FU AR LA R İzmir 25. Enternasyonal Fuar 0 Ağustos pazartesi günü İzmir Fuarının muazzam açılış merasi- minden sonra davetliler pavyonları geziyorlardı. Amerika Bırleşık Dev- letleri pavyonunun önünde Ankara- l1 bir gazeteci İzmirli meslekdaşla- rından birine şu suali sormuştu: "Fuarınız hakikaten çok güzel, se- neden seneye daha da güzelleşiyor. Yalnız İzmir'in sıcağına alışmayan- lar için bu günlerde Fuarı gezmek katılanlar olmuştu. eselâ Fuar boğucu sıcaklar bastır- madan ilkbaharda, İzmirin en güzel olduğu mevsimde 'de pekâlâ açılabi- lirdi. Ama bütün bunları başlangıçta düşünmek lâzımdı Pavyonlar uarlar, milletlerarası ticari mü- nasebetleri geliştirmek için yapı- lıyordu. — Otomobil fabrikalarından toplu iğne imalâtçılarına varıncaya kadar her sahada irili ufaklı sana- yiciler, buralarda kendi memleketle- rinin pavyonlarında mallarım teşhir etmek fırsatını bulurlardı. Bu yılki Izmır fuarında da bir çok pavyonlar, bu anlayışa göre hazırlanmıştı. Me- selâ Alman Pavyonunun girişindeki nefis, kırmızı spor otomobil, Merce- des fabrikalarının neler yapabileceği hakkında ziyaretçilere tam bir fikir verebiliyordu. Fakat bununla da ye- tinilmemişti. Pavyonun dışında çe- şitli Mercedes kamyonları, otobüsle- ri, sıhhi imdat arabaları görülüyor- du. İçerde sıra ile, yazı makineleri, hesap makineleri, motosikletler, deri sanayiinden ornekl r, — boya, fabrikalarının numuneleri yardı. Al- man pavyonu tertip bakımından da mükemmeldi. Gezenler, Alman sana- yiinin bugün nelere muktedir oldu- ğunu — gözleriyle görüyor, 1 tutabiliyorlardı. Bir milletin nasıl kalkındığını bundan daha iyi göster- menin yolu olamaz İtalya, Hollanda pavyonları da ay- nı anlayışla hazırlanmışlardı. Onlar- a da dünya piyasalarına arzettikleri çeşitli eşyaların, makinelerin, otomo- bil ve motosikletlerin numunelerini görmek mümkündü. Hollanda pav- yonunun giriş kapısının sağında so- lunda hazırlanan — vitrinlerde, zarif ve orijinal şişelerde Hollandanın dünyaca meşhur biraları, — likörleri teşhir ediliyordu. Bir başka vitrinde ise Hollandada istihsal edilen esans çeşitleri görülüyordu. Sergi Sarayının sağında Bulgaris- tan Halk umhuriyetinin pavyonu vardı. Bulgaristan'ın — sınai kalkın- ması hakkında umumi bir fikir ver- meğe hususi bir gayret sarfettıgını pavyonun dışında sıralanmış, jenera- törlerden, transformatörlerden, bü- yük şalterlerden çeşitli dinamo ve motorlardan amak mümkündü. Romanya, — Macaristan ve Çekoslo- vakya Halk Cumhuriyetleri de aynı zihniyetle hazırlanmış pavyonlarla ziyaretçilerin karşısına çıkmaktaydı- lar. - Fransız pavyonunun önünden ge- çerken göze hemen Fransız şampan- yaları, Lyon ipeklileri, Fransız esans- ları çarpıyordu. Her memleket nesi meşhursa getirip ortaya koymuştu. Başka bir fuar anlayışı B unların yanında bazı ler de pavyonlarını eşya, makin yerine afişlerle, fotograflarla dol— durmuşlardı. Bu anlayışın mümessil- leri arasında başta Türkiye geliyor- d alkınan Türkiye Pavyonu, fuar memleket— zayıfı, fotoğraf bakımından ise en zenginiydi. Burada herşey fotoğraf anlayışı bakımından pavyonların en' ifade edilmek Meselâ yeni yapılmış bir fotoğrafının yazılmıştı. Bir çekilmiş fotoğrafın "sporcuyuz" deniliyordu. Başka bir fotoğrafta ise atla mania atlıyan bir subay goruluyord Bu fotoğrafın lejandı da hunerlıyiz 'di. Kalkınan Türkiye — Pavyonunda fo- toğraf ve rakkamdan başka bir şey görülmüyordu. mumiyetle resmi pavyonlarımız bu ağır başlı havayı taşıyorlardı. Meselâ Tekel Pavyonu- nun içinde bir köşede sigara çeşitle- ri, bir köşede de bir parça kaya tuzu duruyordu. ekel bütün faaliyeti- ni bu iki mütevazı köşeyle anlatmak istemişti. Fuarın — açılışından sonra sigara ve diğer tekel mamullerinin satışının yapıldığı tezgâhlar anlaşıl- yan bir sebepten dolayı uzun za- man kapalı kalmıştı.. Zirai Donatım pavyonunda Minneapolis Moline Fir- ması tarafından kurulan Traktör fabrikası tarafından montajı yapılan ilk Türk traktörleriyle, çiçek motif- leriyle işlenmiş mavi boyalı at ara- baları yan yana duruyorlardı. ve kuru rakkamlarla istenmişti. Amerikan pavyonunu da bir bakı- ma bu kategoriye sokmak mümkün- dü. Çünkü orada da çogunlugu fotoğ- raf, afiş ve rakamlar teşkil ediyordu. Yalnız bunların /“yavrunda, bir modern televizyon, — güneş ışıgıyla işleyen radyo, dikiş makinaları, - oyunca trenler, 1956 modeli bir Fort otomo- bili, bir traktör, toprak hafriyatında kullanılan buyuk bir kamyon da var- 1. Amerikan pavyonu mütevazı Öl- çüler içinde ve az masrafla hazır- lanmıştı. Amerikanın hangi imkân- lara sahip — olduğunu bildikleri için ziyaretçiler, Amerikan pavyonunda pek fazla sukutu hayale uğramıyor- lardı. İşte XXV. İzmir — Enternasyonal Fuarının açılış gününde nazarı dik- kati çeken şeyler bundan ibaretti. Haa Bir de Ekonomi ve Ticaret Ba- uzun bir nutuk verdi ama, nu- tukta beklenenlerın hiç biri yoktu B Fuarda Amerıka Bırleşık Devletlerı Pavyonuri Biraz da mal getirselerdi 25 AĞUSTOS 1956 31