25 Ağustos 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

KADIN Doktor hayretle anneye bakmış ve gayet ciddi şu sözleri söylemiştir: “Fevkalâde bir fikir doğrusu! O- nun sise öğretecek kim bilir ne çok şeyi vardır!". Moda Sonbaharın ilk elbiseleri Dunyanın her tarafında ve sayfiye yerlerinde tatil ve istirahat, yaz sporları ve eğlenceleri devam eder- ken modanın merkezi olan Paris, hummalı bir faaliyet ve çalışma dev- resine girmiş bulunuyor. Büyük ter- lıler 1956 - 1957 kıs. modellerının sır- sıkı sıkı muhafaza etmeye çalı- şırken, Parisli hazırelbiseciler ilk ye- nikleri çoktan piyasaya sürmüş bu- lunuyorlar. odanın esas hatlarını ancak ve ancak Parisli büyük terziler değiştirirler. Bu bütün dünyanın on- lara verdiği bir imtiyazdır ve hazır- elbiseciler de bu kaideye riayet ede- rek mevsim değişikliklerini moda hatları üzerinde değil, teferruat üzerinde yaparlar. Bu bakımdan Pa- tiste ilk sonbahar kokusunu taşıya- rak vitrinlere çıkan hazırelbiseler daha ziyade geçen mevsim modasının bir devamıdır. Daha doğrusu hazırel- biseciler geçen mevsimde kadınlar ta- rafından en çok beğenilen, en çok tu- tulan elbiseleri kendilerine model it- tihaz ederek bunları daha cazip, daha kullanışlı, daha pratik şekilde hazırla- maya gayret etmişlerdir. Böylece he- nüz kadınlar pla_ılarda istirahat edıp yanarken 65.000 işçi Pariste onlar için çalışmış ve tatil dönüşü onları vitrin- lere cezbedecek yirmi milyon parça giyim eşyası hazırlamışlardır. Yeni sonbahar modası Beden darsa etek boldur 22 Bir hazır elbise sadık Prensiplere Hususiyetler enç ve cazip bir sonbahar moda- sında en çok nazarı dikkati celbe- den hususiyetler şunlardır: Küçük el- biseler için hazırcılar daha ziyade jerse ve kadifeyi tercih etmişlerdir. Beden kısımları bele rahat bir bol- lukla oturmaktadır ve ekseri etekler geniştir. Sokak kıyafetlerine gelince tayyör olsun, robmanto olsun, parçalı ta- kımlar olsun etekler herzaman düz ve dardır. Sabah kıyafetleri için hazırcı- ların ortaya attıkları en büyük yeni- lik, muazzam şekilde büyütülmüş kla- sik desenli kumaşlardır. Meselâ "Pie- döpul"'lar, kareli, - ekoseli kumaşlar dev aynasında görüldüğü şekilde do- kunmuştur modasına ak, supl ve olduğunu söylemek Hazırcıların sonbahar hâkim olan hattın yumuş,; kemerli bır hat mümkündü Mühim bir prensip azırcılar hernekadar modada e- saslı değişiklikler ve ihtilâtlar yaratmıyorlarsa da sonbahar için ba- zı prensipler üzerinde mutabık kala- rak çalıştıkları da aşikârdır. Meselâ bütün elbiseler esaslı ıkı prensip üze- rine hazırlanmışları Beden vücuda yapışık olduğu taktirde etek geniş ve zengindir. 2) Beden yumuşak ve bol olduğu takdırde etek dümdüz ve dardı İşte bu iki prensip kadınları şap- şallıkttan ve şişman görünmekten kurtarmak için düşünülmüştür. Böy- lece kadın en ince ve cazip tarafını gösterirken daha kusurlu veya şiş- man tarafını bolluklar altında gizli- yebilecektir. Ayakkabıda inkilâp s, modanın merkezidir ama butun yenilikler, pratik ve hayatı kolaylaştıran buluşlar Amerikadan çıkar. Son zamanlarda Amerikada a- yakkaıbıcılık bir inkilâba — hazırlan- maktadır. Modayı ortaya atan sevım- lı artist Jennıfer Jones olmuştur. Ay- nı ayakkabıyı, günün muhtelif saatle- rine ve muhtelif fırsatlara göre muh- telif topuklarla giymek belki bu ta- nınmış sanatkâr için bir fanteziden i- barettir ama, buluş yakın zamanda birçok kadınları ekonomi bakımından ilgilendirecektir. Yıldız, güzel kırmı- zı süed bir ayakkabıyı kokteyle gi- derken irice ve zarıf yaldızlı topuk- rulmuştur Öğleden sonra yıldız a- yakkabılarını kendi renginde ve de- risindeki topuklarla kııllanmıştır Dansa gıderken gıne aynı ayakkabı- lar ipince, sipsivri madeni to- pukların uzerınde zıplamış, fakat er- tesi gun yürüyüşte kalın ve rahat si- yah deri topuklar üzerine oturarak nihayet dınlenmıştır Bu değişik to- puklu — ayakkabıları mekanizması gayet basittir. Bir ço uk bile bu me- kanizmayı derhal tatbik edebilir. Her topuk sağlam ve kavisli bir çelik di- le sahiptir. Ayakkabının pençesinde- ki bir aralıktan içeriye sokulan bu “çelik dil" topukla gövdeyi emin bir surette birleştirmektedir. Ayni meka- nizma topuk boyu farklarını da a- yarlamayı mümkün kılmaktadır. Değişâbilen topiıkl;r . İnkilâp AKİS, 95 AĞUSTOS 1956