sendikası gibi şimdi de Ma lş in teşkilâtını bütün yurda yaymaga başlaması Türk işçi hareketinim bün- yesinde gelişmeler sağlıyacaktı. Dertler Kongrede işçiler, işçi sıgortalarının yetersizliğinden ve iyi çalışmadı- M emleketimizde hayatlarını el emeği ile kazanan milyonlarca işçiye göre fikir işçileri tamamen As- lında kol işçilerinin hepsi teşkilât- hakları tanınmış bunların — bir kısmı olsun sendikalar kurabilmiş- ler ve bazı ulak tefek haklara ka— ihmal edilmiş durumdadırlar. lanmış ve bütün olmamakla beraber, vuşmuşlardır. Fikir işçileri ise, sın mensupları hariç- münasebetleri ve sigortaları kımından hiçbir kanaat uygulanmasını sağlamak rını buldukları takdirde, tadırlar". dilerine landıkl_arından kazalgrı, larını el emekleri sayesinde arttırılmasını isteyebilinekte bunun için bazik kanun başvurmak imkânına sahi maktadırlar. Elbette kol ğu için, bu şekilde tadır. 1şverenlerle teminata sahip değildirler. Bugün İş Kanunu çerçevesine giren işyerlerinde çalı- şan işçiler, kanunların tam olarak imkânla- işverene karşı bazı haklara sahip bulunmak- Meselâ işverenin iş akti- ni — haksız veya keyfi olarak fes- hetmesi halinde, o işyerinde geçen hizmet surelerıne göre kanun, ken- bir tazminat ödenmesini sağlamıştır. Bu işçiler aynı zamanda İşçi Sigortaları Kurumuna da bağ- hastalıkla- rı ve ihtiyarlıkları ile ölümlerinde kendilerinin ve ailelerinin bazı hak- lardan ve yardımlardan faydalan- maları mümkün olmaktadır. Hayat, kaza- nan bu işçiler, icabında ücretlerinin yollarına bulun- işçileri, sadece kolları ile çalışan ve istih- salde kafalarını hiç çalıştırmayan insanlar değildir. Fakat onların ça- lışmaları esas itibarile bedeni oldu- adlandırılmak- ğından, il hakem kurullarında ve İş mahkemelerinde islerin sürünceme- de kaldığından, işverenlerin İşçilere karşı kötü muamelelerinden ve ka- nunları hiçe — Baymalarından — dert yandılar. Konuşanların — hepsi, işçi dertlerini açık ve temiz bir ifâdeyle dile getirmişlerdi. Bütün bunlar ya- vaş yavaş da olsa işçiler arasında iyi hatiplerin yetişmekte — olduğunu göstermekteydi. Hatiplerin çoğu, iş- çi hareketinin ancak birlik ve daya- nışma sayesinde yürüyebileceğini ile. ri sürüyordu. Haklıydılar. Meselâ bır Mustafa Özatay çıkmış, işçiler kendi kaderlerıne terkedilmelerının yanlışlığını belirtmiş ve işverenlerin işçilerin sırtından ilelebet geçinme- lerini önliyebilmek için fikri olgun- luğun şart olduğunu savunmuştu. Başka hatıp işverenin — etrafım sa- ran "yağcılar"dan şikâyet etmiş ve aralarında bazı 1şçı temsilcilerinin bulunduğu bu ağcılar"m kendi menfaatleri için işçi haklarının çiğ- FİKİR Fikir işçileri arasında çok defa hem fikren ve hem de bedenen yo- rulan gazeteciler, daktilograflar ve sayısız memurlar vardır. Hattâ bu- gün istihsalin, hemen tamamen ma- kineye ve otomasyona doğru kay- masının bir sonuca olarak el emeği ve fikri mesai birbirine son dere- ce yaklaşmış bulunmaktadır. Bu yaklaşmadan dolayı fikir ve — kol işçileri tefriki — gittikçe — önemini kaybetmektedir. Aynı sebepten do- layıdır ki, fikir işçileri ile kol işçi-, lerinin ücretleri arasındaki rın giderilmesine — doğru atılmıştır. Çünkü değeri ve önemi olan şey emektir, emeğin ise fikri veya bedeni olması mühim değildir. Diğer taraftan, emeğin kanunen korunması ve ona haklarını elde etmek için kanuni mücadele-imkan- ları sağlanmasının asıl sebebi, e- mekle sermaye arasındaki ekonomık farktır, İşçi, ister bedenen ister fikren çalışsın, işverene karşı eko- nomi akımdan zayıf bir durum- dadır. Bu sebepledir ki, meselâ İ- talyan Anayasasında "İtalya emek esası üzerine kurulmuş bir cumhu- riyet" olarak tarif edilmekte — ve devletin her vatandaşa insan şerefi ile mütenasip bir hayat sürmesini mümkün kılacak bir iş bulmakla vazifeli olduğu kabul edilmektedir. Bütün bu esaslar tabiatile, İtalya- nın liberal bir ekonomi polıtıkası gütmesine engel değildir. Bizde, emeğin korunması bakı- mından fikir ve kol işçileri arasın- da büyük bir fark olmamakla bera- ber, sonuncular hiç olmazsa İş Kan- nunu ile tanınan birtakım haklar- dan ve yardımlardan faydalanmak-