25 Ağustos 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

25 Ağustos 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Opera Başarılar zinciri ki yıl öncesine kadar Leylâ Gen- cer'in İtalya'daki başarılarını memleket namına gurüur duyara Öğrenenlerin tek bir endişesi Vardı Bu başarının İtalya (hudutlarına münhasır kalması ve sopranonun ci- hanşümul bir şöhret kurmakta ge- cikmesi.. Şimdi aynı şahıslar, Leylâ Gen- cer'in "“güneşli memleket" ötesine de ulaştırdığını Öğrenip müste- rih oluyorlar. Yugoslavya ve Alman- ya'deki temsillerinden sonra Leylâ Gencer şimdi Polonya'dan taze ba- şarılarla -ve hakkında yazılan övü- cü tenkitleri ihtiva eden birçok ga- zete kupürüyle- Ankara'ya dönmüş- tür. Burada uzun müddet kalmaya- caktır. Zira gelecek ayın — 14'ünde, sabah saat 10'da, dünyanın öbür u- cundaki opera binasında yapılacak provada hazır bulunması lâzım gel- mektedir. Leylâ Gencer, bir opera sanatkârını dünya — çapında şöhrete götüren merdivenin en mühim basa- maklarından birine adım atmak ü- zeredir. Amerika'nın, Metropolitan'- dan hemen sonra gelen San Francis- co operasında, o prova gününden bir hafta sonra, Zandonai'nin "Frances- ca dâ Rimini" operasında başrolü te- ganni edecektir. Kendisine bu husus- ta yapılan teklifi ihtiva eden telgraf- taki kelimelerin de anlattığı — gibi "Amerika'da kazanılacak bir başarı, şöhretini hudutsuz derecede arttıra- " İsyan arifesinde temsil Leylâ Gencer, yaz mevsimi zarfın- da, Polonya'nın üç şehrinde tem- sil verdi: Varşova, Poznan ve Z Poznan, "Polonya'nın harpten az za- rar görmüş şehirlerindendi. Operası, memleketin en eski bir geleneğe sa- hip olan opera binasıydı. Gencer o- rada temsilini verdiği sıralarda bir ta- raftan bir fuar devam ediyor, diğer taraftan halk arasında Komünist re- jime karşı bir isyan hareketi içten içe — gelişiyordu. Bir endüstri şehri olan Lodz'un operası ise yeni kurulmaktaydı. Ve- rilen temsillerde, konservatuardan AKİS E ABONE OLUNUZ P. K. 582 — Anka» 24 terfly"- | ylâ E;ncer Atlantiği aşan ses yeni — yetişen gençler rol alıyordu. Türk sopranosu, bu erada şarkı söyleyen ilk yabancı sanatkârdı. Leylâ Gencer orada, Varşova'da ol- ğu gibi, muazzam bir tezahüratla agırlandı Polonya'da verdiği dört temsilin -üç "Traviata" ve bir "But- sinde Polonyalı sanat- Lehce, Leylâ Gen- cer ise İtalyanca tegannı edıyordu Soprano, Polonyalı ses sanatkârla- rının, orkestra — şeflerinin, orkestra- ların, memleketteki umumi musiki anlayışının ve musikiye karşı duyu- lan sevginin, nihayet münekkitlerin derin bir takdirkârı olarak Polonya- dan ayrıldı. "Zycie — Warszawy" ga- zetesinin musiki münekkidi, Travia- ta temsilinden sonra şunları yazmış- tı: "Leylâ Gencer, müzikal cümlele- meye olan hakımıyetını zengin, vü- satti bir sesle ve tiyatro — mizacıyla birleştiriyor; istisnai bir Violetta ya- ratıyor... şova halkı sadece her arya, her düet, her sahne ve her perde sonunda değil, temsil bittiğin- de de Türk sanatkarını çılgınca bir tezahüratla ağırladı". Bir başka mü- nekkit de Türk sopranosundan "Do- ğunun mücevheri" diye bahsetti. € kârlar eserleri İmparatorun aradığı Leylâ Gencer'in müteakip işi, Mi- lano'daydı. Bu bir opera temsili işti. değildi. Belki daha da müliim bir ' New York Metropolitan operasının müdürü Rudolf Bing'le tanışacaktı. Bu opera imparatoru, Leylâ. Gen- cer'in şöhretini duymuş, onunla gö- rüşmek, kendisini — gelecek mevsim dünyanın en büyük operasına anga- je etme tasavvuruyla dinlemek iste- mişti. Üç ay öncesinden tesbit edil- miş bir randevuya uyarak, 11 Hazi- ran akşamı saat 5.30'da Milano Kon- servatuarı binasında Türkiye'nin en şöhretli sopranosuyla dünyanın en şöhretli opera — müdürü buluştular. Bing, Metropolitan için bir Butterfly aramaktaydı. Gencer'i dinledikten sonra; aradığım bulduğundan emin- di. Hatta Metropolıtan ın önümüzde- ki mevsim için hazırlanmış repertu- arında bir değişiklik yapmayı, But- terfiy'i ilâve etmeyi bile düşündü. A- ma bu tasavvurun gerçekleşmesi, kuvvetli bir ihtimal sayılmamalıydı. Ne de olsa Metropolitan, Türkiye'nin Devlet Operası değildi, Oradaki usul, repertuarı bir yıl önceden tesbit ve ilân etmek, sonra da bir daha değiş- tirmemekti. Maamafih Bing, 1957 - 58 mevsimi listesine, Metropolitan'da uzun Zzamandır oynanmayan ut- terfly'ı koymayı ve başrolü —Leylâ Gencer'e vermeyi aklına koymuştu. Böylece bir Türk sanatkârı ilk defa olarak Metropolitan sahnesine çıka- caktı. Bing'le görüşmelin — müsbet neti- cesi, sopranonun San Francisco ope- rası tarafından angaje edilmesini ko- laylaştırdı. Leylâ Gencer daha önce de San Francisco'dan teklif almış, fa- kat ödenecek ücreti az bulduğu (hafta da 450 dolar) için kabul etmektete- reddüt göstermişti. Türkiye'ye döndü- ğünde, Devlet Tiyatrosu'na Ameri- kalı bir artist ajanı tarafından gön- derilmiş — telgrafı buldu. — Telgrafta şöyle deniyordu: "Leylâ Gencer'i San Francisco Operasında en az Üç Francesca temsili vermeğe ikna e- derseniz çok müteşekkir kalırız". Bu telgraftan az bir müddet sonra New York Times gazetesi, Türk sopranosu Leylâ —Gencer'in Francisco Operasında — Eylül ayında verilecek “"Francesca da Rimini" temsilinde başrolü oynayacağım bil- diriyordu. Tiyatro, ajana müsbet ce- vap vermiş, Mili —Eğitim Bakanlığı sanatkârın iznini çıkarmıştı. Unutulmuş opera France_sca da Rimini, 1944 yılında ölen İtalyan bestekârı Riccardo Zandonai'nin operaları arasında en ta- nınmışıydı. Buna Trağmen ismi çok duyulmuş bir opera değildi. Ameri- ka'da ilk olarak 1916 yılında Metro- politan'da oynanmıştı. Verilen malü- mata göre o zamandanberi de bir daha temsil edilmemişti. San Fran- DEMET Aylık Eğitim ve Öğretim Dergisi Isparta'da Göller Bölgesi Köy Öğretmenleri Derneğince çıka- rılır. Köyün ve Öğretmenin dâvalarını savunur. Sayısı 35, yıllığı 400 kuruştur. OKUTUNUZ. AKİS, 25 AĞUSTOS 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: