İKTİSADİ VE MALİ Bütçe Milyarlar resmigeçidi ndokuzuncu asırda, Fransız Ma- liye nazırlarından Baron Louis, ilk defa olarak milyarlık bir bütçe hazırladığı vakit, parlamento azası- na şöyle demişti: "Efendiler, bu ra- kamı selâmlayınız!" Zamanımızda, milyarlar, harcı â- lem birer rakam haline gelmıştı Ar- tık kımse milyarlık adetler görünce, hayre e dü üşmemektedir. Para kıyme- tındekı değişiklikler, rakamların haşmetini azaltmıştır. İlk Dünya har- bini takip eden. büyük enflâsyonda, Almanlar mektup pullarına milyon- lar ödemeğe alışmışlardı. Daha üç se- ne evvel, Yunanistanda bir paket si- gara 5 ilâ 8 bin drahmiye satılıyordu. Türkiyede ise bazı şehirlerde, arsa- ların metresine bınlerce lira fiyat biçildiği malüm Yirminci asrın ortasında iktisat- çılar, Mitçe rakamlarını kemıyet ÖL çüsünden ziyade keyfiyet ölçüleriyle- kıymetlendirmeğe ehemmiyet ver- mektedirler. Onlar, bütçenin yekünu değil, bütçenin ihtiva ettiği hizmet hacm üzerinde durmaktadırlar. İk- tisatçılara göre, devletin vazifesi, halktan topladığı — vergileri vatanda- şa en rahat ve ferah hayatı yaşata- cak şekilde kullanmaktır. Eğer halk ihtiyaçlarını eski senelerden daha rahat karşılayabiliyor ye hayat şart- ları gittikçe kolaylaşıyorsa bütçe ye- künu azalsa dahi, hükümet icraatın- da muvaffak olmuş demektir. Aksi takdirde, bütçe rakamı ne olursa ol- sun, âmme hizmetlerinin inkişaf ha- lınde bulunduğunu iddia etmek güç- tür. Rakamların hal tercümesi 1957 Bütçesi, dört milyar liradan 98.5 milyon lira eksik olarak ge- -en haftanın sonunda takdim edildi. Tasarı Halil İmre'nin — başkanlığın- daki Bütçe Komisyonunda çok tin ' müzakerelere yol — açacaktır. Bu yekün, harpte ve sulhte, maliye tarihimizin kaydettiği en yüksek rak- amdır. Esasen DP. iktidara geçtik- ten sonra, bütçe yekünu, daima bir evvelki yıla ait rekoru kırmıştır Mas- raflar, mütemadiyen artan bir se- yir tekili etmiştir. Aşağıdaki cedvel, bu hususta açık bir fikir verecektir: Mali sene Bütçe yekünu 1950 1.487.208.563 Lira 1951 1.579.758,737 " 1952 1.750.925401 ” 1953 2.127.506.136 " 1954 2.268417.501 ” 2095 2.976.056.419 ” 1956 3.250.856.540 " 1957 3.961.507.859 " İktidarın propagandası, rakkamlar- daki bu a umi efkâra bir inkişaf eseri olarak göstermektedir. Kemiyet ölçülerine dayanarak yapı- AKİS, 15 ARALIK 1956 lan propagandaların daime, yanıltıcı bir tesiri olduğu gözden uşak tutul- malıdır. Zira bütçe istatistikleri ciddi bir tetkikten geçirildiği vakit, varidat ve masraf artışlarının yalnız mali inkişaftan değil, ayni zamanda para şişkinliğinden İleri geldiği görül- mektedir. arasında, bütçe yekünlarının 2.6 defa artmasına mu- kabil, tedavül eden banknot mikdarı 890 milyon turadan 2 milyar 568 mil- yon İiraya çıkmıştır. Devlet bütçesi, aşağı yukarı, emisyonu takip eder vaziyettedir. Emisyon artmağa de- vam ederse, gelecek sene daha da kabarık bir bütçe ile karşılaşılacağı- na şüphe yoktur. Hadiselerin dili ktisadi şartları ve âmme hizmetle- rini yakından takip edenler, iki se- nedenberi inkişaf hareketlerinin bazı sahalarda hemen hemen durmuş ol- Halil İmre — Çetin cevizler - karşısında duğunu ve bazı sahalarda ise gerile- meler başladığını — görmüşlerdir, is- tihsal, ulaştırma ve ithalât işleri, cid- di muşkullerle karşı karşıya bulun- maktadır. Malzeme kıfayetsızlıgı in- şaat faaliyetinin de çok ağır yürüme- sine sebebiyet vermektedır Tedavüldeki para — miktarının ve devlet masraflarının artması, kalkın- ma hareketlerini kolaylaştırmamak- tadır. Fazla emisyon yapan memle- ketler, dahili ihtihlâkin genişlemesi netıcesınde yatırım — faaliyetini de- vam ettırememek mevkiinde kalırlar. Kabarık rakkamlar, hakikatte, fiili birer kalkınma müş'iri değillerdir. Nitekim Türkiyede, hararetli bir kal- kınma edebiyatının — mevcudiyetine rağmen, iktidar altı senede yalnız SAHADA iki büyük hidrolik santralin inşaatı- nı tamamlayabilmiştir. Halbuki ayni devre zarfında, 4 milyon nüfuslu kü- çük İsviçre, Amerikadan yardım gör- mediği 'halde, yaptığı barajların yal- nız bir tanes nden 1 İmpara- torluğu, C.H.P. idaresi ve D P. ikti- darı zamanlarında kurulan bütün elektrik santrallerinden fazla enerji elde etmek mevkiine geçmiştir. İs- viçre milli gelirinin Türkiyeden 4.5 milyar lira daha az oldugu hesaba katılırsa, kalkınma hareketinin ya- bancı memleketlerle mukayesesinden lehte netice çıkmıyacağı anlaşılır. Yalnız yabancı memleketlerle de- ğil, mazi ile yapılan — mukayeselerin de daima D.P. iktidarı lehine netice vermediği dikkati çekmektedir. Ikın— ci Dünya Harbinden evvel, tıdarının hazırladıgı butçeler, mute— azı Trakkamlarla ifade olunurdu. 1938 bütçesinde, fiili ödemeler 303 milyon lira tutuyordu. C.H.P. nin bu küçük bütçelerle vücuda getirdiği e- serlerden bir tanesi, Devlet Demiryol- larıdır. Demiryolları idaresi, mevcut hatların ıslâh ve tamiri için lâzım o- lan tahsisatı hesaplatmış ve bugü- nün rayiçleriyle 2 milyar liraya ihti- yaç bulunduğu neticesine varmıştır. C.H.P. iktidarının vücuda getirdiği demiryolu şebekesinin bir benzerini bugünkü dört milyarlık bütçe ile meydana getirmeğe imkân buluna- mıyacağı aşikârdır. Kaldı ki, demir- yollarının tamir ve ıslâh için istedi- ği 2 milyarın nereden bulunabılecegı dahi kestirilememekte D.P., eserlerini daima şişkin rak- kamlarla kıymetlendirmiştir. Fakat bu rakkamların tesirine kapılmaksı- zın eserlerin k, çelik, beton ve teknik olarak fiili degerlerı yaban- cı memleketlerdeki benzerleriyle ve- ya eski iktidardan alınanlarla karşı- laştırılınca, hakikat meydana çık- maktadır. D.P., egzosundan fazla gü- rültü çıkaran, fakat gürültüsünü du- yanların zannettikleri kadar hızlı gi- demeyen bir otomobili andırmakta- dır. Son dakikanın hesabı Anayasa mali yıl başlamadan üç bütçenin Meclise veril- mesını amırdır Mali yıl 1 martta başladığına göre, bütçenin 1 aralık- ta Meclise verilmiş bulunması lâzım- 1r. Muhalefet mılletvekıllerı gecen yıllarda bütçen e verilme- mesini ve Anayasa hükümlerinin ye- rine getirilmemesini tenkid etmişler- i. Bu tenkidlere hükümetin verme- ğe çalıştığı cevaplar, tatminkâr ol- maktan çok uzak kalmıştı. D.P. bütçelerinin gecikmesi, umu- miyetle, hükümet makinesinin çark- larına bir istifa mektubunun veya bir tayin kararnamesinin sıkışmasından ileri gelmektedir. 1950 de, tam büt- çe Meclise verilirken, merhum Halil Ayan istifa etmiş ve yerine Hasan 21