KİTAPLAR inektedirler. Millet bir koyun sürüsü halinde aşı olmağa koşmakta, aşı o- lanlar, bütün kirli islerden uzaklaş- makta, hırsızlar hırsızlık yaptıkların- dan, fahişeler fahişeliklerinden neda- met getirmekte, türlü sahte mal sa- tan küçük esnaf bu güne kadar va- tandaşlarını aldattıkları için azap uymakta, borsa oyuncuları altın fi- atları ile oynamaktan, tahvil değer- lerini indirip çıkararak, yuzbınlerce hissedarı perişan etmekte kaçın maktadırlar. Nihayet sıyaset madra- bazları da bu salgına katılmak zorun- da kalırlar. İyicil seromu ile aşı olan herkes tek düşünce etrafında toplan- maktadır: Hemcinsine yardım etmek, kimseye kötülük etmemek ve vaktıy- le yaptıkları kötülükleri itiraf edi kefaretim emek.. çılgınlıklar şehri Parıs sanki bir hummaya yaka- lanmıştır. Iyıcıl" aşısı ile beraber şe- hir bütün neşesini kaybetmiştir. Bü- tün barlar, sinemalar, tiyatrolar, kahveler kapanmıştır Zira buralarda hep kötülükler işlenmektedir. "İyicil" aşısı olanlar, kötülük işlenmesine de razı olamamakta, kötülük işleyenleri zorla da olsa yola getirmektedirler. Gerçi "İyicil" aşısı olmıya cesaret e- dememiş pek çok insan kalmışsa da bunlar da korkularından iyilere uy- muşlardır. Herkes birbirine iyilik et- mek için çırpınmakta, zenginler mal- larını, paralarını dağıtmakta, asker- ler silâhlarına ellerini sürerlerse bir kötülük bulaşacakmış gibi korkmak- tadırlar. Velhasıl hayat oyle bir ha- le gelmiştir ki herkes ayni duygu i- çinde bocalamaktadır. Bu arada Pro- fesör çoktan labaratuarına dönmüş, yeni araştırmalarına başlamıştır. A- ma küçük kasabanın ileri gelenleri zengin dul, General Beledıye Başkanı, Profesörün kardeşi ve ortağı Radec'- in adından ve buluşundan istifade e- derek bir Milli İyilik Birliği" kur- muşlar ve halkı harıl hanı aşı olma- ğa teşvike başlamışlardır. Aşı olmak adeta vatani bir vazife haline gelmiş- tir. General Milli İyilik Bırlıgıne baş- kan seçilmiştir. Ama aşı olur- ken General her nasılsa aşı olmaktan kurtulmuş, daha sonra da adı öylesi- ne şişirilmiştir ki aşı olmadığını iti- rafa gururu, mani olmağa başlam ş tır. Bu arada bütün işlerin başına "İ- yicil" —aşısı olanlar getirilmektedır. İşte profesörün kardeşinin ortağı bu arada aşı olmadığı halde bir aşı kâ- ğıdı ele geçirmenin yolunu bulmuş, Milli İyilik Birliğinin hesap işlerini e- line geçirmiştir. —Askerlikten ve as- ker disiplininden başka hiç birşeye aklı yatmıyan emekli generali elinde bir kukla gibi oynatmağa başlamış, bu arada büyük vurgunlar vurmuş- Emekli general seçimlerde Milli İ- yilik Birliğinin başkanı olarak mil- letvekılı seçılmış, meclise girmiş, ka- ıye Bakanlığına getiril- şt a hükümet üyelerinin ve mılletvekıllerının de "İyicil" aşısı olmasına karar verilir. Başta Cum- hurbaşkanının bulunduğu muazzam bir tören yapılır. Herkes aşı olmakta- dır. Harbiye Bakanı Emekli General de aşı olmak isterse de aman ikinci defa aşı lüzumsuz diye engel olurlar. Kabine üyesi arkadaşlarının da aşı ol- masından sonra General'in gözü açı- lır. Fransa batmaktadır. Askerlerde disiplin değil askerlik bile kalmamış- tır. Kabine toplantılarında bakanlar müstemlekelere hürriyet vermek için planlar yapmakta, savaş lâfı ödlerini koparmaktadır. Bütün insanlara bir uyuşukluk arız olmuştur. Kötülük or- tadan kalkmıştır ama insanların ya- şama sevinci de yok olmuştur. İşte bu arada Profesör dunyadan elini eteğini çekmış yeni bir kesif peşindedir: "İyicil"le 1yılcşenlerı tek- rar eski haline sokacak bir serom keş- fetmek.. Nihayet bunda da muvaffak olur. Ama kendisiyle alay eden insan- lara ilk keşfını delıler gibi kullanan- lara öyle kızmak adır ki bu seromu herkese vermi Yalnızca — zengin dulda dener, bır de maymununda. İ- kisi de iyileşirler. O zamana kadar herşeyını 1yılık olsun diye dagıtmak— olan n dul iflâs etmek üzere ıken yenı baştan eski haline gelince bir anda durumunu düzeltir. Demir gibi iradesi ile kendisine ait işlerin hepsini düzeltir ve atta bu arada profesörün kardeşi ile evlenir. Profesörün kızı ise babasının eski asistanı ile sevişmektedir. Onunla ka- çabilmek için babasının bulduğu ilâ- cı çalar, asistana götürür. Asistan iş adamı ile anlaşır. Harbiye Bakanının aleyhine dönerler. Bu sefer para ile vaktiyle "İyicil" aşısı olanlara kötü- cül aşısı yaparlar. Meclis birbirine girer. İyicillerin korkusundan sinmiş, bütün zevklerinden mahrum kalmış, aşı olmamış insanlarsa fırsat bekle- mektedirler. Ayaklanırlar. — Harbiye Bakanı General emeklisi iş adamı M Merindol'un bütün kirli hesaplarının sorumlusu haline düşer. Dr. Obro- vitch ise eski hocasına karşı yeni bir ilâçın kâşifi olarak çaldığı ilâçla çı- kar. Bütün insanlar eski haline dö- ner. Profesörün ise bunların hiç biri- ne aldırdığı yoktur. Artık insanlarla uğraşmaktan da bıkmıştır. Yeni bir keşif peşındedır Öküz zatürresini iyi- leştirme AKİS, 25 AĞUSTOS 1956